English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I was drunk

I was drunk translate Turkish

1,771 parallel translation
I was drunk.
Sarhoştum.
I was drunk and I felt terrible after.
Çok sarhoştum. Ve yaptıktan sonra çok kötü hissettim.
I was drunk, I'm sorry.
Sarhoştum, özür dilerim.
- I was drunk, I was...
- Sarhoştum. Sar...
I was doing some Bondo work on a'67 Pontiac Sky Chief and I was drunk, as usual, and caught this on the hood ornament.
'67 Pontiac Sky Chief'teki deliği kapatıyordum ve sarhoştum, her zamanki gibi ve burayı kaputtaki ambleme sıkıştırdım.
I was drunk, and I swerved into his truck head-on, going 40 miles an hour.
Sarhoştum ve onun aracına saatte 65 km ile bodoslama çarpmıştım.
I don't think I was drunk.
Sarhoş olduğumu sanmıyorum.
I was drunk out of my head. I didn't know where I was or with whom.
Nerede ve kiminle olduğumu bilmiyordum.
- I was drunk.
- Ben sarhoştum.
Once I was drunk and, well, people thought I tried to kill myself, but I was drunk and I fell off a roof, and... and I just I decided to let people think it.
Bir keresinde sarhoştum, kendimi öldürmeye çalıştığımı zannettiler. Ama sarhoştum ve çatıdan düştüm. Öyle düşünmelerine müsaade ettim.
I was drunk, it was after the party.
Sarhoştum, parti sonrasıydı.
- Yeah, I was drunk.
Haftada üç kere mi?
Well, I was drunk.
Sarhoştum.
If I was drunk, I'd be coming on to you.
Sarhoş olsaydım, sana asılırdım.
If I was drunk, I'd be saying how amazing you look and how crazy it is that you're standing here on your own.
Sarhoş olsaydım, muhteşem göründüğünü söylerdim. Ve burada yalnız olmanın inanılmaz olduğunu.
I was drunk, confused and upset with Elizabeth, but that is what we like.
Sarhoştum, Elizabeth yüzünden kafam karışmış ve üzgündüm ama değer verdiğim o.
I was driving and I was drunk.
Ben kullanıyordum ve sarhoştum.
- Toby, I was drunk.
Toby...! Sarhoştum.
- I was drunk and it was out of tune so I smashed it.
- Sarhoştum. Onun da akordu bozulmuştu, bu yüzden parçaladım.
Look at it when I was drunk..
Bak.. ben o zaman sarhoştum
I was drunk, Bruce.
Sarhoştum, Bruce.
damn it. swear to god i used to be able to do this drunk when i was a kid.
Yemin ediyorum, çocuk halimle sarhoşken şu oyunu daha iyi oynuyordum.
You smell "Chocolate chip I'm sorry I was such a drunk idiot" pancakes.
Hayır, parça çikolatalı ve "sarhoş bir aptal gibi davrandığım için üzgünüm" krep kokusu alıyorsun.
We watched the game. I was too drunk to drive, So I slept on the couch.
Araba kullanmak için fazla içkiliydim bu yüzden kanepede uyudum.
I... I hate to tell you this, but their son, Josh, he was killed by a drunk driver when he was crossing the street.
Bunu söylemeyi hiç istemezdim ama oğulları Josh'a, karşıdan karşıya geçerken sarhoş biri çarptı.
I was piss-drunk.
Fena sarhoştum.
She was drunk when I came home.
Eve geldiğimde sarhoştu.
Was I drunk?
Sarhoş muydum?
I was trying to be respectful and polite, sir... but I am very drunk.
Size karşı saygılı ve nazik olmaya çalışıyorum... efendim ama çok sarhoşum.
- Yeah, I was drunk, E.
- Evet, o zaman sarhoştum, E.
- "I was forced to listen to the three classless bores who call themselves the owners get drunk and yell over each other all night".
- "Bütün gece boyunca içip sarhoş olarak birbirlerine bağırıp çağıran üç tane vasıfsız baş belasını dinlemek zorunda kaldım".
- Because I was too drunk.
- Çünkü fazla içkiliydim.
Hell, my mama Was drunk When I Was nursing.
Lanet olsun, annem beni emzirirken sarhoşmuş.
We met at a Purim party in some bar and I was a bit drunk, idiotic.
Purim kutlamaların karşılaşmıştık ve ben biraz sarhoştum, ahmakçaydı.
It wasn't my fault, I got really drunk to try and make the evening pass quicker, and then by the end of it the makeup thing was actually starting to work for me a bit.
Benim hatam değildi. Gece hızlı ilerlesin diye iyice sarhoş olmuştum, ama sonlara doğru makyajı zaten işimi kolaylaştırıp tüm isteğimi öldürmüştü.
After school, when I would find Mom drunk and bring her home, I used to think that it would be nice if she was dead.
Okuldan sonra annemi bir yerlerde sarhoş bulup eve getirince ölürse ne harika olur diye düşünürdüm.
It means that I was very drunk last night.
Dün gece çok içtim demek.
But I was so drunk.
Fakat çok içtim.
No idea, maybe I was drunk!
Hiçbir fikrim yok belki de sarhoştum.
I think... she was a little drunk.
Bence.. Bunu söyleyen biraz sarhoştu
I was very drunk and er...
Çok sarhoştum ve...
I was a little drunk.
Biraz sarhoştum.
I was kind of waiting for you I'm a bit drunk Herfst :
Herfst :
I was so drunk I didn't even go to the door.
Çok sarhoştum. Kapıya bile gidemedim..
Well, I got to admit your mom can be difficult sometimes but... but she was also... drunk and a whore.
Annen bazen huysuz olabiliyordu ama aynı zamanda- - Sarhoş ve fahişeydi.
From the time he started taking mushrooms and smoking cigarettes to that night he first got drunk, I think it was only a matter of months.
Mantarları yemeye ve sigara içmeye başladığından beri, ki o gece ilk kez sarhoş da olmuştu, birkaç aylık bir meseleydi bu değişim.
And when a Bill Hicks show became more about, "How drunk can we get Bill" instead of, "Let's see how far Bill can take us with his ideas," that's when the party was over.
Bill Hicks gösterisi, "Bill'i nasıl sarhoş edebiliriz" yerine "Hadi Bill'in bizi düşünceleriyle ne kadar uzağa götürebileceğini görelim" olmaya başladığında eğlencenin bittiğini anlarsınız.
I was... she was drunk and I didn't want her to drive and so I... I told her that I would take her home.
Biraz sarhoştu ben de arabayı kullanmasını istemedim, o yüzden seni eve ben bırakırım dedim.
I was driving drunk without a license.
Sarhoş bir biçimde ehliyetsiz araç kullanıyordum.
Man, was I drunk! If you told me we were here, I'd believe you in a second.
Sarhoştum ve buraya daha önce geldiğimi sandım.
I was fucking half drunk.
Yarı sarhoş sayılırdım

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]