Everyone wins translate Turkish
72 parallel translation
Everyone wins in this race, except the last three couples.
Son üç çift hariç bu yarışı herkes kazanıyor!
Everyone lives, everyone wins.
Herkes ya arsa, herkes kazançIıdır.
Everyone wins.
Herkes kazanacak.
Everyone wins.
Herkes kazançlı cıktı.
No one wins unless everyone wins.
Herkes kazanmazsa kimse kazanmaz.
Everyone wins.
Herkes memnun olur.
If I do, everyone wins.
Eğer başarırsam herkez kazanır.
Not everyone wins the genetic lottery like you did.
Hiç kimse sendeki genetik şansa sahip değil.
Now i personally subscribe to the notion though that everyone wins in this game.
Kendimce diyebilirim ki aslında bu oyunda herkes bir şekilde kazanır.
That way everyone wins.
Bu şekilde herkes kazanır.
Everyone wins.
Herkes kazançlı çıkacak.
And you know how some of them are really hard to win and some of them are super easy and everyone wins?
Bazılarını kazanmanın ne kadar zor olduğunu... ve bazılarını da kazanmanın aşırı derecede kolay olduğunu?
Sex is the game where everyone wins a little prize, and no one goes home a loser.
Seks herkesin küçük bir ödül kazandığı oyundur... ve hiç kimse eve kaybeden olarak dönmez.
OK, fine, everyone wins.
Pekala, tamam.
Everyone wins.
Herkes kazandı.
Yeah everyone wins, really.
- Evet, aslında herkes kârlı çıkıyor.
Everyone wins. - Okay? - Okay.
Herkese uygun.
You see, you sell an asset you have equity in, you leverage up to a bigger asset, market goes up, everyone wins.
Bak, birşey satarsın ve karını alırsın, daha büyük birşey satın alırsın, piyasa çalışır, herkes kazanır.
It's, it's great because everyone wins, you know?
Epey iyi çünkü iki taraf da kazançlı çıkıyor, anladın mı?
Everyone wins, right?
Herkes kazanır, haksız mıyım?
All you have to do is pull the trigger. Everyone wins.
Tetiği çek ve herkes kazansın.
" Everyone wins the lottery once.
" Herkese bir gün piyango vurur.
Accept... everyone wins.
Kabul edersen, herkes kazanır.
My company puts up venture capital. if it all checks out I'll pull the deal together, everyone wins.
Şirketim girişim için sermaye koyar, eğer herşeyi kontrol ederse, herkesin kazanabileceği bir anlaşma sağlayabilirim.
Hey, everyone wins.
Hey, herkes kazaniyor.
Everyone wins.
Herkes kazançlı.
It's called "everyone wins."
Buna "herkes kazançlı çıkacak" deniyor.
If we double-Dutch, everyone wins.
İpleri ikilersek herkes kazanmış olur.
Everyone wins.
Herkes kazansın.
Everyone wins.
Sorun çözülür.
Now everyone wins.
Şimdi herkes rahat işte.
Because everyone wins.
Herkes kazanmış olacak da ondan.
Provocation provides the elegant solution of finding you guilty without punishing you too hard. Everyone wins.
Tahrik, seni hem suçlu bulup hem de çok az ceza alman için çok güzel bir savunma yöntemi olacaktır.
- That last one is just a pageant of comedy where everyone wins.
- Sonuncusu bir komedi yarışmasıydı ve herkes kazanıyordu.
If no one knows, everyone wins.
Kimse bilmezse, herkes kazanır.
Look, you do this, you eat, I eat, everyone wins.
Bak, bunu başarırsan, senin karnın doyar, benim karnım doyar, herkes mutlu olur.
Everyone wins!
Herkes kazansın.
Everybody, 32 teams in play, that means four wins is gonna get you in the final match, the fifth win getting you the 50K that everyone's chasing.
Herkes, 32 takım katılıyor ve kazanan dört Grup final maçına kalacak, beşinci olan size 50bin kazanacak.
If he wins the vote, he can take her out later... when everyone's forgotten about Valance.
Eger seçimi kazanirsa, daha sonra, herkes Valance'i unuttugunda da saldirisini gerçeklestirebilir.
Team wins, it goes everyone's on the same page.
Takım, herkes iyiyse kazanır.
The only way for him face Berger is if he beats everyone at his table, makes it to the finals, and wins.
Berger'la yüzleşmesi için herkesi yenip finallere kalmalı.
So in short... everyone wins! 333 ) \ 3cH11EDDA \ cH6A6967 } Everyone proceeds to the 2nd Half See?
Sana söyleyeceklerimi dinleyene kadar.
As everyone expected, Team Hare easily wins the first stage.
Herkesin umduğu gibi ilk etabı, Tavşan Takımı kazandı.
Everyone's a winner, no matter what the game or sport or competition, everybody wins.
Herkes galip, hangi oyun, spor, müsabaka olduğu fark etmeksizin herkes galip geliyor.
If the Keeper wins, everyone will die.
Gardiyan kazanırsa, herkes ölecek!
Everyone here wins or loses millions every day.
Buradaki herkes her gün milyonlarca dolar kazanıp kaybediyor.
Everyone wins, except us, the people of Starling City.
- Starling halkı hariç herkes.
In this corner, fresh off of wins against... everyone,
Bu köşede yaptığı dövüşlerden galip çıkan herkese karşı...
You see, no one wins If everyone dies.
Görüyorsunuz. Herkes ölürse kimse kazanmış olmaz.
Climb down from the high table with your new Valyrian sword and show everyone how a true king wins his throne.
Yeni Valyria kılıcınızla masadan atlayın ve herkese gerçek bir kralın, tacını nasıl kazandığını gösterin.
And if I have to choose between everyone else and me... "Me" wins every time.
Ayrıca kendimle diğerleri arasında seçme şansım olursa her zaman kendimi seçerim.
winston 928
wins 93
winslow 61
winston churchill 24
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
wins 93
winslow 61
winston churchill 24
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26