I'm here to listen translate Turkish
621 parallel translation
I said to him, " Now, you listen here, Mr. Zanfield, this is a sister team.
O'na dedim ki : " Bana bak Bay Zanfield, bizimkisi bir kardeş takımıdır.
Listen, I don't want you playing around with that guy if I have to stay here rest of my life.
Dinle, hayatımın kalanını burada geçirecek olsam bile senin onun etrafında dolaşmanı istemiyorum.
Listen, you bring back some drinks, and I'll try to keep them here.
Bak, sen gidip içki getir, ben onları burada tutmaya çalışayım.
All right, I'll listen to you now, if you got any ideas about how to get across here.
Pekala, şimdi seni dinliyorum. Karşıya geçmek için iyi bir fikrin var mı?
Now, listen here, Tony, if you don't tell her, I'm not going to wait any longer.
Şimdi, dinle Tony, eğer ona söylemezsen, daha fazla beklemeyeceğim.
That's why. Listen, I don't want to be here and I wouldn't be, except she said the treatment wouldn't be complete until I confronted you.
Bak, burada olmak istemiyorum... olmazdım da, ama seninle karşılaşmadan... tedavinin tamamlanmayacağını söyledi.
I'm glad your mother isn't here to see what's become of you. - Pa, please listen.
Neyse ki annen burda olup da senin şu halini görmedi.
I'm not gonna sit here, sweat, feel hot lead, and at the same time listen to that sugar-coated malarkey about the beggar woman and her daughter. That's all! Finished!
Burada korkudan kan ter içinde öylece oturup, bir yandan da dilenci kadın ve kızının allanıp pullanmış deli saçması hikâyesini dinleyemem.
May all those here listen carefully to what I'm about to say.
Burada bulunan herkes birazdan söyleyeceklerimi can kulağıyla dinlesin.
I'm here to listen to what you'll say.
Söyleyeceklerini dinlemeye geldim.
Now, listen, I didn't invite you here to reform me.
Dinle, seni buraya beni adam etmen için çağırmadım.
Now listen, I didn't invite you here to reform me.
Dinle, seni buraya beni adam etmen için çağırmadım.
Listen, I'm gonna convince you... you've got to get out of here!
Dinleyin, Sizin buradan... hemen gitmenizi istiyorum!
Even if Fang Gang shows up here, I only need to put my knife on her neck. He will listen to me no matter what.
Şu an burada bulunsaydı kılıcımı Bayan Fang'ın boğazında görünce kayıtsız, şartsız beni dinleyecektir.
Here I am, I'll listen to you willingly, even though you hate me.
Buradayım, ve seni memnuniyetle dinleyeceğim, benden nefret ediyor olsan bile.
Listen, son, I happen to know that you don't have a permit here, so I'm gonna tell you something...
Dinle, evlat! Öğrendim ki ehliyetin yok. Sana bir şey söyleyeceğim.
Listen to me. Here's the thing. I'm looking for...
Gerçek şu ki, ben bir kadın arıyorum.
Listen, I'm not here to show you my revolutionary credentials, but there are plenty of white students fighting on the street, just as you in the ghetto. And there are plenty of unsatisfied whites who are potential revolutionaries.
Beni dinle, buraya sana benim devrimci kanıtlarımı göstermek için gelmedim ama sokaklarda kavga eden sürüyle beyaz öğrenci var, tıpkı senin varoşlarda yaptığın gibi, ve ayrıca yine sürüyle tatmin olmamış potansiyel devrimci beyaz var.
Listen, you can stay here if you want, but I can't take it anymore. I'm not coming back to this house.
Komiser Pini, bu beyefendi kocam olur.
Listen, Hallie, you help me get away from here... and I'll try to find out what happened to your Ben.
Dinle Hallie, buradan kaçmama yardım edersen ben de Ben'e ne olduğunu bulmaya çalışırım.
Listen, as long as I'm here, I might as well bring up one or two little things I didn't get to before.
Dinle, burada olduğum sürece, daha önce anlamadığım bir iki küçük şeyi de gündeme getirebilirim.
Listen, I want you guys to put an intercom between here and my house, okay?
Dinleyin, evimle burası arasına interkom döşenmesini istiyorum tamam mı?
I'm just here to listen.
Ben sadece seni dinlemek için buradayım.
Justin, do I have to sit here and listen to this crap?
Justin, burada oturup bu saçmalığı dinlemek zorunda mıyım?
I'm going to sit down right here, and I'll listen to what it is that Mr Gatsby has to tell me.
Tam şuraya oturup, Bay Gatsby'nin söyleyeceklerini dinleyeceğim.
Well, listen, my friend, I want to get rid of this pain in my side and I want to get away from here.
Kıçımızdaki bu beladan bir an önce kurtulmak istiyorum. Tıpkı buradan kurtulmak istediğim gibi.
If you think I'm gonna stand here and listen to that,
Burada durup bunları dinleyeceğimi sanıyorsan,
- I'm not here to listen to a sermon.
- Ben vaaz dinlemeye gelmedim.
Listen, You've got to let me out of here, I didn't do nothing!
Beni bırakın, ben bir şey yapmadım!
Listen, I'm going to be here.
Dinle. Ben burada olacağım.
Now, listen to me. I'm not satisfied, but I've decided to stay here.
Memnun kalmadım ama burada kalmaya karar verdim.
Look, I'm not gonna sit here and listen to you cover for him all night, all right?
Çünkü, sadece... Bütün gece burada oturup da, senin onu affettirmeye çalışmanı dinleyecek değilim, tamam mı?
Listen, if I were you, I would recommend to your client that he quickly do as Mr. Lowenstein here has suggested :
Dinle, yerinde olsaydım müvekkilime Lowenstein'in önerisini kabul etmesini söylerdim.
Listen, I'll have to spend the night here, because the car was in the ditch.
Dinle, geceyi burada geçirmek zorunda kalacağım. Çünkü arabayı hendeğe girdi.
Listen, I asked you over here to talk about Carla tonight.
Bak, bu akşam Carla hakkında konuşmak için çağırdım seni.
You think I'm gonna stand here and listen to you tell me how good Sam was?
Burada durup sizin Sam'in ne kadar iyi olduğunu anlatmanızı dinleyeceğime gerçekten inanıyor musunuz?
Listen, while you're breaking [br ] loose all hell here I'll infiltrate the ship to... [ br]
Dinle, hepiniz geriye dönerken, ben de gemiye sızacağım
Because if you don't... I'm not gonna sit here and listen to you tell me how serious this is.
Çünkü yoksa, oturup bunun ne kadar önemli olduğunu anlatmanızı dinlemeyeceğim.
If you'd listen to me and get out of here... you'll find out the reasons...'cause I'm... I'm gonna expose all-all of it.
Beni dinleyip, buradan çıkarsanız, sebeplerini öğreneceksiniz, çünkü her şeyi anlatacağım.
Listen, uh, I'm starting to get a convention here.
Baksana, burada bir kongre havası almaya başladım ben.
I'm here to listen and help, not to judge you.
Dinlemek ve yardım etmek için buradayım, yargılamak için değil.
I'm just gonna stay here and listen to the wind a while, OK?
Burada yatıp bir süre rüzgârı dinleyeceğim tamam mı?
I followed you here, and I'm gonna follow you - until you listen to me!
Buraya kadar peşinden geldim beni dinleyene kadar da geleceğim.
I'm not going to stand here and listen to this baloney.
Burada durup bu saçmayı dinlemeyeceğim.
Listen, I've had it up to here with you maniacs.
Dinleyin, burada siz manyaklarla olmaktan bıktım usandım.
Uh, listen, old fella, I'm just here to check out the dish.
Dinle ihtiyar dostum, ben sadece çanağı kontrol etmek için geldim.
i'm not going to sit here, eat toast, and listen to this!
Burada daha fazla kalamam, tost yiyemem ve bunu dinleyemem.
Or I may just stay here and listen to old Pat Boone records. Try and find some hidden meaning.
Belki eski Pat Boone plakları dinler gizli anlamlar bulmaya çalışırım.
Listen, I'm here to see Dick Jones.
Dinle, Dick Jones'u görmeye geldim.
Davis here has prepared what I'm sure is a thoroughly incompetent analysis... but let's listen to him read it before we start criticizing.
Bizim Davis, tamamen yetersiz olduğundan emin olduğum bir analiz hazırlamış... ama eleştirmeye girişmeden önce bir dinleyelim.
I'm here to duel with you, not to listen to your sermon
- Seninle düello yapmak için buradayım. Vaazını dinlemek için değil.
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here to help 220
i'm here now 349
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here to help 220
i'm here now 349
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm here to rescue you 19
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here because of you 16
i'm here to apologize 34
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17
i'm here to rescue you 19
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here because of you 16
i'm here to apologize 34
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17