English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Everyone knows it

Everyone knows it translate Turkish

497 parallel translation
Apparently, this is done only after everyone knows it.
Görünüşe göre, bu, yalnızca herkes haberdar olduktan sonra yapılmış bir şey.
So secretly, everyone knows it.
O kadar gizli ki, herkes biliyor.
Everyone knows it.
Herkes biliyor.
Everyone knows it's the Bellavista Company.
Herkes bilir. Bellavista Şirketi.
Everyone knows it's characteristic of vases of that era.
O devirlerden kalma vazoların özelliklerini herkes bilir.
Vince runs you like the rest of this town, and everyone knows it.
Vince Tıpkı kasabanın geri kalanı gibi seni de idare ediyor. Herkes bunun farkında.
You know it, everyone knows it.
Bunu sen de biliyorsun, herkes de biliyor!
Everyone knows it. War is too serious to leave to the military.
Savaş askerlerin eline bırakılamayacak kadar ciddi bir şeydir.
It is one of the world's great powers, and now everyone knows it.
Dünyanın büyük güçlerinden biriydi. Ve şimdi herkes bunu biliyordu.
IAD's got it hard for you, and everyone knows it.
İç İşleri seni zorluyormuş herkes bunu biliyor.
Everyone knows it's madness and every country has an excuse. There's a dreary chain of causality.
Herkes çılgınlık olduğu bilir ve her ülkenin bir mazareti vardır....... Kasvetli bir neden zinciri var...
You know I can, I know I can, everyone knows it.
Yapacağını biliyorsun, yapacağımı biliyorsun, herkes biliyor.
Everyone knows it!
Herkes onu biliyor!
I sell good stuff here, and everyone knows it.
Benim malım kalitelidir ve herkes bunu bilir.
Everyone knows it anyway in Delhi, and what sort of life I had with him.
Zaten Delhi'de herkes onunla nasıl bir hayat sürdüğümü biliyor.
Everyone knows it
Herkes biliyor.
Everyone knows it is.
Bunu herkes biliyor.
If you make them open the door like that, if everyone knows it wouldn't be a secret anymore.
Eğer kapıyı açtırırsan, eğer herkes öğrenirse... orası artık gizli bahçe olmaz.
Everyone knows it's
# Herkes bilir ki... #
I'm saying that's what the employees are saying to themselves. Everyone knows about that incident because it was so well-known.
Bu herkesin bildiği çok meşhur bir olay.
It's a secret, but they do it so openly, everyone knows about it.
Aslında sır. Ama öyle açıkça yapıyorlar ki, herkes biliyor.
Well, it seems everyone knows who it is except me.
Anlaşılan benim dışımda herkes onu tanıyor.
It seems everyone knows all about it.
Herkes her şeyi biliyormuşa benziyor.
It feels like everyone knows, like they're watching us.
Sanki herkes biliyor, gözleri sürekli üstümüzde.
BUT ON THE OTHER HAND, EVERYONE WHO KNOWS ABOUT IT
Ama olayı bilen herkes burada bulunuyor.
Everyone knows the world rides on the back of a turtle who keeps it from running into the stars.
Herkes bilir ki, dünya bir kaplumbağa sırtında dolaşır ve yıldızlara çarpmaktan bu sayede kurtulur.
How can it be that everyone knows one thing if many people believe another thing?
Nasıl oluyor da, herkes bir tek şey biliyor pek çok insan başka bir şeye inanırken?
How is it everyone in Zurich knows who I am?
Zürih'te insanlar beni nereden tanıyor?
Everyone knows how powerful the sword is And that it has been cursed.
Herkes o kılıcın ne kadar kudretli ve... lanetli olduğunu bilir.
Everyone around here knows about it.
Bütün kasaba altın aramaktan anlıyor.
Now the love and it seems everyone already knows and that is why we look.
Seviyorum, Evet. Şimdi âşığım ve sanki herkes bunu anladı. İşte bu yüzden.
Oh, it's just storyfying, everyone knows that.
Bu doğru değil. Kimsenin bildiği falan da yok.
Everyone knows in the kung fu world. It's a method that's never been defeated yet.
Hiç alt edilememiş bir yöntem olduğunu Kungfu aleminde herkes bilir.
Everyone knows that the farther away an object is, the smaller it seems.
Herkes bilir ki bir nesne ne kadar uzaksa o kadar küçük görünür.
It's precisely because everyone knows me
Dediğiniz gibi beni burda herkes tanıdığı için... eğer Prense gidersem....
How... how is it that everyone knows Jonathan?
Nasıl... herkes nasıl oluyorda tanıyor Jonathan'ı?
I used to be much better at it, but now it seems everyone knows who I am.
Eskiden daha iyiydim, ama artık herkes kim olduğumu biliyor.
- It's a shame, everyone knows that and no one does anything about it...
İşe bakın! Herkes bunu biliyor ama kimse tutup da bir şey yapmıyor.
It seems that everyone in Nice knows of Odette de Crecy.
Görünüşe bakılırsa Nice'teki herkes Odette de Crécy'yi tanıyor.
- Everyone knows I got an airline. - You got it!
- Havayolunu aldığımı herkes biliyor.
And the way I figure it, everyone who knows I'm a washout is gone.
Ve benim bir fiyasko olduğumu bilen herkes gitti.
But you know, everyone who watches Roadrunner cartoons knows the coyote is going over the cliff, but you watch it and laugh anyway.
Ama biliyorsun, Roadrunner çizgi filmine bakan herkes çakalın uçurumdan düşeceğini bilir ama yine de izleyip, kahkaha atar.
Everyone knows Pengelley did it.
Herkes cinayeti Pengelley'in işlediğini biliyor.
Everyone around here knows he did it.
Buralardaki herkes onun yaptığını bilir.
Everyone in the village knows it
Köydeki herkes bunu biliyor.
Everyone knows what it's like to get syrup on your fingers. This guy's ingenious.
Herkes parmaklarına şurup bulaşmasının nasıI bir şey olduğunu bilir değil mi?
He has the hottest technology in town and everyone on Wall Street knows it.
Elinde en süper teknoloji var ve Wall Street'de herkes bunu biliyor.
Everyone knows that... yet she sings it when he's here!
Bunu herkes bilir Patron burada olmasına rağmen söylüyor.
Well why do we always assume everyone knows where they can stick it?
İyi de neden her zaman herkesin nereye yerleştireceğini bildiğini farz ediyoruz ki?
Everyone knows that wherever there's trouble... there's always a Narn at the center of it.
Herkes, her zaman her belanın merkezinde Narnların olduğunu bilir.
Kes, see to it that everyone knows the tunnels are off limits.
Kes, herkese tünellere girişin yasak olduğunu bildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]