English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Excuse me sir

Excuse me sir translate Turkish

3,239 parallel translation
Excuse me sir, do you know Sandra Carreño?
Affedersiniz bayım, Sandra Carreño'yu tanıyor musunuz?
Excuse me sir, can I ask you something?
Pardon beyefendi, bakar mısınız?
Excuse me sir, can you come with us.
Beyefendi afedersiniz. Bizimle gelebilir misiniz?
Excuse me sir, a fifth come to see?
Beyefendi, kimin için gelmiştiniz?
Sir, excuse me sir, this is a private property, sir.
Afedersiniz efendim. Burası özel bir tatil yeri.
- Excuse me sir do you have an invitation?
- Affedersiniz efendim, davetiyeniz var mı?
"Excuse me, sir, can I have a raise?"
"Afedersiniz, efendim, zam yapabilir misiniz?"
Excuse me, sir.
- Afedersiniz efendim.
Excuse me, sir!
Afedersiniz efendim!
Excuse me, sir.
- Affedersiniz, efendim.
Excuse me, sir.
Affedersiniz, efendim.
Excuse me, sir.
Bakar mısınız bayım.
- Now, please, sir, focus on- - - excuse me.
- Şimdi lütfern efendim dikkatinizi verin- - - Afedersiniz.
Excuse me for approaching you, sir, you just seemed so approachable.
Size yaklaştığım için bağışlayın efendim, çok yaklaşılabilir görünüyordunuz.
Excuse me, you want me to close out your tab, sir?
Affedersiniz. Hesabınızı kapatayım mı efendim? Efendim mi?
Excuse me, sir.
Affedersiniz bayım.
- Excuse me, sir?
- Affedersiniz, efendim?
Excuse me, sir.
İki, üç, dört... Pardon efendim.
Excuse me, sir. Excuse me...
Afedersiniz bayım.Afedersiniz.
Excuse me, sir?
Affedersiniz, efendim.
- Excuse me, sir. Please.
- Affedersiniz, bayım.
Excuse me, sir, can you point me towards your nearest bathroom?
Pardon, en yakın tuvaletiniz ne tarafta acaba?
Excuse me, sir.
Affedersiniz efendim.
Excuse me, sir, sorry for the intrusion.
Affedersiniz, bayım, izinsiz girdiğim için üzgünüm.
Give me excuse, good sir.
Lütfen beni bağışlayın efendim.
Excuse me, sir.
Affedersiniz.
Excuse me, sir?
Affedersiniz, bayım.
"Excuse me, sir, um, uh... is that a rectal thermometer behind your ear?"
Hocasına demiş ki : " Affedersiniz, o kulağınızın arkasındaki makat termometresi mi?
Excuse me, sir? But do not you're not supposed to be in here.
Özür dilerim bayım, ama burda olmamanız gerekiyor.
Excuse me, sir!
Afedersiniz bayım.
- Excuse me, sir?
- Affedersiniz amirim?
Excuse me, sir. We're looking for a friend.
Afedersiniz bayım, bi arkadaşı arıyoruz
Sir, excuse me, sir.
Efendim, özür dilerim efendim.
Excuse me, sir? Mr. Gates?
- Affedersiniz efendim.
Excuse me, sir.
Pardon, bayım.
Excuse me, sir. Can we get a statement?
Efendim, af edersiniz, birkaç şey sorabilir miyiz?
Excuse me, sir!
Efendim!
Excuse me, sir.
Affedersiniz, bayım.
Sir, um, excuse me. Oh
Efendim affedersiniz.
Now if you'll excuse me, I have some unhappy news to deliver to Sir Anthony Hopkins.
Şimdi izninizle, Sör Anthony Hopkins'e vermem gereken kötü haberler var.
Sir? Excuse me.
Bayım?
Excuse me, sir. I'm sorry, you cannot do this.
Affedersiniz bayım ama bunu yapamazsınız.
Excuse me, sir.
Özür dilerim, efendim.
Excuse me, sir, the detail you requested has reached the location.
Affedersiniz efendim. Talep ettiğiniz güvenlik istediğiniz yere ulaştı.
Oh! Excuse me, sir.
Affedersiniz bayım.
Because... excuse me, sir.
Çünkü- - Affedersiniz beyefendi.
Excuse me, sir, you can't be in here.
Buraya giremezsiniz!
- Excuse me, sir.
Beyefendi.
Excuse me, sir, would it be possible for my son to see him?
Afedersiniz, bayım. Oğlumun onu görmesi mümkün mü acaba?
Sir! Excuse me.
Beyefendi, affedersiniz.
Excuse me, miss, do you want... hey, sir, how do you feel about paper?
kağıt almak... kağıt hakkında ne düşünürdünüz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]