By the end of the day translate Turkish
624 parallel translation
By the end of the day we shall restore order.
Gün sonunda düzeni sağlamak oluruz.
I imagine you'll feel a bit limp by the end of the day.
Günün sonunda biraz cansız hissedeceğini tahmin ediyorum.
And on Utah, by the end of the day, the Americans were doing well.
Günün sonunda Utah sahilinde, Amerikalılar iyi iş çıkarmıştı.
They'd catch up to us by the end of the day.
Gün batmadan bizi yakalarlar.
I think it's safe to say, by the end of the day, everything will be tested.
O halde bu gün her şeyiyle test edileceğini söyleyebilirim. İyi ya da kötü.
I have got to get that report by the end of the day, Art... or you're in the doghouse!
O raporu gün bitimine kadar istiyorum, Art... yoksa hapı yutarsın!
I'll make my decision known by the end of the day.
Mesai bitiminden önce kararımı açıklayacağım.
I have to turn the grades in by the end of the day.
Notlarınızı günün sonuna kadar teslim etmem gerek.
In paradise. By the end of the day he was dead. Neither in paradise, nor resurrected.
Günün sonunda öldü ve ne cennete gidebildi... ne de yeniden doğabildi.
Write a brief summary and have it to me by the end of the day.
Özetini yaz ve günün sonunda bana teslim et.
Carry a little pad and pencil with you, you wind up with 30 or 40 names by the end of the day.
Yanınızda küçük bir ped ve kalem taşıyın günün sonu 30-40 tane isimle biter.
I've got to sell seven more cars... by the end of the day.
Bugünün sonuna kadar yedi araba... daha satmam lazım.
So let's just finish the personnel reports, complete the monthly billing, and clean up the desk by the end of the day. You know, I was working on finishing that -
Şimdi personel raporlarını bitir, aylık faturaları tamamla ve iş bitimine kadar da masanı temizle.
So, let's just finish the personnel reports, complete the monthly billing, and clean up the desk by the end of the day. - I did this work.
Şimdi personel raporlarını bitir, aylık faturaları tamamla ve iş bitimine kadar da masanı temizle.
So I'll finish the personnel reports, complete the monthly billing, and clean off my desk by the end of the day.
Personel raporlarını bitirip, aylık faturaları tamamlayacağım ve iş bitimine kadar da masamı temizleyeceğim.
If you could get that to us by the end of the day.
Bugün geri alabilirsek, iyi olur.
But I took two who had works, and I gave one to Manny at the Woodbine... so by the end of the day, you just walk in and they give you a nice big dinner.
İki tanesi çalışıyordu ve birini Woodbine'daki Manny'e verdim ki günün sonunda sana sağlam bir yemek versin diye.
On the other hand, this could be closed by the end of the day.
Öte yandan bunu gün bitmeden kapatabiliriz.
- I could be done by the end of the day.
- Gün sonunda bitirmiş olabilirim.
Wh--ok, listen. Is there any way you can have that delivered by the end of the day?
Dinle, bugün gün bitimine kadar teslim edebilmenin bir yolu var mı?
But by the end of the day today, we will honor the finest of you with a trophy, the trophy of a champion.
Ama günün sonunda en iyinizi üstün başarı ödülüyle ödüllendireceğiz. Şampiyonların ödülü.
I had to haul ass to the kitchen, redistribute the food, squish in extra place settings, but by the end of the day it was, like, the more the merrier.
Mutfağa koşturmam, yiyecekleri yeniden pay edip, ek sandalyeler koymak zorunda kaldım. Günün sonunda daha çok insanla daha mutlu olunduğunu gördüm.
- I gotta know by the end of the day.
Günün sonunda bir cevap vermelisin.
I need your picks by the end of the day.
Günün sonunda kararınızı söyleyin.
I want it ready by the end of the day.
Bu günün sonuna kadar hazır olmasını istiyorum.
Clean out your desk by the end of the day.
Akşama kadar masanızı boşaltmış olun.
I want him manning a radar tower in Alaska by the end of the day.
Gün bitmeden Alaska radar kulesinde bekçi olmasını istiyorum.
You'll be a lucky asshole if I haven't got you fired by the end of the day.
Eğer günün sonunda seni kovdurmazsam, şanslı bir götoş olursun.
By the end of the day, they want a temporary restraining order.
Ve bugün geçici engelleme emrini almış olacaklar.
So, you know, I let it ride. By the end of the day, I was into Antoine for 50,000.
Gece bittiğinde elli bin dolar içerdeydim.
Do you get pitted by the end of the day?
Günün sonunda koltuk altların terlemiş oluyor mu?
I'll have the diplomatic papers and treaties drawn up this afternoon and delivered... to each of you by the end of the day.
Öğleden sonra konuyla ilgili diplomatik bir anlaşma hazırlatıp akşama doğru hepimizin eline geçmesini sağlarım.
I am just going to pack up my desk and I will be gone by the end of the day.
Masamı toparlayıp günün sonunda gideceğim.
She'll be gone by the end of the day.
Günün sonunda gitmiş olur.
By the end of the day.
Akşama kadar. - Emredersiniz.
They should have them in hand by the end of the day.
Bugünün sonuna kadar onları da yakalarlar.
You'll have it by the end of the day.
Yetkiyi bu akşama kadar alacaksın.
He'll be here at the end of the day. - I'll be long gone by then.
- O gelene dek ben çoktan gitmiş olacağım.
At the end of each work day, the men are chained to each other by the ankle, by a group of six.
Her iş gününün sonunda, Adamlar birbirlerine altı kişilik gruplarla zincirlenir.
By the end of spring 1944, the German day fighter had lost where the Spitfire and Hurricane had won.
1944 ilkbaharının sonunda, Alman gündüz avcıları kaybederken Spitfire ve Hurricane'ler kazanıyordu.
By the end of that four-day interrogation,
Bu dört günlük sorgulamanın ardından...
We of the Republic pledged ourselves to drive from the temple of our ancient faith those who had profaned it, to end by action, tireless and unafraid, the stagnation and despair of that day.
Cumhuriyet olarak bizler kendimize kadim inancımızın tapınağından, onu kirletenleri çıkarıp atmak için her şeyin durulup, umudun yeşereceği o güne kadar yorulmaksızın ve korkusuzca devam etmek için bir söz verdik.
If you ask me fora straight answer then I shall say that, as faras we can see, looking at it by an large, taking one time with another, in terms of the average of departments, then in the final analysis it is probably true to say that at the end of the day, in general terms, you would probablyfind that not to put too fine a point on it, there probably wasn't very much in it one way orthe other.
Pekala Bakanım, madem benden direkt bir cevap bekliyorsunuz o halde şöyle diyebilirim, gördüğümüz kadarıyla geniş perspektiften baktığımızda, birini alıp diğerinin üstüne koyduğumuzda bakanlıkların genel uygulamalarını düşündüğümüzde son bir analiz yaparak şöyle diyebilirim ki genel koşullarda, günün sonunda şuna ulaşmanız kuvvetle muhtemeldir ki o kadar açıkça üstüne gitmeden öyle ya da böyle içine dahil olmamalı.
- If we do this ten times a day... By the end of the year we're gonna be billionaires! - Yeah?
- Bunu günde on defa yaparsak...
If I had this kind of support on a 24-hour-a-day basis, I could whip myself into shape by the end of this century.
Keşke 24 saat bana böyle destek veren biri olsa, 2000 yılına kadar kesin toparlanırdım.
- She'll be fired by the end of day.
- Bugün atılacak.
I just thought that the best way to end an absolutely nothing-out-of-the-ordinary kind of day was by doing absolutely nothing.
Bu harika sıradan günü bitirmenin en iyi yolunun hiçbir şey yapmamak olduğunu düşündüm sadece.
By the end of this day, either Cartagia is dead or Centauri Prime will be destroyed.
Bugün sona erdiğinde ya Cartagia ölmüş olacak ya da Centauri Başgezegeni yok edilecek.
[Woman Radio Announcer] As the siege in Ennis, Montana, reaches its 52nd day... with no end in sight, Federal authorities, in an effort to distance themselves... from the Waco and Ruby Ridge fiascos, are still hoping for a peaceful resolution to the standoff... with a local militia group led by Floyd Chisolm, a neo-Nazi with a history of radical confrontations with authorities, who is currently wanted for multiple federal weapons violations.
Montana Ennis'deki kuşatma 52. gününe ulaşırken federal yetkililer Waco veya Ruby Ridge'tekine benzer başka bir fiyaskodan kaçınıyorlar yetkililerle bir çok fikir ayrılığı olan ve halihazırda federal silah yasalarının ihlal edilmesi nedeniyle aranan Neo-nazi Floyd Chisolm önderliğindeki yerel milislerle görüşmelerde barışçıl bir çözüme ulaşılması ümidi hala var.
If a day goes by without a meeting... it's the end of the world!
Bir gün görüşmeden geçerse dünyanın sonu gelmiş demektir!
I'll look by at the end of the day.
Gün biterken bakarız.