I promised translate Turkish
8,131 parallel translation
I promised myself, if I ever got friends, I'd do whatever they said.
Kendime söz verdim, arkadaşım olursa ne derse yapacaktım.
I promised, they can go home when done. And we're done.
Bitirdiklerinde eve gideceklerine söz vermiştim ve işimiz bitti.
You opened your gates to me because I promised you freedom and justice.
Bana kapılarınızı, size özgürlük ve adalet sözü verdiğim için açtınız.
I promised to help the neighbor kid with his math homework.
Komşunun çocuğuna matematik ödevinde yardım edeceğim.
I promised Bajrang Bali..
Bajrang Bali'ye söz verdim...
I promised the chaprassi we'd get our horoscopes done.
Chaprassi'ye burçlarımıza bakması için söz verdim.
I promised to protect her.
Onu koruyacağıma söz vermiştim.
Which is why i promised these lovely visitors A full weekend of pride and prejudice reenactment.
Tam da bu yüzden bu sevecen misafirlerime Aşk ve Gurur canlandırması sözü verdim.
I promised them some hunky leading men, And they promised me a write-up of the whippoorwill In their senior magazine.
- Onlara seksi erkek oyuncu sözü verdim onlar da Whippoorwill'la ilgili övgü dolu bir yazı yazma sözü verdiler.
I promised I would take care of her.
Ona göz kulak olacağıma söz verdim.
I promised my mother I would protect my family.
Anneme, ailemi koruyacağıma dair söz verdim.
I promised I'd hang out with my sister.
Kardeşime beraber takılacağımıza dair söz verdim.
I promised the truth, and now we're going to deliver.
Gerçeği söyleme sözü verdim ve bunu yerine getireceğiz.
When I announced America Works, I promised ten million jobs.
America Works'ü duyurduğumda 10 milyon iş vaadi verdim.
Because I promised Grandma Rose that I'd see to it your dad and granddad would make peace.
Çünkü büyükanneniz Rose'a babanızla büyükbabanızı barıştıracağıma dair söz verdim.
I promised to call after I saw you.
Seni gördükten sonra arayacağıma söz verdim.
I promised I'd ask...
Soracağıma söz verdim.
I promised Jenny that he was gonna come home.
Jenny'e onu eve getireceğime söz verdim.
I promised to treat these vermin as they deserve.
Bu haşaratlara hak ettikleri gibi davranacağıma söz verdim.
My wife reminded me that I promised to host the sleepover.
Yatıya gelenleri ağırlayacağıma dair karıma söz vermişim.
It's just that I promised my wife a soufflé, and if I don't get it in the oven by...
Şimdi karıma bir sufle sözüm var, ve eğer onu fırına koy...
I promised the Lahanis that I would continue their line...
- Lahanilere varis için söz verdim.
When Adam came out, I told him, I promised him that nothing was gonna change.
Adam bize açıldığında, ona aramızdaki hiçbir şey değişmeyecek diye söz verdim.
- I promised I'd protect them.
- Onları koruyacağıma söz verdim.
♪ Things that I promised myself ♪
# Kendime söz verdiğim şeyler #
I promised the boys'wives I'd have them home for supper.
Çocukların eşlerine, onları yemeğe yetiştireceğime dair söz vermiştim.
I promised your ma I'd keep you out of it.
- Olmaz. Annene seni bu işlere bulaştırmayacağıma söz verdim.
I promised Kol I'd find a way to bring him back, and I can't do that as an amateur hour witch.
Kol'a onu geri getireceğime dair söz verdim. Dünkü cadı olarak bunu yapamam.
When those men killed Anna, I promised myself I would never feel that helpless again.
O adamlar Anna'yı öldürdüğünde kendime bir daha o kadar çaresiz hissetmeyeceğime dair söz verdim.
I promised you your vengeance.
İntikamını alacağına söz vermiştim.
- * Can't nobody * - * Tie me down * ♪ If you want it I got it ♪ ♪ Tomorrow's not promised ♪
- * Can't nobody * - * Tie me down * â ™ ª If you want it I got it â ™ ª â ™ ª Tomorrow's not promised â ™ ª â ™ ª So live inside the mo... ment â ™ ª
He promised that man that I would put out on the first date.
Bu adama ilk randevuda vereceğimin garantisini vermiş.
Well, I know it's a little light, but my dad promised Coach P that we'd keep Maggie's training sessions private so she could focus.
Bu küçük bir şey ama, babam Koç P'ye Maggie'nin odaklanabilmesi için antrenmanlarını ona özel tutacağımıza söz verdi.
Sir, I've promised Bajrang Bali..
Efendim, Bajrang Bali'ye söz verdim.
Then I have delivered everything I've promised.
Vadettiğim her şeyi teslim ettim.
"my wish is that we make state next year " and that i get that new car my dad promised me.
"Dileğim gelecek sene şampiyon olmak ve babamın söz verdiği arabayı alması."
I don't think I exactly promised that.
Tam olarak ona söz vermemişimdir.
It's not quite what I was promised when I was betrothed to your brother.
Kardeşinle nişanlandığımda pek de bana vaat edildiği kadar olmasa da.
You promised to kill me. And yet, here I am, still alive.
Beni öldüreceğine yemin etmiştin ama hâlâ burada, hayattayım.
You promised if I played the game, my dad would come back.
Bu oyunu oynarsam babamın... geri döneceğine söz vermiştin.
You promised I'd have my fee, Mr. Cleary.
Ücretimi alacağıma söz vermiştiniz Bay Cleary.
I am up from DC because, as it is, these documents weren't sent when they were promised. I'm sorry.
Washington'dan geldim çünkü, bu belgeler söz verildikleri gibi gönderilmedi
What I want is the smack that you promised me. - Let's just go over it again.
Bana söz verdiğin tadı istiyorum ben.
Well, I should warn you, she... she promised that she would never take you away from our family.
Seni uyarayım o zaman seni ailemizden asla koparmayacağına dair söz verdi o.
I promised her.
Söz verdim ona.
I only wanted to see the little one who has been promised to me.
Ben yalnızca bana sözü verilen ufaklığı görmeye geldim.
I've been here studying all this stuff since Kol died, and I thought you were gonna help me bring him back like you promised.
Kol öldüğünden beri burada bunlarla uğraşıyorum sen de sözde geri getirmek için yardım etmeye söz vermiştin.
You will get to raise your daughter, and I will channel the magic that has been promised to me, and in so doing, I would help Hope to hone her craft that you couldn't possibly comprehend.
Kendi kızını büyütebileceksin, ben de bana söz verilen gücü çekeceğim bu sırada da Hope'a senin vermen imkansız olan güç kontrol eğitimi vereceğim.
You will get to raise your daughter, and I will channel the magic that has been promised to me, and in so doing, I would help hope to hone her craft that you couldn't possibly comprehend.
Kızını yetiştirebileceksin, ben de bana söz verilen gücü ondan çekeceğim. ... bunu yaparken de Hope'un yeteneğini geliştirmesine yardım edeceğim.
- You promised me I'd get to do my thing.
Oyuncağımla oynayacağıma söz vermiştin.
I promised Ravi I'd help him with some research.
Ravi'ye yardım edeceğime söz vermiştim.
i promised him 36
i promised myself 21
i promised you 42
i promised her 30
promised 46
i promise 7712
i promise you 1932
i promise i won't 23
i promise you that 196
i promise i will 23
i promised myself 21
i promised you 42
i promised her 30
promised 46
i promise 7712
i promise you 1932
i promise i won't 23
i promise you that 196
i promise i will 23