English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm freezing

I'm freezing translate Turkish

757 parallel translation
I am certainly not freezing, but I guess I better get my coat on.
Elbette donmadım ama ceketimi giysem sanırım iyi olacak.
I'm freezing!
Donuyorum!
I'm freezing, I have to move.
Yok ahbap, ben donuyorum. Hareket etmem gerek.
I'm really freezing.
Donuyorum.
I'm freezing to death.
Donarak öleceğim.
Well, I'm freezing myself, but I know a place where we can go.
Ben donuyorum ama gidebileceğimiz bir yer biliyorum.
I'm freezing.
Donuyorum.
- Close the window. I'm freezing.
- Pencereyi kapat. Donuyorum.
I'm freezing!
Donuyorum...
Suddenly I'm freezing cold.
Birden üşümeye başladım.
I'm freezing. We can't sit here much longer.
Çok üşüyorum, daha fazla oturamayız burada.
- Freezing, but I'm becoming hardened.
- Buz gibi, ama kendime geldim.
I'm freezing, honey.
Donuyorum tatlım.
Not only that, I'm freezing to death.
Bir de bunun üstüne, donuyorum.
Unlike you, I'm freezing here on the floor.
Senin aksine, benim burada kıçım donuyor.
You know, I felt like I was out in that blizzard tonight, being trapped out in that blizzard, nearly freezing to death.
Bu gece kendimi sanki o tipinin ortasında kalmışım gibi,... tuzağa düşmüş, ölmek üzereymiş gibi hissettim.
I'm freezing to death and I haven't had anything to eat in 24 hours.
Soğuktan donacağım ve 24 saattir bir şey yemedim.
I'm freezing my whiffletree!
Donuyorum burada!
Not too bad, but I'm burned up... freezing to death and down to 150 gallons of fuel.
Fena değil ama yandım, donuyorum ve 570 litre benzinim kaldı.
I was freezing outside in the rain.
Dışarıda yağmurda soğuktan donacaktım.
Move, I'm freezing here.
Çabuk olun çocuklar, insan burada soğuktan donabilir.
And one coffee, I'm freezing.
O zaman bana da bir kahve ısmarla soğuktan dondum.
I was dragged around by the scruff of my neck on midnight trains and in freezing weather and I would
Ben gece yarıları buz gibi havada metroyla eve dönerken oradan oraya itilip kakılırdım.
I'm freezing to death.
Soğuktan donuyorum.
I'm freezing.
Dondum.
Balmy tropic breezes while I'm freezing my tail in La Belle France.
Ben Güzel Fransa'da iliklerime kadar donarken, sıcacık tropik esintilerdeydi.
It's very strange, my love, but suddenly I'm freezing cold.
Çok tuhaf, ama birden çok üşüdüm.
Hurry up! I'm freezing!
- Hadi acele edin, dondum!
I'm freezing, get the fire going.
Donuyorum, ateşi yak.
I'm freezing to death!
Soğuktan donuyorum!
All of a sudden, I'm freezing.
Birden donuyorum.
I'm freezing to death, I tell you.
Donuyorum diyorum sana.
I'm freezing.
Donuyorum!
I can't stand it, I'm freezing to death.
Dayanamıyorum, donarak öleceğim.
I'm freezing.
Çok soğuk. Üşüyorum.
I'm freezing out here.
Ben donuyorum burada.
I don't know if I am freezing or burning to death.
Donarak mı, yoksa yanarak mı ölüyorum, bilmiyorum.
I'm freezing to death.
Donuyorum.
I eat and eat but I'm still freezing.
Ben elime geçeni yerim, yine de üşüyorum.
Close the door I'm freezing!
Hey, kapat şu kapıyı, üşüyorum!
So to keep from freezing, I bought this.
Bu yüzden, donmamak için bunu aldım.
I'm freezing to death!
Donarak öleceğim.
I'm freezing.
Çok soğuk.
- I'm freezing to death, I'm telling you.
Soğuktan donmak üzereyim.
Well, if you gentle people can manage without me, I shall go to sleep. Good night. I'm freezing.
Siz nazik insanlar bensiz idare edebilecekseniz ben yatayım.
I'm freezing my ass off...
- kıçımı ısıtıyorum.
I'm freezing to death.
Ölesiye donuyorum.
I'm freezing.
Üşüyorum.
I'm freezing!
Dondum be!
I'm freezing me bollocks off out here.
Burada taşaklarım dondu.
I'm freezing here!
Donuyorum burada!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]