I will never forget you translate Turkish
205 parallel translation
I will never forget you in that little blue dress.
O küçük mavi elbiseni asla unutmayacağım.
I will never forget you.
Ama ben sizleri asla unutmayacağım.
I will never forget your face, Ney, when you forced me to abdicate.
Beni çekilmeye zorlarken yüzündeki ifadeyi hiç unutmayacağım, Ney.
I want to die with each breath so I will never forget you.
Aldığım her nefeste ölmek istedim, yani seni asla unutmayacağım.
I will never forget you, my darling.
Ben seni hiç unutmayacağım sevgilim.
I will never forget you, Tsubasa...
Seni asla unutmayacağım, Tsubasa...
All my life I will never forget you.
Bir an bile unutmam seni bütün hayatım boyunca.
I will never forget you, Uncle.
Seni hiç unutmayacağım amca.
But I will never forget you.
Ama seni asla unutmayacağım.
I may never see you again, but I will never forget you!
Seni bir daha hiç göremesem de asla unutmayacağımı bil!
Katya, I will never forget you!
Katya, seni asla unutmayacağım!
I will never forget you, Raphael-san.
Seni asla unutmayacağım, Raphael-san.
"Even if you decide not to forgive me, know I will never forget you."
"Beni affetmeyecek olsan da bil ki. ben seni asla unutmayacağım."
I will never forget you, Jake.
Seni hiç unutmayacağım, Jake.
- I will never forget you!
Sizi özleyeceğim. - Hoşçakalın!
One thing you gotta know is that I will never forget you.
Tek bilmen gereken, seni asla unutmayacağım.
" I will never forget you...
" Seni...
"for only he can give me peace. I will never forget you."
Seni asla unutmayacağım.
Dr. Kipper, I will never forget you.
- Sizi asla unutmayacağım, Dr. Kipper.
I will never forget you! Principal Chan!
Seni asla unutmayacağım Müdür Chan!
I will never forget you.
Sizi asla unutmayacağım.
I will never forget you, never.
Seni asla unutmayacağım, asla.
But never in my life not if I live to be 100, will I forget how you tried to stand me on my feet again today. - Oh, you?
Ama yaşadığım sürece 100 yaşına kadar bile yaşasam, bugün beni nasıl ayaklarımın üzerinde tutmaya çalıştığını unutmayacağım.
"Sam will never tell." I'll never forget you saying that.
"Sam beni ele vermez." Bu sözünü hiç unutmayacağım.
One thing I never will forget, the way you walloped the dickens out of that Ernie Combs that morning.
Bir şeyi asla unutmayacağım,... o sabah Ernie Combs'a temiz bir dayak atmanı.
I will never forget the picture of you standing there on the dock as we came in.
Yanaştığımız sırada rıhtımda beni beklerkenki o halini asla unutmayacağım.
I will never forget how happy you make me every minute.
Beni ne kadar mutlu ettiğini bir an bile unutmayacağım.
The words you have said to me, I will never forget.
Bana söylediğin bu sözleri, asla unutmayacağım.
I will never forget what you have done today.
Bugün yaptığın şeyi asla unutmayacağım.
" "Clean" "'you said. " "until it is cleaned" " I will never forget this.
"Temiz" dedin. "Temizlenene kadar" dedin. Bunu asla unutmayacağım.
I will never forget what you made me do to Piso.
Bana Piso'ya yaptırdıklarından ötürü, asla bağışlamayacağım seni.
I will never forget you.
Seni asla unutmayacağım.
I just wanted to say to you that I will never forget that moment.
Sana sadece o anı asla unutmayacağımı söylemek istedim.
James, I will never forget what you did for me!
James, benim için yaptıklarını asla unutamam!
I shall never forget what you've taught me, and I will always be grateful.
Bana öğrettiklerinizi asla unutmayacağım ve her zaman minnettar kalacağım.
I will never forget the day you got lost down here.
Buradan göçtüğün günü asla unutmayacağım.
I want you to know that I will forget you after this moment and never think of you again.
Bilmeni isterim ki şu andan itibaren sizi unutacağım ve bir daha asla düşünmeyeceğim.
I'll show you something you will never forget.
Sana, hiç unutamayacağın bir şey göstereceğim.
"Never will I forget you"
"Seni asla unutmayacağım."
Mem, I will always remember your feelings for my daughter, and you shall never forget... you are not here to teach King.
Hanım. Kızım için hissettiklerini daima hatırlayacağım. Ama şunu asla unutma.
I can always forgive you but I will never forget.
Seni her zaman affedebilirim. Ama asla unutmayacağım.
I just wanna tell you both that I will never, ever forget you.
Sizleri asla unutmayacağım.
And I can promise you a day of reckoning that you will not live long enough to never forget.
Ben tüm kalbimle size güveniyorum. Bu olay sizin için iyi bir ders oldu.
I'm giving you this locket... so that you will never forget that part of your heart... will always belong to the sea.
Sana bu madalyonu veriyorum... ki kalbinin bir parçasının... denize ait olduğunu asla unutmayasın.
Either I leave, or there will be a massacre you'll never fucking forget.
Ya giderim... Ya da hiç bir zaman unutamayacağınız bir katliam yaşanır.
Once you forget your old life and embrace your destiny, as I have, you will know power you have never dreamed of.
Eski hayatını unutup benim gibi kaderini kabullendiğinde hayalini bile kurmadığın bir güce sahip olacaksın.
I will never forget the day my husband brought you home.
Kocamın seni eve getirdiği günü hayatım boyunca unutmayacağım.
Frankie, you do this for me, man, and I will never forget it.
Frankie, bunu benim için yap, adamım, bunu asla unutmayacağım.
I will never forget... when you were in the fifth grade... and you were so excited when you got the lead in the play.
Asla unutamam beşinci sınıftaydın ve pieste baş rol oynayacağın için çok heyecanlanmıştın.
Make me yours, and I will never forget you saved me. " " Take me.
Beni al. "
you can never forget it I will not allow you to
Rohit, ilk aşkını unutamazsın.