English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I didn't know

I didn't know translate Turkish

39,969 parallel translation
Didn't know about those wait, what you didn't say is it talking the flag is out but I don't see the flag.... what do I do go!
Sözünü ettiğim şey bu işte wooaw! Bunları bilmiyordum haa - Yarışa hazırlanın
I didn't know.
Bilmiyordum.
Man, I didn't know it was your birthday.
Dostum, doğum günün olduğunu bilmiyordum.
I have to get this death certificate for some aunt... I didn't know I had.
Yengemin ölüm evraklarını aldıktan sonra daha önce... olduğunu bilmediğim.
I didn't know her that well.
O kadar iyi tanımıyordum.
Now, I know you didn't kill her, but did the duchess speak to any strangers, anybody she didn't know at the barn party?
Senin öldürmediğini biliyorum, düşesin partide konuştuğu yabancılardan tanımadığı kimse var mıydı?
I didn't know whales had orgasms.
Balinaların orgazm olduğunu bilmezdim.
I didn't know how to.
Nasıl bahsedeceğimi bile bilemedim.
I know you think it's noble that you didn't rat out your friends
Bak, arkadaşlarını ele vermek istemediğinin farkındayım. Tek başınaydım.
I do not know, I didn't think about that one in the first place.
- Neden bunu daha önce düşünmedim bilmiyorum.
I didn't know it then, but they taking over our power grid.
O zamanlar bunu anlamamıştım, ama enerji şebekemizi ele geçiriyorlarmış.
I didn't know who I was.
Kim olduğumu bilmiyordum.
I didn't even know you were trying.
Denediğinizi bile bilmiyordum.
I didn't know what to do.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
- I didn't know.
- Bilmiyordum.
I didn't exactly know who you were going to be using it on.
Tam olarak kimin üzerinde kullanacağını bilmiyordum.
I'm sorry, I didn't know that you were going to be here.
Özür dilerim, burada olacağını bilmiyordum.
Of course I didn't know.
- Elbette bilmiyordum.
Look, I didn't know he had the bloody scalpel!
Bak, elinde kahrolası neşteri tuttuğunu bilmiyordum!
I just didn't know that.
Bunu bilmiyordum.
I didn't know what was going on!
Ne olduğunu bilmiyordum!
Yeah, I was pretty sure he didn't know what you were talkin'about.
Neden bahsettiğini bilmediğine çok emindim.
Listen, I didn't know if he was alive or dead.
Dinle onun canlı veya ölü olduğunu bilmiyordum.
I didn't get one for you. I didn't even know if you'd be here today.
Kusura bakma Dougie, sana almadım.
I didn't know it would be this Sheriff Truman.
Tabii bu Şerif Truman olacağını bilmiyordum.
- Wow I didn't know that.
- - Vay canım bunu bilmiyordum.
I... I didn't know.
Bilmiyordum.
I didn't know any other way to get to you.
- Sana ulaşmanın başka yolunu bulamadım.
- I didn't know. I...
- Bilmiyordum, ben...
I didn't know you were coming.
Geleceğini bilmiyordum.
I didn't know what I was up against.
Düşmanımı iyi tanıyamamışım.
Shit. Sorry, I... I didn't know.
Pardon... bilmiyordum.
Only, I didn't know it at the time.
Ama o zaman ne olduğunu anlamamıştım.
One day, she was just gone and... I didn't know what had happened to her.
Bir gün annem artık yoktu ve ona ne olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you needed money until literally two seconds ago.
Böyle bir derdin olduğunu iki saniye önce öğrendim.
I didn't know which was your favorite, so...
En çok hangisini sevdiğini bilemedim, o yüzden...
I didn't know where else you would go.
Buraya gelirsin diye tahmin ettim.
He didn't know I was with them.
Onların adamı olduğumu bilmiyordu.
I didn't even know that was there.
Orada kasa olduğunu bile bilmiyordum.
I didn't even know it was murder until after I left. but you were smart enough to know that airplanes don't drop from the sky for no reason.
Cinayet olduğunu oradan ayrıldıktan sonra öğrendim. Sadece on yaşındaydın ama uçakların sebepsiz yere çakılmayacaklarını bilecek kadar akıllıydın.
Because you know I didn't kill your parents.
Çünkü aileni benim öldürmediğimi biliyorsun.
I didn't know breaking up with you would be so easy!
Seninle ayrılacağımı bilmiyordum Bu kadar kolay olurdu!
- I didn't know there was a technique for skipping rocks.
- Bir teknik olduğunu bilmiyordum Kayaları atlamak için.
I didn't even know that.
Ben bile bilmiyordum.
I didn't know she did diversity hires.
Jeri'nin engelli çalıştırdığını bilmiyordum.
At first, I didn't know how he was paying for them.
Başta parayı nereden bulduğunu bilmiyordum.
I didn't know it was this bad.
Bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum.
Look, I didn't know him as well as you did... but there was no talking him down.
Onu senin kadar tanımıyordum ama onu vazgeçirmek imkânsızdı.
That's because you didn't know I was allergic to shellfish.
Çünkü kabuklu deniz hayvanlarına alerjim olduğunu bilmiyordun.
I didn't know that I had the knife in my hand and...
Elimde bıçak olduğunu bilmiyordum ve...
I didn't know...
Bilmiyordum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]