English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cheering

Cheering translate Turkish

2,231 parallel translation
I'm pretty sure there's a boys bathroom around here somewhere. Oh, here it is. ( Crowd cheering in distance )
Silahlarımı kuşanmış bekliyordum ama günler geçtikçe işler Sue için kolaylaşmıyordu.
( Crowd cheering )
Korkak dönek sen olacaksın. Beni dinle.
( Cheering fades )
Bunun pencereyle ne ilgisi var? İlgisi var Mike.
Yay, we are cheering together!
Hep beraber bağırıyoruz!
see life through Okay, stop. d windows Stop cheering! r limo.
Susun, kesin şu tezahüratı.
- Sarah's not exactly the person I'd want cheering for me right now.
Evet, coşkulu bir kampanya için ekip tamam desene.
Stop! Stop cheering!
Kutlamayı bırakın!
Will there be women watching, cheering us on?
Bizi seyredecek kadın olacak mı?
So what's wrong with cheering myself up with a little denial And a "Gossip Girl" blast or two?
Ne var yani, kendimi bir iki "Gossip Girl" bombasıyla ve biraz yalanla neşelendiriyorsam?
Oh, I'm just cheering her up.
Onu güldürmeye çalışıyorum.
Care to hear our collective reply? CHEERING AND APPLAUSE
Hep birlikte vereceğimiz cevabı duymaya hazır mısın?
Because I'll be cheering you on.
Seni destekleyeceğim.
In case we need cheering up?
Eğlenceye ihtiyacımız olur diye mi?
I need cheering up, Bender.
Biraz neşelenmem gerek, Bender.
( cheering and applause ) ♪ right now... ♪
# Gerçek olsun #
That is a cheering thought!
- Ne güzel düşünce.
You think there's not something wrong when the cheerleaders'budget's higher than the people who they're cheering for?
Amigoların tezahürat yaptıkları takımdan daha fazla bütçeye sahip olmalarını sen yanlış bulmuyor musun?
Would've had one more person in the cheering section.
Alkışlayanlar arasında bir kişi daha olacaktı.
Or any girl who can pin you to the ground and beat you senseless in front of a cheering crowd.
" Ya da seni bir hamlede yere serip tezahürat yapan bir kalabalığın önünde acımasızca döven herhangi bir kızdan.
Hey, well, we'll all be there cheering you on.
Hey, güzel, hepimiz sana tezahürat yapıyor olacağız.
I do enjoy the gentle ribbing I get when cheering on the visiting squad.
Misafir takım sahaya çıktığında nazikçe, alaylı tezahürat etmek hoşuma gidiyor.
Right, they had to flash the lights to get the crowd to stop cheering. For a minute and a half.
- Bir buçuk dakikalık..
ben : I don't need cheering
Neşeli hissetmiyorum
So we're cheering for him to stay in a coma?
- Yani komada kalsın diye mi dua ediyoruz?
[ALL CHEERING] Come on. Come on.
Hadi, hadi.
If you need cheering up or you get bored, come and hang out.
Neşelenmek istersen, ya da sıkılırsan, gel bize takıl.
She didn't, uh, need cheering up.
Onun neşelenmeye değil.
I was cheering my head off for you at graduation along with everybody else.
Herkes gerçekten çok ilgilendi mezuniyetimle.
Oh, heard the cheering.
Tezarühatları duydum da.
[Clapping and cheering] And more :
Ve daha da fazlasını.
She was cheering.
Kız onlara tempo tutuyordu.
Cheering?
Tempo tutuyor?
Cheering who?
kime tempo tutuyor?
There's no cheering in baseball.
Beyzbolda amigoluk yapılmaz.
They have family and friends here cheering, supporting them expecting them to cross the finish line.
Hepsinin ailesi, arkadaşları burada onları destekliyorlar. Bitiş çizgisini geçmelerini umuyorlar.
( ALL CHEERING ) We did it! Yes!
Evet!
It's my dad, I mean he's always wanted to be one of those parents cheering from the sidelines and crying at the Olympics.
Babam yüzünden, Olimpiyatlarda kenardan çocuklarını destekleyen... ebeveynlerden olmak istiyor.
Well, who said I need cheering up?
Neşelenmeye ihtiyacım olduğunu kim söyledi?
( CHEERING )
( Tezahürat yaparlar )
( PEOPLE CHEERING )
( Tezahürat yapanlar )
I am stuck on a bus in the middle of nowhere listening to my sister's cheering, adoring fans. Not that I... I'm not happy for you.
Senin adına mutlu olduğumu söylemeliyim.
( ALL CHEERING )
Aferin!
- [Scattered Cheering]
Delgado!
( whooping, cheering, shouting stop ) ( whispers ) : What time Monday?
Pazartesi saat kaçta?
( cheering )
Susun!
[Applause and cheering]... to the special fan screening of Dusk III :
Bu, Dusk III : Unbitten'ın özel hayran gösterimi.
CHEERING Go, baby. Whoo!
Bastır yavrum benim be!
[all cheering] What do you think?
Ne düşünüyorsun?
[all cheering] Stop!
Dur!
I needed cheering up.
Biraz neşelenmem gerekiyordu.
Hey, thanks for cheering for me at the big game today.
Bugünkü büyük maçta bana tezahürat yaptığın için sağ ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]