Aren't you ashamed of yourself translate Turkish
62 parallel translation
Aren't you ashamed of yourself?
Hiç utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Hiç utanman yok mu?
And aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmıyor musun?
Dear Proteus, aren't you ashamed of yourself?
Sevgili Proteus, hiç utanma yok mu sende?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmadın mı?
Aren't you ashamed of yourself?
Utanmıyor musun sen yaşlı sarhoş?
Pockets, aren't you ashamed of yourself?
Pockets kendinden utanmalısın.
Aren't you ashamed of yourself to think that a man of such honor would refuse to share his windfall with his old comrades.
Kötü bir niyeti yoktu. Tam bir beyefendi gibi konuştun.
Aren't you even ashamed of yourself?
- Ne? Utanmıyor musun hiç?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden uyanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmalısın?
- Aren't you ashamed of yourself?
- Kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself, you rebel?
Kendinden utanmıyor musun, isyancı?
Aren't you ashamed of singing and enjoying yourself in here? Don't you feel any grief at all?
Burada şarkı söyleyip, eğlenirken biraz olsun üzülmüyor musun?
Now, aren't you ashamed of yourself?
Bence kendinizden utanmalısın.
Steve, aren't you ashamed of yourself?
Steve kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself for cleaning my house?
Evimi temizlediğin için kendinden utanmıyor musun?
Yes, aren't you ashamed of yourself?
Evet, Kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of showing yourself here?
Buraya gelmeye utanmıyor musun sen?
Aren't you ashamed of yourself, in front of your children?
Çocukların karşısında nasıl böyle konuşursun?
Aren't you ashamed of yourself?
Hiç kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself? Walking into a girl's bedroom uninvited
Bir kızın yatak odasına girmeye utanmıyor musun sen?
Hey, Eight ball, aren't you ashamed of yourself?
Yumurta kafa, kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Utanmıyor musun kendinden?
Aren't you ashamed of yourself? If you can't handle responsibilities, why did you marry me, Adi? Because I love you, darling!
üzgünüm bebegimizi düşünmeden hareket ettim bundan sonra seni ve çocuğumuzu düşüneceğim
Aren't you ashamed of yourself?
Sen kendinden utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmıyor musun!
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmıyor musun sen?
You aren't even ashamed of yourself!
Sizde hiç utanma da kalmamış!
Aren't you ashamed of yourself, walking around like a clown?
Lan oğlum soytarı gibi gezmeye utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Hiç utanmanız yok mu?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendini utanç değil mi?
Idiot, aren't you ashamed of yourself?
Aptal, siz kendinizden utanmıyor musunuz?
Aren't you ashamed to call yourself wife of a mass killer?
Bir katilin karısı olduğunu söylemekten utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
Utan be utan!
- Aren't you ashamed of yourself?
- Senin utanman yok mu?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden hiç utanmıyor musun?
Aren't you ashamed of yourself?
- Hiç utanmıyor musun bu halinden?
Aren't you ashamed of yourself?
Kendinden utanmıyorsunuz?
And why aren't you more ashamed of yourself?
Ve neden kendinden utanmıyorsun?
aren't you ashamed of yourself, Michael?
Kendinden utanmıyor musun?