I get you translate Turkish
113,655 parallel translation
Can I get you something to drink?
İçecek bir şey alır mıydınız?
Can I get you cereal or toast?
Gevrek mi yoksa tost mu istersin?
Can I get you started?
- Siparişinizi alabilir miyim?
Clarke, I get why you didn't put me on the list.
Clarke, beni neden listeye yazmadığını anlayabiliyorum.
If you can get it, I can hack it.
Eğer alabilirsen, onu hackleyebilirim.
I'm gonna get you guys a drink.
Size içki getirmeme izin verin.
I want you to stay with Kimmi until I get back.
Geri dönene kadar Kimmi ile birlikte kalmanı istiyorum.
I'm glad you'll get a chance to say good-bye to your sister before it comes...
Ölüm gelmeden kızkardeşine hoşçakal diyebileceğin için memnunum...
Trust me when I tell you, if this turns into a massacre, it will never get out of your head.
sana söylediklerime güven, bu katliama dönerse, asla kafandan çıkmayacak.
I'll get back to you, Mr. Marx.
Ben size döneceğim Bay Marx.
Twenty-three years, I still can't get away with anything with you.
Yirmi üç sene oldu, hâlâ hiçbir lafım gözünden kaçmıyor.
Can I just get you the usual?
Her zamankinden getireyim mi?
I need you to get intel on all the buildings in it.
Oradaki tüm binalar hakkında bilgi istiyorum.
Monty, I need you to get me a list of all of Geonwoo's broken engagements or any other high-profile breakups
Monty, Geonwoo'nun attığı nişanları ve Güney Koreli kadınlarla yaşadığı...
I'm in love with my job, which is to get little bitch babies like you to act like grown-ass men when the world needs them to do their job.
Ben işime âşığım. O da senin gibi huysuz piç kurularının işlerini yapmaları gerektiğinde erkek gibi davranmalarını sağlamak.
I get that being reduced to a race-based generalization is a new and devastating experience for some of you, but here's the difference.
Irk temelli bir genellemeye indirgenmenin bazılarınız için yeni ve yıkıcı bir deneyim olduğunu anlıyorum ama aradaki fark şu.
You get what you're hoping for, and I'll get back all the memories that led me to becoming a murdering brain-dealer.
Sen umduğun şeyi alacaksın ben ise insanarı öldüren bir beyin satıcısı olduğum anıları.
You realize if he doesn't get something soon, I'm gonna stay like this and the Major we know will disappear.
Yakında bir şey hatırlamazsa ben böyle kalıp Major'ın kaybolacağının farkındasın.
I'm gonna pray for you, so that the monster doesn't get back inside.
O canavar tekrar içine girmesin diye senin için dua edeceğim.
Why can't I get it out of you?
Neden içinden çıkaramıyorum?
You come with me, get that menace off the streets, and I'll tell you everything.
Benimle gelip o tehlikeyi ortadan kaldırırsan sana her şeyi anlatırım.
I thought you might wanna get some sleep.
Biraz uyursun demiştim.
I'm sure you want to get home to Peter.
Peter'ın yanına gitmek istiyorsundur şimdi.
I can get you on a flight for tomorrow.
Size yarınki uçuştan yer verebilirim.
Listen, I just need you to come down here and get me before everybody notices I'm gone.
Dinle, herkes gittiğimi fark etmeden buraya gelip beni almalısın.
I don't care who you get to...
Kimi çağırdığın...
I told you I was gonna get that suit.
O takımı alacağım demiştim.
I defended you to everyone who said that you would never grow up and that you would never get it together!
Senin asla büyümeyeceğini ve asla kendine çeki düzen vermeyeceğini söyleyen herkese karşı seni savundum!
You know, Rob, I just couldn't get out of my own damn way, but it ain't too late for you.
Ben kendi yolumu çizememiştim ama senin için geç değil.
Hope you get there before I hit that high note in "Higher Ground."
Umarım ben "Higher Ground" daki tiz notu söylemeden önce gelirsin.
You get him for the rest of your life, Miss I Smell Like Flowers?
Hayatını onunla mı geçireceksin Bayan Çiçek Gibi Kokuyorum?
When we get to the room, I can show you.
Odaya gittiğimizde gösterebilirim.
Before, when I asked you if there was somebody you wanted us to call or somebody to be able to get in touch with you, you didn't say anything.
Daha önce, sana aramamızı istediğin birini ya da seninle iletişime geçebilecek birini sorduğumda, bir şey söylemedin.
When you get out of here, I don't want you to come around unless you can stay clean.
Buradan çıktığında temiz olana kadar etrafta dolaşmayacaksın.
Okay, well, we talked about... I think we can get you $ 8,000 a year more... $ 15,000.
Tamam, konuşmuştuk sana yılda 8,000 dolar fazla verebiliriz sanırım.
Yeah, do what you want with him, but not until I get Reynard.
Evet, onunla ne istersen yap Ama Reynard'a gelene kadar değil.
I'm gonna take you someplace safe, but if I have to shoot you to get you there,
Seni güvende bir yere götürüyorum Ama ateş etmem gerekiyorsa Seni oraya götürmek
( in Tamil ) I asked you to get'555'cigarettes!
Senden 555 sigarası istedim.
And I don't want to solve my problems, with the money I would get by marrying you!
Seninle, sorunlarımı parayla çözmek için evlenmek istemiyorum!
Leave it, Sir. I'll get it for you.
Siz bırakın, ben alırım.
You thought I won't get it if you don't buy it for me?
Ben bunu bulamaz mıyım mı sandın?
I'll get you whatever I can.
Sana bulabildiğim her şeyi getireceğim.
Look, I don't think I'm gonna be able to help you get Boyd.
Boyd'u yakalamanız için size yardım edebileceğimi düşünmüyorum.
I know you don't get rattled, but if you get rattled, even for a second, don't answer.
Duraksamak istemediğinizi biliyorum. Ama bir anlığına bile duraksarsanız cevap vermeyin. Mola isteyin.
Look, I get why you've been putting me off.
Bak, beni niye başından savdığını anlıyorum.
And if it checks out, you know, that's the kind of giving I can get behind.
Eğer doğru çıkarsa, böyle bir bağışı reddedemem.
When I get them, you'll get them.
Elime geçer geçmez söylerim.
I will have updates for you on Tennessee as I get them.
Tennessee'den haber aldıkça bildireceğim.
I can get some excellent people down there fast in case you... you're feeling like you need the extra security or...
Güvenlik desteğine ihtiyacınız varsa takviye gönderebilirim ya da...
If you have not voted, I assure you, you will get the chance.
Oy kullanmadıysanız, sizi temin ederim, bu şansı elde edeceksiniz.
I get it. You're an idealist.
Anlıyorum da idealist bir insansın.
i get your point 41
i get it 7535
i get bored 20
i get up 20
i get it now 149
i get confused 25
i get fired 17
i get the point 40
i get paid 29
i get the message 27
i get it 7535
i get bored 20
i get up 20
i get it now 149
i get confused 25
i get fired 17
i get the point 40
i get paid 29
i get the message 27
i get that all the time 20
i get that a lot 122
i get 221
i get the picture 63
i get what you're saying 28
i get nervous 25
i get by 35
i get that 927
i get that now 17
i get out 16
i get that a lot 122
i get 221
i get the picture 63
i get what you're saying 28
i get nervous 25
i get by 35
i get that 927
i get that now 17
i get out 16
i get nothing 23
i get this 28
i get to be on her case 24
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get yourself together 39
get your ass back here 25
get your ass out of here 22
get your ass out here 18
i get this 28
i get to be on her case 24
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get yourself together 39
get your ass back here 25
get your ass out of here 22
get your ass out here 18
get your head in the game 37
get your ass up 45
get your gear 28
get your hands off me 474
get your ass down here 19
get your stuff 135
get your ass in here 42
get your 37
get your own 39
get your ass down 18
get your ass up 45
get your gear 28
get your hands off me 474
get your ass down here 19
get your stuff 135
get your ass in here 42
get your 37
get your own 39
get your ass down 18