English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Georg

Georg translate Turkish

225 parallel translation
"Bravo, Georg!"
"Aferin, Georg!"
" Georg will do it - - both of you will help him.
" Georg işi halleder... ikiniz de ona yardım edersiniz.
professor Georg Manfeldt...
Prof. Georg Manfeldt...
Dr Georg Manfeldt Professor of Astronomy.
Dr. Georg Manfeldt bir Astronomi Profesörüdür.
Even if it's to a height of 1 0,000 feet... ... Georg always believes in "rising to the occasion."
3 bin metre yüksekliğinde olsa da Georg her zaman zorluklarla "boy ölçüşmeyi" sever.
This really is exciting for me, Georg.
Bu benim için gerçekten heyecan verici, Georg.
You're much less of a riddle when I see you here, Georg.
Seni burada gördüğümde çok daha az gizemlisin, Georg.
Oh, I do like it here, Georg.
Burayı çok seviyorum, Georg.
Well, what would you call me, Georg?
Ne dersin peki, Georg?
- On Georg's telephone, of course.
- Georg'un telefonundan tabii.
You and Georg are like family.
Sen ve Georg aile gibisiniz.
- Georg, he's just a boy.
- Georg, o daha çocuk.
You'll never guess, Georg.
Asla tahmin edemezsin Georg.
Anytime you say the word, Georg, you can be part of my new act :
Ne zaman evet dersen Georg, yeni gösterimin parçası olabilirsin :
I have a wonderful idea, Georg.
Benim harika bir fikrim var, Georg.
All that needless worrying, Georg.
Gereksiz yere endişelenmişsin, Georg.
Georg, you won't let this girl get away.
Georg, bu kızın kaçmasına izin verme.
- Georg, please.
- Georg, lütfen.
If you're so clever, tell me how to get fräulein to influence Georg.
O kadar akıllıysan, fräulein'ın Georg'u etkilemesini nasıl sağlayacağımı söyle.
- Something long and cool, Georg? - No, thank you, darling.
- Uzun ve serin bir şey, Georg?
Isn't it wonderful, Georg?
Harika değil mi, Georg?
Oh, Georg, how do you feel about yachts?
Georg, yatlar hakkında ne düşünüyorsun?
- Georg, this is for Austria.
- Georg, bu Avusturya için.
Jaeger's group referred to by the Kristiania middle-class as the Boheme and by Georg Brandes as "that wild gypsy bunch"
Jaeger'ın grubu Kristiania burjuvaları tarafından Derbederler diye ve Georg Brandes tarafından Vahşi Çingene Çetesi olarak adlandırıldı.
- You go get the tickets, and it's good-bye, George.
- Biletleri almaya git, ve Georg'a güle güle de.
Sure, I brought George.
Tabii, Georg'u getirdim.
Please excuse George and me for not writing sooner but so much has happened here since Mama's death, we simply haven't had the time.
Bizi affedin, Georg ve ben ancak şimdi yazabiliyoruz. Annemin ölümünden beri, çok şeyler değişti. Daha önce yazacak zamanımız gerçekten olmadı.
George was wonderful through it all... even though the times were just as difficult for him as they were for me :
Bu esnada Georg bana karşı hep iyiydi. Bununla birlikte, benim kadar olmasa da zor zamanlar geçirdi.
Afraid that George might take over his position, he did everything he could think of to make things difficult for him.
Patronu her şeyi bildiğini sanıyor ve Georg'un yerini alacağını sanıp korkuyor. Bu da işleri zorlaştırıyor.
George of course sends his love to you both and asks that you forgive him for not writing himself.
Georg size en içten dileklerini yolladı. Kendisi yazamadığı için bağışlamanızı rica ett.
... at the beginning of the month, four days ago, George took on his new position.
Ayın başında, dört gün önce Georg yeni bir işe başladı.
But now he's made it...
Diyebilirsiniz ki, Georg maçı kazandı.
His work spirit has brought inspiration into the department and when his boss fell ill with an apparently serious intestinal problem and was on sick leave more than at work, they asked George to take over the department provisionally.
İşteki enerjisi, bölümün tozunu kaldırdı. Patronu, inatçı ve ağır bir şekilde bağırsaklardan hasta olduğundan beri, ki izinli gün sayısı arttı, Georg'dan servisin başına geçmesini istediler.
Dr. Breitenfels, George's superintendent at work, is having dinner with us tonight, to reciprocate an invitation to a party 14 days ago where George's new position was as it were, officially announced.
Bu akşam, Bay Breitenfels, Georg'un yönetici müdürü, bize yemeğe gelecek. İki hafta önce bize verdikleri yemeğe karşılık olacak. Georg'un işteki yeni görevi aşağı yukarı resmî olarak o gecede kutlandı.
Lovingly, Your son, Georg.
Tüm sevgimle. Oğlunuz Georg.
The Family was buried on February 20th. Despite the farewell letter, Georg S.'parents could not believe it was suicide and filed for investigation of possible murder.
Aileye bırakılan mektuplara rağmen aile, bunun intihar olduğunu reddetti ve X'i cinayet ile suçladılar.
- Leave it, Georg!
- Bırak, Georg!
Hi there, Georg- -
Merhaba.
Why George has to go and marry a girl 20 years younger than himself,... I shall never know.
Georg neden kendinden 20 yaş küçük bir kızla evlendi,... bunu hiç anlayamayacağım.
It's Georg.
Ben Georg.
This is Georg.
Ben Georg.
"Georg Rheinhardsen, Chief Exec. Ph.D." What's that mean?
"Georg Rheinhardsen, Bölüm Başkanı Ph.D." bu ne demek?
Don't be sad, Georg.
Üzülme, Georg.
- No buzzer for Georg.
- Zilde Georg'un adı yok.
We have a package for Georg Rheinhardsen.
Georg Rheinhardsen için bir paketimiz var.
There is no way that's Georg.
Bu Georg olamaz.
- I'm Georg.
- Ben Georg'um.
I am Georg!
Georg benim.
Doesn't it say Georg right there?
İşte burada Georg yazmıyor mu?
Yes, Georg.
Evet, Georg.
- Yes, my name is Georges.
- Tabi ki, ismim Georg.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]