And you're translate Turkish
132,373 parallel translation
You're gonna have to insert that needle time and time again.
İğneyi tekrar tekrar sokmak zorunda kalacaksın.
No. You're bagging him and holding his head.
Hayır, kafasını tutuyorsun.
But you're my sister, and I wanted to tell you, because I don't want it to come between us.
Fakat sen benim kardeşimsin ve sana söylemek istedim. Çünkü bunun aramıza girmesini istemiyorum.
I got to make a phone call and let your mom know that you're okay.
Annene telefon edip iyi olduğunu söylemeliyim.
We need to remove it immediately, so we're gonna need to put you under and open up your chest.
Hemen çıkarmamız gerek. Narkoz verip göğsünü açacağız.
I want you to succeed, and right now you're not doing that.
Başarmanı istedim ama şu anda bunu yapmıyorsun.
She and Karev. You think they're back together?
Karev'le tekrar beraberler mi?
And this states you are aware you're taking Liam home against medical advice.
Bu bölümde tıbbi tavsiyeye karşı gelerek Liam'ı eve götürdüğünüzü kabul ediyorsunuz.
Well, you can say you're ready for death... a lot of people do... but as someone who's been around a lot of death and been left behind by it,
Ölüme hazır olduğunu söylüyorsun. Bunu pek çok kişi söyler ama etrafında bir sürü ölüm görmüş ve arkasında bırakmış biri olarak sana tek bir şey söyleyebilirim.
So, you're there and Jo's husband is there.
Yani oradasın. Jo'nun kocası da orada.
You were. And now, you're on babysitting duty.
Öyleydin ama artık bebek bakıcılığı görevine atandın.
One second, I'm gonna count to three and you're gonna blow it out.
Üçe kadar sayacağım. Sen de çekeceksin.
You told me I can't walk, and now you're sending me down the stairs?
Şimdi de merdiven inmemi mi istiyorsun?
No, you're not gonna run and tell them where I am.
Gitmeyeceksin ve bana nereye gideceğimi söyleyeceksin.
I'm just gonna let her out, and then you and I can keep going where we're going, okay?
Sonra seni dışarı götüreceğim.
- So, and you're sure it's her?
- O olduğundan emin misin?
We are... We're gonna sit right here and put this over our heads, and we're gonna be just fine, I promise you.
Şimdilik buraya oturup dumandan korunmak için örtüneceğiz.
You're a civilian, and the fire is not completely contained.
Yangın hala kontrol altına alınmadı.
And you're not... looking for something in return?
Ve sen karşılığında bir şey istemiyor musun?
You're thinking of "Wuthering Heights," and nobody jumps off a cliff.
"Wuthering Heights" ı düşünüyorsun,... ve kimse uçurumdan atlamıyor.
And all I wanted to do after it happened was find you to make sure you were okay... because we're... we're family.
Olanlarda sonra tek istediğim iyi olduğunuzdan emin olmak için sizi bulmaktı çünkü biz bir aileyiz.
I'm gonna tell them I quit, you know, and we're gonna sell this house.
Onlara bıraktığımı söyleyeceğim ve bu evi satacağımız.
Just you and me. We're staring at this moon.
Sadece sen ve ben bu aya bakıyoruz.
And you're gonna be great, okay?
Sonra çok iyi hissedeceksin tamam mı?
And now you're here, snooping around like he's got something to hide.
Ve şimdi burada sanki o bir şey saklıyormuş gibi davranıyorsun.
You're into something, and I'm worried that you're trying to take it too far.
Bir şeyin peşindesin ve çok ileri gideceğinden korkuyorum.
But Frank, you and me, we're like brothers.
Ama Frank, sen ve ben kardeş gibiydik.
And all the details and the things they're scratching at leads me to believe that you've been telling your stories again.
Polisin kurcaladığı tüm detayların sebebinin senin anlattığın hikayeler olduğuna inanmaya başladım.
And it'll be a chance to show everyone in the village the truth... that you're not a slave to that dagger.
Ve bu köydeki herkese o hançerin kölesi olmadığın... gerçeğini kanıtlaman için bir fırsat olur.
Now you're going to keep your promise, and you are going to help me to fulfill my destiny, whether you want to or not.
Şimdi sözünde duracaksın ve... istesen de istemesen de kaderimi gerçekleştirmem için... bana yardım edeceksin.
It's just, what I have to say isn't exactly easy, and I'm not entirely sure how you're gonna react.
Söylemek zorunda olduğum şey kolay sayılmaz... ve nasıl tepki vereceğini bilemiyorum.
And you're happy with this plan?
Ve bu plandan memnun musun?
You're impossible to be married to, but you're still the father of our daughter and the best man I've ever known.
Senle evli kalmak imkansız, ama hala kızımın babasısın ve tanıdığım en iyi insansın.
Now you're gonna drink because each day is so goddamn dull and that takes a lot more booze.
Şimdi her günün... aynı sıkıcılıkta olduğu ve daha fazla alem yapman gerektiği için içeceksin.
Until there's no spell left and you're just- you're left with- -
Hiç büyü kalmayana kadar. - Artık bırakıyorsun...
- And why not? Uh, because you're in our castle.
Çünkü bizim kalemizdesin.
And grab some Adderall while you're there.
Hazır oradayken biraz Adderall de getir.
- And you're a smoke artiste.
- Sigara sanatçısıyım be. - Tamam.
And you're asking us to remember one specific time.
Gelmiş bizden belirli bir tanesini hatırlamamızı istiyorsun.
I feel like we got off on the wrong foot, and I know that you're going through a lot right now, um, with your parents and...
Bana yanlış bir başlangıç yaptık gibi geliyor, ve şu an çok şey yaşadığını biliyorum, ailenle, ve...
No, you're getting boxed out, - and I don't like that. - Oh.
Hayır, kutunun dışına çıkıyorsun, ve bunu sevmedim.
I'll tell you what, as long as I'm here, you and me, we're equals.
Bak sana ne diyeceğim, burada olduğum müddet, eşitiz.
Don't touch my stuff, psycho. I just thought you might like to know that your parents are gone and they're not coming back.
Ailenin gittiğini ve geri dönmeyeceklerini bilmek hoşuna gider diye düşündüm.
I know what you're up to, and I'll tell you something, you're not going to get away with that.
Neyin peşinde olduğunu biliyorum ve sana bir şey söyleyeyim : Bundan kurtulamayacaksın.
Okay, look, I know you got to do the whole tough guy routine, but, listen, you and I, we all know that you're not actually gonna hit a lady.
Tüm bu sert adam klişesini yapmak zorunda olduğunu anlıyorum ama ikimiz de biliyoruz ki gerçektende bir kadına vurmayacaksın.
You're gonna hate it and that's okay.
Bundan nefret edeceksin ve bu normal.
All right, the point is, uh, you're a woman with needs and I get it, so as long as you're using condoms, I'm cool.
Seni anlıyorum. İhtiyaçları olan bir kadınsın. Kondom kullandığınız sürece benim için hiçbir sıkıntı yok.
Um, well, I just, like, think you're really, really pretty and, like, super cool, and I like hanging out with you and stuff.
Pekâlâ, bence gerçekten güzel ve süper havalı birisin. Ve senin gibi biriyle zaman geçirmek isterdim.
And, like, you're super freakin'chill and, like, all that good stuff.
Havalıdan da öte muazzamsın ve her açıdan mükemmelsin.
They're ours, and i want you to be More careful with our cars.
Bizim arabalarımız ve onlara zarar vermemeni istiyorum.
- We're getting healthy, and you know what we're gonna do first?
Sağlıklı yaşıyoruz ve ilk ne yapacağız biliyor musun?
and you're welcome 67
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17