And you're next translate Turkish
1,332 parallel translation
The last thing I said to him was "I don't like the person you're becoming" and "The next time we see each other don't talk to me".
Ona söylediğim son sözler, "Oluştuğun kişiden hiç hoşlanmıyorum" ve "beni bir daha görünce sakın benimle konuşma" oldu.
You've got Mason Bowl next week and this is how you're training?
Haftaya Mason maçın var ve sen böyle mi idman yapıyorsun?
Okay, the new woman Frances who was just brought in, we can't find an intersection between her and the other victims, but the girl she was sitting next to, the one you're looking at, had contact with just about everyone who's gotten sick.
Son hasta Frances ve diğer kurbanlar arasında bağlantı kuramıyoruz ama yanında oturan kızın neredeyse tüm hastalarla karşılaşmışlığı var.
You think they're normal, civilized people, and next thing you know, you find out they're evil, dark, godless pricks.
Onların normal, medeni insanlar sanıyorsun ve sonra, onların karanlık, şeytani, dinsiz pislikler olduğunu öğreniyorsun.
Next thing you know, they think they're looking at some kind of goddamn monster, like they're looking at, uh, King Kong, and they start throwing shit at you.
Sonrasında bildiğin tek şey, lanet olası kocaman bir canavara baktıklarını sanıyorlar, sanki King Kong'a bakıyorlarmış gibi, ve sana pislik atmaya başlıyorlar.
If you need to know where those are, they're on page 37 of the Ann Taylor catalog - - right next to that salmon cable-knit sweater you've wanted for so long but haven't had the courage to order...'cause you're worried the weave's so thin, your nipples might just go ahead and peek their little pink selves through.
Nerede olduğunu bilmiyorsan eğer, Ann Taylor'un kataloğunda, sayfa 37'de hani hep istediğin ve ince olduğu için göğüs uçlarının pembeleşmiş hallerinin görünmesinden korktuğun için sipariş edemediğin somon tel-örgü süveterin hemen yanında.
What? We're moving my stuff in here next week and you gave him the elevator?
Buraya eşyalarımı taşıyacağız ve sen ona asansörü mü verdin?
You run around like an idiot holding'hands as tight as you can and then the line snaps, somebody lets go and you're next.
Ellerini tutan aptallar gibi koşturuyorsun. Tutabildiğin kadar sıkı.. ve sonra daire içinde birinin eli boşalıyor ve hat kopuyor.
Can you believe we're in a motel with a cemetery next door... and a frigging psycho on the loose?
Bitişiğimizde bir mezarlık ve vakit öldüren serbest bir manyak olduğuna inanabiliyor musun?
So just so that we're clear the deal is, I give you $ 3000 this week, and you give me $ 6000 next week?
Tamam her şey belli demek ki ben sana 1 hafta için 3000 $ vereceğim sende bana haftaya 6000 $ olarak geri vereceksin?
Hope you told his wife the next time he has a midlife crisis and goes paragliding off Englewood cliffs, we're not looking for him.
Umarım karısına bir dahaki sefer orta yaş bunalımına girdiğinde ve Englewood'a gidip yamaç paraşütü yaparsa onu aramayacağımızı söylemişsindir.
Howard, I'm in bed and you're right next to me.
Howard, şu an yataktayım ve sen de tam yanımda yatıyorsun.
While you're on spring break next week down in Florida... you might better understand why so many Southerners... still are angry at the North... and their rampage of death and destruction.
Önümüzdeki hafta bahar tatilinde Florida'ya gittiğinizde... Pek çok Güneyli'nin Kuzeyliler'e ve onların yıkcı ve ölümcül saldırılarına... neden hala öfke duyduklarını daha iyi anlayabilirsiniz...
Hey, listen, we're setting up this rally upstate next week and I was just wondering if there was some way we could attract you know, some upstanding African-Americans like yourself.
Haftaya ralli düzenliyoruz. Merak ettim daha çekici bir şey... sizin gibi American afrikan karşımı siz bilrsiniz
You meet a girl on a plane and tell her that you're gonna be on the Today show the next morning and she doesn't wake up early to watch.
Uçakta bir kıza rastlar ve ona yarın showun olduğunu söylersen ve o erken kalkıp seyretmezse.
And the next, you're wondering how you ever lived without them.
Sonra bir bakıyorsunuz, onsuz nasıl yaşamış olduğunuzu düşünüyorsunuz.
You meet a lot of ladies driving an Xterra, because you pull up to a stoplight and look over, and there's an Xterra next to you, they're always driven by chicks.
Her şeyin bir saraya gelmesini beklemek yerine ayrı ayrı taşımak daha seri olabilir. Daha fazla kamyon gerekmez mi? Yani...
And besides, you're not looking to get married next week, right?
Ayrıca, haftaya evlenmeyi düşünmüyorsun, değil mi?
Once he's deposited me and his missus in the lake... you're next.
Beni ve hanımını göle attı mı sıradaki sensin.
We're gonna keep your résumé on file... and the next time we're looking, you're on the list.
Başvurunuzu elimizde tutacağız ve bir daha eleman aradığımızda listede olacaksınız.
And if the bomb's too powerful and you're in the next room?
Peki ya bomba fazla güçlüyse, sen de yan odadaysan?
See, here's the thing. lf you get on, we're loaded, and Kelly is up next.
Olay şu. Bunu yaparsan, Kelly çıkar.
And far as them Italians coming my way... if one of them even set foot across Lenox Avenue... next time you're gonna see a live guinea again... is on the Leaning Tower of Pisa.
İtalyanlar bu yana gelecek olurlarsa... bir tanesi bile Lenox Caddesi'ne adım atarsa... bir daha canlı bir İtalyan'ı... ancak Pisa'nın eğri kulesinde görürsün.
And the next thing you know they're in Missouri.
Sonra bir bakmışsınız ki Missouri'ye gelmişler.
Next week you're mine and if you let me down I'll take off my wig and cut your balls off.
Gelecek hafta benimsin. Eğer beni atlatırsan peruğumu çıkarır toplarını yolarım.
I'm taking Granny down, and you're next!
Büyükanneni öldürüyorum ve sırada sen varsın!
I'm taking Granny down, and you're next!
Büyükanneyi öldürüyorum. Ve sıra sende!
So, we're all starting to take that into the backcountry where the elements are unpredictable, and you can't necessarily see over the next thing where you're gonna land.
Şimdi hepimiz bunları koşulların önceden tahmin edilemediği nereye ineceğinizi her zaman bilemediğiniz dağlara taşımaya başlıyoruz.
And when you're with these guys next to her mother :
Ama markette bir görüyorsun, gelip süklüm püklüm...
Next you're gonna say how Ann and I can be sisters.
Şimdi Ann ile kardeş olabileceğimizi de söylersin.
And you're next.
Siradaki de sensin.
And if you don't get out of here, you're going to be next.
Ve buradan gitmezsen sıra sana gelecek.
Next worst, you remain on duty here while you're being investigated and somebody from internal affairs hounds you constantly.
Ya da buradaki mesaine devam edersin ama İç İşlerinden biri soruşturma boyunca peşinden hiç ayrılmaz.
So the next time you're cleaning up something and your kids are with you, and a sporting event goes by, and one of your kids says, "Hey, I should write about that."
Bir daha ki sefere temizlik yaparken çocuklar seninle birlikteyse ve bir spor müsabakası oynanıyorsa çocuklardan biri kalkıp, "Hey, bunu yazmalıyım." derse.
Just do all the preliminary stuff and then you go, "Hang on, " why is the slut from next door just coming into my bedroom and is taking her bra off? " Then you just pretend you're getting it on with her.
Önceden bahsettiklerimi yaptıktan sonra "Neden sürtük komşum yatak odama gelip sutyenini çıkardı." dersin, sonra onunla sevişirmiş gibi yaparsın.
Lois, I got your new headshots, and I set up a shoot for you... over at Glamour next Monday... but, sugar, you're gonna need these to stay on top.
Lois, senin yeni çekimlerini aldım ve bir daha ki pazartesiye.... GIamour'da çekim ayarladım. Ama şekerim, en yüksekte kalmak için bunlara ihtiyacın olacak.
You're lucky'cause Ceaser's birthday is next month and I know he likes pearls, so...
Şanslısın çünkü gelecek ay da Caesar'ın doğum günü ve onun inci sevdiğini biliyorum.
One minute we are having a laugh and the next is kind of like you're not even there, you know?
Bir an neşeliyiz, sonrasında sanki yanımda değilmişsin gibi, anlıyor musun?
So, next time you're passing city hall, make sure and stop by New York's oldest hot dog cart.
Ve bir sonrakinde valiliği geçiyorsunuz, emin oluyorsunuz ve New York'un eski hot dog arabasının yanında duruyorsunuz.
He also suited up the next day and went three for five, so you're gonna have to do that.
Ertesi günü de formasını giyip, atış yapmaya çıktı. Yani siz de bunu yapmalısınız.
I was going to say, "And you're welcome to join Kit when she attends the advanced seminar next month."
Ben diyecektim ki Gelecek aydaki ileri seminere hazır olduğunda Kitê katılmak istediğim.
I would have thought, out of deference to me, out of some sort of consideration for the fact that we're all going to have to look at this for the next 50 years, that maybe, maybe you could stop indulging her eccentricities and take a stand!
Bazı gerçekleri göz önüne alarak düşündüm. Hepimizin 50 yıl boyunca bu resme bakacağı gibi. Belki belki de sen onun eksantriklerini hoş görebilirsin.
Then I'm going to get into bed next to you and we're going to dream happy dreams together.
Sonra gelip yanına yatacağım... ve beraber mutlu rüyalar göreceğiz.
- What has that got to do with keeping life altering events - And the next week you're sitting around here... -... waiting for the phone to ring -... from me?
Yaşamdaki değişen olayları kabullenmek zorunda kalarak Ve gelecek hafta boyunca burada oturup benden gelecek telefonun çalmasını bekleyerek mi geçireceksin?
I hope you're all crunked up because this next performance's gonna be off the chain and totally bananas-oh-bananas-oh-bananas.
Umarım hepiniz hazırlıklısınızdır, çünkü birazdan izleyeceğiniz şov hepinizin ayaklarını yerden kesecek!
And when he looks at you... You know, I don't think you should seat your mom's boyfriend You know, I don't think you should seat your mom's boyfriend next to Debbie unless you're trying to scare him away.
Bence annenin erkek arkadaşını Debbie'nin yanına oturtmamalısın.
You're here one minute, and then the next, you're...
Bir an buradasın ve bir sonrakinde...
You know, if you look back a hundred years ago, we were in horses and buggies, and if somebody had said, "Hey, we're going to be on the moon " in a number of years before this next century is over, "
Yüz yıl geriye bakarsanız, atların ve faytonların üzerindeyken biri gelip de deseydi ki, "Gelecek yüzyıl bitmeden..." birkaç yıl içinde aya çıkacağız, "
So when you're peeing next time, just, you know, squeeze it up and then let it go.
O zaman, bir sonraki işemende sık, sonra da bırak.
One day you think you're one thing... and the next day you realize you're something else.
Birgün kendini birşey sanıyorsun.... ertesi gün başka birşey olduğunu farkediyorsun.
- Yeah, and you're next.
- Evet. Sıra sende.
and you're welcome 67
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17
and you're 261
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're not 153
and you're safe 20
and you're sure 21
and you're thinking 17
and you're 261