Insane translate Turkish
12,166 parallel translation
- Don't call me insane.
- Bana deli deme.
You know my mother used to call me insane.
Biliyosun annem bana deli derdi.
I did not call you insane.
Sana deli demedim.
I said, "That is insane."
Dedim ki, delilik "bu"
Adam's completely insane.
Adam tam bir kaçık.
It is fucking bonkers to me that that insane piece is still a virgin.
Şu yakışıklı çocuğun hala bakir olduğu inanılacak şey değil.
That is insane.
Harika.
This is insane.
Delice bir fikir bu.
People thought Galileo was insane.
İnsanlar Galileo'nun da deli olduğunu sanıyordu.
This is insane.
Bu delice. Yakalanacağız!
Are you insane?
- Kafayı mı yedin sen?
ICP, bitches!
- Insane Clown Posse kahpeler!
I'm a chill fucking person, and you made me go fucking insane.
Rahat adamım ben amına koyim. ama beni sen delirtiyorsun.
It's one thing to have your insane ideas outside of these walls, but if you've dragged another innocent person into your paranoia in here...
Bu kapının ardında istediğin kadar çılgınca fikirlerin olabilir ama söz konusu, buradan masum bir insanı kendi paranoyanın içine çekersen...
Is that what you really think I am now, hmm... insane and paranoid?
Gerçekten şuanda benimle ilgili düşündüğün bu mu hmm... deli ve paranoyak?
You're trying to make me think I'm insane.
Beni deli olduğuma inandırmaya çalışıyorsunuz.
This is insane.
Delilik bu.
Those kids are insane.
- O çocuklar deli.
- This place is an insane asylum. - Ah...
- Burası tımarhane gibi.
That's insane!
Bu delilik!
This is... insane.
Manyak gibi.
Summer at the restaurant, it's gonna be insane.
Yazın lokanta tıklım tıklım olacak.
We all know he's not insane.
Deli olmadığını hepimiz biliyoruz.
He was not insane ; He was not a lunatic ;
Deli değildi, manyak değildi.
Are you insane?
Kafayı mı yedin sen?
She wants to make me insane.
Beni çıldırtmak istiyor.
She wants to make me insane. I'm not insane!
Beni çıldırtmak istiyor Ben deli değilim!
Insane.
Deli.
How do I know it's really you, Kestrel, not just some insane, mental nutjob?
Senin olduğunu nasıl bileceğim, Kerkenez? Deli, kaçık bir akıl hastası olmadığını?
- Thorncroft's gone insane.
- Thorncroft çıldırdı.
What Jasper said sounds insane.
Jasper'ın dedikleri çok saçma duruyordu.
The criminally insane.
Cezai ehliyeti olmayanlar.
When they want to do something totally insane, your only move is to support them 100 %.
Kadınlar tamamen delice bir şey yapmak istediklerinde onları yüzde 100 desteklemen gerekir.
So what if the other girl is 20, has great skin and probably looks insane in a bikini?
- Diğer kız, harika bir cildi olan ve muhtemelen bikini içinde muhteşem görünen 20'lik bir çıtırsa ne olmuş?
This is insane.
Bu delilik.
I thought it sounded insane.
Kulağa delice geldiğini düşündüm.
That's insane.
Bu delilik!
You're insane!
Sen hastasın!
If your friends are there, they must be insane, ruthless animals.
Arkadaşlarınız oradaysa, deli, dizginlenemez hayvanlar olmalılar.
Having merged with an insane Russian scientist, I now know how lucky I am to have you as my partner.
Deli bir Rus bilim insanıyla birleşince senin gibi bir ortağa sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim.
- It was insane!
- Çılgıncaydı.
- That is insane.
- Çok kötü bu.
Are you insane?
Aklını mı kaçırdın?
- That's insane.
- Bu delilik! - Öyle.
- He's insane.
- O bir deli.
- That's insane.
- İnanılmaz.
He was insane.
Delinin tekiydi.
He was like one of those blotches, and I had to look at it like that to keep from going insane.
Aynı şuradaki lekelerden biri gibiydi. Aklımı yitirmemek için ona bu gözle bakmalıydım.
I literally just ran away from the insane asylum that was holding me hostage!
Tam anlamıyla, rehin tutulduğum akıl hastanesinden koşarak kaçtım.
Nothing too insane, but just a little something to add mystery.
Çok çılgın bir şey değil, sadece biraz gizem eklemek için.
Why wouldn't he want you and mom to be back together? That is insane.
Bu çok saçma.