Injury translate Turkish
3,825 parallel translation
- to inflict that kind of an injury.
-... öfkelenmiş olabilirim.
- No, this was a... - sexual injury
- Hayır, bu cinsel bir yara.
Definitely an injury you'd want to seek immediate medical attention for.
Kesinlikle acil olarak baktırmak isteyeceğiniz bir yararlanma.
To add insult to this terrible injury, my client was arrested and wrongfully charged with murder.
Bu korkunç acının yanında müvekkilim yanlış bir şekilde tutuklandı ve cinayet ile suçlandı.
What do we got? Looks like a perforating head injury.
Başını delip geçmiş.
61 to Lakeshore, we're coming in hot with a trauma victim, 20 years old, impalement injury, respirations are dropping.
61'den Lakeshore'a. 20 yaşında, ahşap saplanmış biriyle acil olacak geliyoruz. Solunumu azalıyor.
I'm yelling on account of my injury!
Sakatlığımdan sebep bağırıyorum!
I crumble in the face of sickness, injury and human frailty, and my affection for Brick is just not strong enough to overcome it.
Hastalık, sakatlık ve insan zaafları karşısında yıkılıyorum ve Brick'e olan sevgim bunun üstesinden gelecek kadar güçlü değil.
Maybe covering up a recent injury or a tattoo.
Belki de son zamanlardaki bir yarayı veya dövmeyi kapatıyor.
Now, when a knee injury sidelined her career, she followed in the footsteps of her cousin, Chin Ho Kelly, and joined the ranks of law enforcement.
Dizin incittikten sonra kariyerini bir tarafa bırakıp kuzeni Chin Ho Kelly'nin yolundan giderek polis gücüne katılmış.
The injury measures 62.8 by 35.2 millimeters.
Yaranın büyüklüğü 62.8'e 35.2 milimetre.
- And don't care that their friend has a serious abdominal injury.
- Arkadaşlarının ciddi bir abdominal yaralanmasının olması da umurlarında değil.
We intend to prove that, because of the defendant's injury, he is in fact no longer the same individual who committed the alleged crimes.
Davalının sakatlığından dolayı, artık sözü edilen suçları işleyen birey olmadığını kanıtlamaya çalıştık.
A woman who you obviously cared about, suffered a debilitating brain injury all because of you.
Belli ki değer verdiğiniz bir kadının senin yüzünden beyninde kalıcı bir hasar oluştu.
This injury is from ten years ago, just like Friedlander's.
Bu hasar da on yıl önce olmuş, tıpkı Friedlander'inki gibi.
Mobilize, assess the injury, and stop the hemorrhage.
Beni yaparken izledin. Organlardan ayır, yarayı değerlendir ve kanamayı durdur.
Fine means zero sign of placental abruption or any injury to the fetus.
Plasentada ayrılma belirtisi yok fetüste herhangi bir yaralanma yok.
Was there a head injury involved?
Kafa yaralanması da mı var?
Yeah, I thought maybe she'd suffered some form of traumatic brain injury, but according to her service record, she didn't get so much as a scratch.
Belki bir çeşit travmatik beyin hasarı mevcuttur diye düşünmüştüm, ama hizmet kaydına göre, bir çizik bile almamış.
She has a broken nose and a jagged injury to her throat.
Burnu kırılmış. Boğazında uzun bir yaralanma var.
One time, they made a pinata of my face, and then everybody in the town came and took turns hitting it with a stick, and they filled it with broccoli, just to add insult to injury...
Bir keresinde, yüzümün pinata'sını * yapmışlardı. Şehirdeki herkes gelip sıraya girmiş, ve sopayla vurmuş hakareti daha incitici kılmak için de içine brokoli doldurmuşlar.
Because of the injury?
Yaralandığın için mi?
The electrical injury may have caused intra-abdominal tissue damage and likely progressing because of his heart failing.
- Elektrik çarpması karın içi doku hasarına sebep olmuş olabilir ve kalp yetmezliğinden dolayı büyük ihtimalle devam ediyor.
Yeah, I don't want my dad to see my injury.
Evet, babamın yaralandığımı görmesini istemiyorum.
Where did you treat your injury?
Yaranı nerede tedavi ettirdin?
Yeah, it's this series of injections that stimulate the tissue around the injury to promote healing.
Evet, yaralanmanın olduğu doku etrafına uygulanan bir iğne tedavisi.
It's not permanent, the injury.
Kalıcı değil. Yaralanma sadece.
Paige, I have an injury.
Paige sakatlığım var.
Emily, with an injury like that, I wouldn't put you in the pool for at least six months.
Emily, o tarz bir ameliyatla en az altı ay havuza giremezsin.
Had your friend told me how serious the injury was, I could have saved you the trip down here.
Arkadaşın sakatlığının ciddiyetini önceden söylemiş olsaydı bu konuşmayı hiç yapmazdım.
The spinal-cord injury left her quadriplegic.
Omurilik hasarı ellerini ve ayaklarını felç bıraktı.
Devastated by injury, the brains of ordinary people can develop amazing new skills...
Yaralanarak zarar görünce sıradan insanların beyinleri yeni ve şaşırtıcı yetenekler geliştirebilir.
Documents my injury and the dates.
Yaralanmamla ilgili belgeler tarihler.
He retired early from his injury because you didn't listen
Sizi dinlemediği için malulen emekli oldu.
You hid Ling Ling's injury!
Ling Ling'in hasta olduğunu sakladın!
His injury must be serious and it's heartbreaking
Sakatlığı ciddi galiba. Biraz gururu da incindi.
Shit, some lunatic came in, and threw my wife on the ground, so she's in the hospital with a serious back injury.
Kahretsin! Bir deli gelip karımı yere düşürdü. Sırtı incindiğinden hastanede yatıyor.
I'd say this is your first injury.
Diyelim ki bu sizin ilk yaranız.
He's an expert at personal-injury claims.
Kişisel yaralanma davalarında uzman.
Yeah, she has an old injury...
Evet, bir ameliyat geçirmiş.
- And Tommy had a head injury.
- Tommy de kafasından yaralandı.
The injury to her patella occurred between her second and third year...
Sol dizindeki yaralanma, ikinci ve üçüncü sınıfın arasında olmuş.
"Indemnification, Injury or Death"
"Tazminat, Yaralanma veya ölüm"
I mean, all we can do is explain to her that her injury is too serious.
Tep yapabileceğimiz yarasının ciddi olduğunu ona söylemek.
He said "the three of us." Traumatic brain injury.
"Üçümüz. Travmatik beyin hasarı." dedi.
Sergeant, did you say that you sustained a traumatic brain injury?
Astsubayım, travmatik beyin hasarı geçirdiğinizi mi söylediniz?
So at least he doesn't have all the symptoms of a traumatic brain injury?
İşin iyi yanı, TBH'nin tüm semptomlarını göstermiyor oluşu mu?
He lied about an injury and the injury's number one symptom is memory loss.
Yaralandığı konusunda yalan söyledi ve bunun en önemli semptomu hafıza kaybı.
And by the way, if I had a traumatic brain injury and knew that information couldn't be discovered unless I volunteered it, I wouldn't volunteer it.
Ve bu arada, bir travmatik beyin hasarı geçirseydim ve bu bilgi ben söylemediğim sürece keşfedilemeyecek olsaydı söylemezdim.
I've had a head injury. I...
Bir kafa travması geçirdim.
It's often a sign of neurological damage, like a brain injury or a stroke.
Çoğunlukla beyin zedelenmesi ya da felç gibi nörolojik bir hasarın işaretidir.