Chuckling translate Turkish
1,391 parallel translation
[Chuckling]
[Chuckling]
- [Troy Chuckling]
- [Troy Chuckling]
[Chuckling] Told you you'd miss it.
Sana özleyeceğini söylemiştim.
[Chuckling] Calm down!
[Chuckling] Sakin ol!
[Chuckling] It's good.
[Chuckling] Güzel.
- [Chuckling] You want to join us?
- [Chuckling] Bize katılmak ister misiniz?
[Chuckling] "It all"?
[Chuckling] "Tüm bunlar mı"?
[CHUCKLING] President.
Başkan mı?
Bedtime. - [Jennings Chuckling, Grunting]
Haydi, uyku zamanı.
( chuckling ) What should I shoot out first, the windows or the doors?
İlk önce neyi halledeyim pencereleri mi yoksa kapıları mı?
( chuckling ) :
( kıkırdama ) :
( chuckling )
( kıkırdamalar )
How are you enjoying this one? ( chuckling )
- Bundan keyif alıyor musun?
( chuckling ) nervous? I'm not!
- Heyecanlı mısın?
Ooh, Tracy. [chuckling]
Ooh, Tracy.
Well, I keep the thermostat at a steady 71, but I'm flexible within a degree or two. [CHUCKLING]
Termostatı 18 derecede tutarım ama sen başka bir derece istersen hayır demem.
And your address. [CHUCKLING]
- Ve adresiniz.
I'm so mad at him. [Chuckling] You're not mad at him.
- Ona kızgın değilsin.
I know you. [Chuckling] You deliver for I.P.S., right?
IPS'te teslimat yapıyorsun, değil mi?
[Richie chuckling]
- Gerçekten mi?
[Chuckling] Have your fun now, sackskys, but you are going down.
Keyfinize bakın, Sacksky'ler çünkü yakında işiniz bitecek.
Ok. [Chuckling]
Tamam...
[Nervous Chuckling] Uh, sir, are you sure you're on the right tour?
Beyefendi, doğru yerde olduğunuza emin misiniz?
OH, I DID. [Chuckling]
Oh, götürdüm.
[Chuckling] WHAT DID YOU DO?
Sen ne yaptın?
I THINK IT'S TIME FOR YOU TO GO. [Chuckling]
Bence gitme vaktin geldi.
[Chuckling] ACTUALLY, THEY'RE KIND OF FUN.
Aslında, biraz eğlenceliler.
[Chuckling] NOW IF YOU'LL EXCUSE ME,
Afedersiniz,
[Chuckling] GRAZIE.
Sanırım biraz küçük güzel ve medeni
[Scoffing ] BEAT IT. FUCK YOU. [ Chuckling] YEAH.
Sana ihtiyacım var!
[Chuckling] DEBBIE?
Tabii ki.
[Chuckling]
Sürpriz.
IF YOU'RE NOT COMPLETELY SATISFIED. [Chuckling]
- Tatlı biri.
[Chuckling] THE POINT OF A DATE, OR SO IT'S BEEN EXPLAINED TO ME
Peki kim bu? Hiç kimse.
They're a window into Ma's soul. ( CHUCKLING )
Annemin ruhuna açılan bir pencere.
[Chuckling] Oh.
Oh. Oh.
- [Chuckling] - so we can all play bridge.
Hepimiz briç oynayabiliriz.
( chuckling )
Oh, tamam.
( chuckling ) Sean : I told you everything would be all right.
Bak, ben sana her şey yoluna girecek demiştim.
( chuckling ) But, uh, you get an attaboy.
Ama sizi tebrik ederim.
( chuckling ) so, there was a cupboard incident? What happened?
- Demek dolapta oldu.
[BOTH CHUCKLING] This is fun.
- Çok eğlenceli.
[BOTH CHUCKLING]
Tebrikler.
[Chuckling] Oh.
- Tabi.
[Chuckling]
Tanrı aşkına ya!
[Chuckling]
- Tamam.
[Chuckling]
Marş marş!
ISN'T ANYONE STRAIGHT ANYMORE? [Chuckling]
Sorunun nedir?
[Chuckling]
Justin bak, favorim.
[Chuckling]
Herkesin başı polis ışıkları gibi ona bakmak için döner.
[Chuckling] Ok. All right, hang on.
Tamam, peki, bekle biraz.
chuckles 9233
chuck 3554
chucky 115
chuckie 75
chuckle 111
chuckles lightly 20
chuck bass 30
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
chuck bartowski 27
chuck 3554
chucky 115
chuckie 75
chuckle 111
chuckles lightly 20
chuck bass 30
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
chuck bartowski 27