I'm good with it translate Turkish
593 parallel translation
If it was memories of me toying with her when I wasn't being myself... then it's a good thing... that it's gone.
Umarsızca oynadığım bir oyunsa bitmesi iyi olmuş.
It's just a little good-luck charm I carry around with me.
Uğur olarak yanımda taşıdığım ufak bir şey.
Well, I guess we're all having a swell time and it sure is good to see all you gents with your molls here.
Sanırım herkes çok güzel vakit geçiriyor. Bütün beyleri yanlarında sevgilileriyle görmek de güzel.
If you're a good girl, when I get to Paris I'll buy you a big hat... with a long, beautiful feather on it.
Eğer uslu durursan Paris'e gittiğimde sana kocaman bir şapka alırım. Üstünde de uzun, güzel bir tüy olur.
And if you're good girls, I'll buy you a hat with a bigger feather on it.
Eğer uslu durursanız, size daha uzun tüylü bir şapka alırım.
Anytime I could help you, ran across a good story I came running to you with it.
Sana yardım etmek için iyi bir haber bulduğumda... hep koşa koşa sana getirdim.
It's no good calling me names, because I won't argue with you anymore.
Bana isim takmanın bir yararı yok Susan, çünkü seninle tartışmayacağım.
I understand and sympathize with you, but I have judged it consistent with the good of His Majesty's service to order all available troops westward to meet the Indians on their own grounds.
Sizi anlıyor ve sempati duyuyorum, fakat Majestelerinin iyiliği için kesin bir karar verdik ve, bütün askeri güçleri batı yakasında, yerlilerle karşılaşmaya gönderdik. Onlar bizi topraklarımızda katlederken.
I love you, Esmeralda so I am ready to live with you as it shall please you as husband and wife, if you think good or as brother and sister, if you like it better.
Seni seviyorum, Esmeralda yani istediğin gibi yaşamaya hazırım seninle istersen, karı koca, istersen abi kardeş gibi, sen nasıl istersen.
Anything good, I'll split it with you.
İyi bir şey çıkarsa seninle paylaşırım.
It's good I know who you are or I wouldn't play cards with you.
Neyse ki kim olduğunu biliyorum. Yoksa seninle hiç kağıt oynamazdım.
The name happens to be O'Donnell, if it's all the same to you... and I have a good mind to charge you with false arrest... only I don't know if I could make it stick.
Adım O'Donnell, ama sizin gibiler için fark etmiyor tabii. Seni sahte tutuklamaya sebebiyet vermekle suçlayabilirim sadece bunu neye dayandırabilirim bilmiyorum. - Neden yapmıyorsunuz?
I'm afraid, you see, if the game was up with us, it might be up with a good many more.
Korkuyorum, anlıyor musun? Bu işten herkesin çıkarı var, oyunu kuralına göre oynamalıyız.
Good idea, I'll go along with it!
İyi fikir. Ben de martini alayım.
If I'm good enough to hold down the job when there's trouble, how come the city fathers didn't trust me with it permanently?
Bela çıktığında işimi yeterince iyi yaparsam şehrin ileri gelenleri bana sürekli olarak güvenebilirler, değil mi?
I think it would do her... so much good to have a short stroll with you... in the park, Dr. Chasuble.
Sanırım parkta sizinle küçük bir gezinti kendisine çok iyi gelecek Doktor Chasuble.
I don't know, but it might not be... a pretty good idea to gamble along with old "Madama".
Bilmiyorum, ama büyük hanımın arzusuna sadık kalsam daha iyi olur diyorum.
Ordinarily I'm a fairly good-natured person, Seymour, but I find it impossible to spend any time with you and remain that way.
Genel olarak ben oldukça iyi tabiatlı biriyim, Seymour, fakat seninle zaman geçirmeyi ve öyle kalmayı olanaksız buluyorum.
But I'm not now, so it's no good at all to be with you.
Ama değilim ve şu anda seninle olmam doğru değil.
I tried to tell you that getting things that way was no good and it was you that made me resolve to be through with it.
Bu şekilde bir şey elde etmenin iyi olmadığını... sayende bundan vazgeçmeye karar verdiğimi anlatmaya çalıştım.
If you will be so good as to leave it with me... I'll see that you have your supplies as usual... when you return from your holidays.
Eğer bana bırakmaya lütfederseniz tatilinizden döndüğünüz zaman, her zamanki gibi ihtiyaçlarınızı karşılayacağım.
Personally, I think it's a good cause and all that, and I wish you luck with it.
Kişisel fikrim, Bence bu iyi bir sebep ve bununla birlikte umarım şansın yaver gider.
You know, Livius... it's when I'm with you, that I feel... good. Safe.
Biliyor musun Levius, seninle birlikte olduğumda, kendimi çok iyi ve... güvende hissediyorum.
It's just that I'm not very good with words.
Kelimeleri kullanmayı pek beceremem.
Next you're gonna ask me if I make it with all the good-looking fuzz here.
Şimdi de buradaki tüm yakışıklı polislerle yatıp yatmadığımı soracaksın.
And I'm afraid, you see, that if the game was up with us it might be up with a good many more.
Evet, ama şunu anlamıyorsun eğer bizim işimiz biterse, daha birçoklarının da işi bitebilir.
I assure you, we appreciate all you have done for the revolution, but you must also appreciate how important it is that I... My government, that is, maintain good relations with the United States.
Devrim için yaptığınız herşeye minnettarım ama benim yani hükümetimin Birleşik Devletler ile olan iyi ilişkileri sürdürmemizin ne kadar önemli olduğunu sizde taktir edersiniz.
I hope her old man makes it with the shotgun, then you'll be good and stuck.
Umarım babası seni tabancayla öldürür, iyi olur.
The warning that I've received you might take it with however many grains of salt you wish that the brown acid that is circulating around is not specifically too good.
Kulağıma gelenlere göre etrafta bol kahverengi asit dolaşıyormuş, uyarımı ciddiye alıp gerekenleri yapın ve bol tuz bulundurun.
Senator Feng, Gan Wen Bin has many men ] L _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ with him _ _ _ _ _ _ Twenty to thirty is not good enough I say it is
Senator Feng, Gan Wen Bin'nin bir çok adamı var bizim sayımız yeterli değil bence yeterli!
Good God man, now you don't think I had anything to do with it?
Aman yarabbi, benim her hangi bir şey yaptığımı sanmıyorsun değil mi?
And I assume Riley took it with good grace.
Sanırım Riley bunu iyi karşıladı.
Because, they blame me Hind, whatever it is, good or bad I should have joined them and drown in the wells of bitter with them
- Beni suçladıkları için kaçtığım için Bedir kuyularında onlarla birlikte boğulmalıydım.
Stop it! I'm not good enough to meet with Gazzo?
Gazzo'yla işe yeterli değilim ha?
I just don't understand it... him being so good with guns and everything.
Fakat hiç anlamadım... o silahlar konusunda çok iyiydi.
I'm not too good with words but I am a retired master mechanic and my education, well it's all in these hands.
Kelimelerle aram iyi değil ama emekli bir tamirci ustasıyım eğitimimin de tümü bu ellerde.
After I discussed this with my wife if I give you this film it means that I will lose it for good.
Eşimle şöyle bir düşüncemiz var bu filmi size verirsek, bir daha izleme şansımız olmayacak.
If I do not give as good fare as I should like it is the fault of your steward, who has clipped my wings with his economy.
Size istediğiniz kadar mükemmel bir sofra hazırlayamazsam bilin ki bu kahyanın suçudur. Müsriflikten kaçayım derken kolumu kanadımı kırdı.
I hope it won't prejudice you against acquiring this piece, but I would lose Benjamin Pierce for good if I even approached him with the idea.
Umarım bu parçayı almanız ile ilgili olarak bir önyargıya, neden olmam ama, eğer Benjamin Pierce'ye bu fikirle yaklaşsaydım onu bir eşya için kaybederdim.
All in good time, when I'm finished with it.
Sandıkla işim bittiğinde zamanında olacaktır.
This kind of problem with a girl, I'm not too good about talking about it.
Bir kızla böyle bir problem, bu konuda konuşmakta pek iyi değilimdir.
I must confess, Hamilton... that I probably would have infused it with a little more skepticism... but bitter resentment won't prevent me from admitting it was a good piece.
İtiraf etmeliyim ki Hamilton... ben olsaydım muhtemelen biraz daha şüpheci yaklaşırdım... fakat bu kızgınlık bunun iyi bir haber olduğunu kabul etmemi engellemez.
I told you I don't think it's a good idea to go out with the boss.
Patronla çıkmanın iyi bir fikir olduğunu sanmadığımı söylemiştim.
I don't think it's a good idea to have a coloured NCO mixed up with your officers, sir.
Siyah bir astsubayın subaylarınızın işine karışmasının... iyi bir fikir olduğunu sanmam komutanım.
Doesn't it feel good with The Thames Men and "Cups Cakes"?
Thames Nehri Çocuklarından "Kupalar Kekler" i dinlemek sizce de iyi olmadı mı?
I don't know that I'd be any good at this... but how would it be if I kept a few things with you?
Bu işleri becerebildiğimi pek sanmıyorum ama... bazı eşyalarımı burada seninle bıraksam nasıl olur?
- I drilled the pronouns with her - was it any good, I wonder?
Ona zamirleri çalıştırdım. Bir faydası oldu mu diye merak ettim.
Look, a unique investment opportunity came my way and I'm thinking of people that I'm gonna bless with this chance cos this is so good it should be illegal.
Bak, karşıma bulunmaz bir yatırım fırsatı çıktı. ve bu fırsattan kimleri faydalandıracağımı düşündüm. Çünkü o kadar iyi ki, yasal olamaz.
" I'll be in the penitentiary with him, and it ain't going to do any good...
Kardeşimle birlikte hapis yatarım ve bunun da kimseye bir faydası olmaz.
But I just think it would be a nice gesture for us to share our VHS format with our neighbors and good friends, the Bundys.
Şey, başlamak için ne yapmam lazım? Sadece makyaj yapmaya derin ve edebi bir inancın olmalı.
The deal was pretty good, so I worked with it.
Kelepir bulunca üstüne atladım hemen.
i'm good 4884
i'm good at it 65
i'm good either way 17
i'm good at this 41
i'm good here 30
i'm good to go 71
i'm good now 27
i'm good at my job 18
i'm good at that 22
i'm good at what i do 20
i'm good at it 65
i'm good either way 17
i'm good at this 41
i'm good here 30
i'm good to go 71
i'm good now 27
i'm good at my job 18
i'm good at that 22
i'm good at what i do 20
i'm good for it 53
i'm good with that 53
with it 82
i'm going home 825
i'm gonna fuck you up 17
i'm going out tonight 18
i'm going to sleep 71
i'm gonna kill you 458
i'm glad to see you 135
i'm gonna die 222
i'm good with that 53
with it 82
i'm going home 825
i'm gonna fuck you up 17
i'm going out tonight 18
i'm going to sleep 71
i'm gonna kill you 458
i'm glad to see you 135
i'm gonna die 222
i'm going to work 99
i'm great 475
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to kill you 225
i'm going to bed now 24
i'm going to bed 414
i'm going home now 31
i'm glad you're safe 28
i'm great 475
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to kill you 225
i'm going to bed now 24
i'm going to bed 414
i'm going home now 31
i'm glad you're safe 28