It's just a dream translate Turkish
394 parallel translation
Part of me hoped that it was just a bad dream, that he wouldn't be there, and then I saw him and realised what I'd done to my own brother.
Hep içimden bunun kötü bir rüya olduğunu, onun orada olmadığını umuyordum ama sonra onu gördüm ve öz kardeşime ne yapmış olduğumu fark ettim.
- It's just a dream.
- Meğerse rüyaymış diyeceğim.
It's just a bad dream, I know,
Sadece kötü bir rüya, biliyorum,
Why, it's just like a dream.
Bu bir rüya gibi.
I know, I know, but you just go to sleep and then you can dream about it, and it'll be a whole garden.
- Biliyorum ama uyumalısın. Çiçeğini rüyanda görürsün, hem de kocaman bir bahçe dolusu.
That's a pleasant, romantic dream, but it's just an illusion.
Böyle romantik düşler hoş ama sadece bir ilizyon.
IT'S ALL RIGHT, GEORGIE. IT WAS JUST A BAD DREAM.
Bir şey yok, Georgie.
It's just like a dream.
Bütün olanlar, sanki bir rüya gibi geliyor.
I don't know, but a love like ours just can't fade away... as if it were only a dream.
Bilmiyorum, bizimkisi gibi bir aşk böyle yok olup gitmemeli... sanki bir rüyaymış gibi.
It's all just a fake and a pipe dream.
Yalnızca sahte ve boş bir hayaldir.
It's just like a dream
Bu sanki bir rüya.
It's just a dream.
O bir rüyaydı.
Oh, it's just a dream.
Harika bir şey!
Now you see it's just a dream!
Şimdi siz sadece rüya görüyorsunuz!
It's just a dream.
Hayır. Sadece bir rüya.
Don't take it too serious, it's just a kind of dream.
- Hersey duzelecek. Sadece rahatla.
BUT SHE'S JUST A LITTLE GIRL, UNDERSTAND, AND IT'S JUST A DREAM.
Size soruyor ve oturuyor.
It's just that there's such a difference between what you dream about... and what's really there, isn't there?
Hayal ettiğiniz şeylerle gerçekler arasında çok fark var, öyle değil mi?
I'm always hoping that it's just a dream
Bunun sadece bir kabus olmasını diledim
It's just a dream
Rüyaydı.
It's just a bad dream.
Sadece kötü bir rüya.
- It's just a dream.
- Sadece bir rüya.
It's just a dream.
Bu sadece bir rüya.
who knows if it's just a dream, only I can make sense Sleeping in peace here, my great ability awaits assent
Kim bilir hangi rüyaların gerçek çıkacağını.... yada kimbilir gerçeklerin sadece kabus olacağını!
It might have had a powerful effect on you, but it was just a dream.
Çok etkilenmiş olmalısın, ama bu sadece bir rüya.
It was just a bad dream.
Sadece kötü bir rüyaymış.
It's just a dream.
Sadece bir rüya.
It's just a very intense dream.
Sadece derin bir rüya.
It's just a bad dream, OK?
Sadece bir kabustu, tamam mı?
It was just a dream.
Hepsi bir rüyaymış.
It's just a bad dream.
Sadece kötü bir rüyaydı.
Remember, it's just a bad dream, fatboy.
Unutma, bu sadece kötü bir rüyaydı şişko.
Yeah, that was just a stupid kid's dumb dream. It never happened.
Evet, bu sadece küçük bir çocuğun aptalca bir hayaliydi.
It's just that last night I had a dream about her.
Tek sebebi dün gece onunla ilgili gördüğüm rüyaydı.
- It's just a dream.
- Bu bir rüya.
Maybe it's just a dream.
Belki sadece bir rüyadır.
It's still just a dream.
Hala bir hayal bu.
That's all it is. It's just a dream.
Hepsi bu işte, sadece bir rüya.
Touch them, Peter, and it's all been just a bad dream!
Dokun Peter ve herşey kötü bir rüya olsun!
Just a dream. Oh, God, it's just a dream.
İyi misin?
It's crazy, it's just a dream.
Bu çılgınlık.
It's just a dream.
Sadece rüya.
It's just a dream.
Sadece bir rüyaydı.
It's just a bad dream, I promise you.
Bu sadece kötü bir rüya. Sana söz veriyorum.
It had all just been a dream. "
Hepsi sadece rüyaymış.
I wouldn't trade it for anything, but it's still just a dream.
Bunu hiçbir şeye değişmezdim, ama yine de sadece bir rüya.
It's just a dream.
Sadece rüyaydı.
Oh, it was just a dream.
Sadece bir rüyaymış.
- It's just a dream, William.
- Bu bir rüya, William.
Then, when I wake up and realize it's just a dream, I'm terribly discouraged.
Daha sonra uyanıp ta, bunun sadece bir rüya olduğunu fark ettiğimde tüm cesaretimi kaybediyorum.
It is my dream, it is my goal, it is my idea to make a film that the story just sucks them in and when they spurt out that joy juice, they just gotta sit in it.
Benim hayalim, benim hedefim. İnsanları büyüleyecek bir hikayesi olan... ve seyircinin o zevksıvısını akıttıktan sonra bile... gitmeyecekleri bir film yapmak.
it's just 7387
it's just us 148
it's just sex 51
it's just a game 119
it's just me 474
it's just the beginning 44
it's just a joke 49
it's just business 103
it's just amazing 21
it's just that 910
it's just us 148
it's just sex 51
it's just a game 119
it's just me 474
it's just the beginning 44
it's just a joke 49
it's just business 103
it's just amazing 21
it's just that 910