It's not too late translate Turkish
1,563 parallel translation
- It's not too late!
- Çok geç değil!
Well, it's not too late to make the morning edition.
Sabah baskısına yetişmek için geç kalmış sayılmayız.
It's not too late to turn around.
Hala geri dönebilirim.
It's not too late.
Çok geç değil.
We are all going to find the Ark, Mr Merek, it's just too late for you not to join us.
Sandığı bulacağız, Bay Merek, bize katılman için artık çok geç.
It is not too late.
Hiçbir şey için geç kalınmış değil.
It's not too late, we can still get the King.
Hala vakit var, Kral'ı hala öldürebiliriz.
It's not too late! We can still get the King!
Hala vakit var, Kral'ı hala öldürebiliriz.
No. It's not too late.
Hayır, henüz geç değil.
It... It was a mistake. And it's not too late to rectify it.
O bir hataydı, ve telafi etmek için çok geç değil.
You know it's not too late to go to Nikki Beach.
Bilirsin Nikki Plajı'na gitmek için asla geç değildir.
I hope it's not too late, but if it is, I just...
Umarım çok geç değildir ama öyleyse bile..
It's not too late, ya know.
Çok geç değil biliyorsun.
Tell me it's not too late for a cappuccino.
Bir kapuçino içmek için çok geç kalmadım, değil mi?
It's not too late.
O kadar da geç değil.
It's bad enough how I betrayed him already. It's not too late to have a future, Ade.
Onu bu kadar sadakatsizlik ettiğim yeter zaten.
I just hope it's not too late to save my company.
Umarım şirketimi kurtarmak için çok geç değildir.
It's still not too late!
Hala zamanın var.
It's not too late.
Hala geç kalmış sayılmazsın.
I hope it's not too late.
Umarım geç kalmamışımdır.
maybe it's not too late to save them.let's go!
belkide onları kurtarmak için çok da... geç değildir. hadi, gidelim!
Maybe it's not too late to switch to something else.
Belki de değiştirmek için geç değil.
It's not too late for us, Tiffy.
Bizim için henüz çok geç değil, Tiffy.
Maybe it's not too late.
Belki çok geç değildir.
Unfortunately, not in any way that you'd understand, but-but. but I'm hoping to arrive at a persuasive strategy before it's too late, okay?
Maalesef, anlayacağınız bir yol yok ama çok geç olmadan ikna edici bir stratejiye ulaşmayı umuyorum.
Not a single US Air Force interceptor turns a wheel until it's too late.
İş işten geçene kadar, tek bir A.B.D Hava Kuvvetleri uçağı bile olay yerine yönelmiyor.
It's not too late to make new memories.
Yeni hatıralar yaratmak için hiçte geç değil.
Remember, Veronica is watching, it's not too late.
Unutma, Veronica izliyor. Hâlâ çok geç değil.
Oh, you know what, it's not too late.
Biliyor musun, çok geç sayılmaz.
It's not too late.
Çok geç kalmış sayılmayız.
- Well, it's not too late for you to change your mind, and I would hate to have to sue you for non-payment, like your brother-in-law, who you must know lost his case.
Fikrini değiştirmek için geç kalmış sayılmazsın. Ücretimi ödemediğin için seni dava etmek de hiç hoşuma gitmez. Tıpkı kayınbiraderin gibi ki davayı kaybettiğini de bilmelisin.
Perhaps, if it's not too late.
Belki, tabii ki çok geç kalınmamışsa!
But we know it's not too late to set things right
Ama işleri yoluna koymak için geç değil
It's not too late.
Henüz çok geç değil.
It's not too late.
Hala geç değil.
You know, it's not too late. For you to get a trophy of your own.
Kendi ödülünü almak için hala geç değil.
It's not too late, Dad.
Çok geç değil, baba.
- Okay. He'll tell you something useful, if it's not too late.
Eğer çok geç olmamışsa, sana faydalı bir şey söyleyecektir mutlaka.
It's not too late to make it right.
Telafi etmek için çok geç sayılmaz.
It's not too late.
Halen çok geç değil.
Come, Mr Bertram. It's not too late.
Gelin Bay Bertram, Çok geç değil.
It's not too late.
Hala çok geç değil.
- I was thinking, it's not too late to go with him. - I offered.
- Düşünüyorum da, onunla gitmek için çok geç değil.
It's not too late to change your mind.
Fikrinizi değiştirmek için çok geç değil.
It's not too late.
Hala geç kalmış değiliz.
You think five minutes is too late? No, it's not that.
Hayır, konu o değil.
Well, it's not too late for me to change!
Her şeyi düzeltmem için geç değil!
It's not too late to back out.
- Kaçmak için geç değil.
And it's not too late to prove to her that you're going to be there for him... her.
Ağabeyine ona destek olacağını kanıtlamak için geç kalmış sayılmazsın... ablana yani.
No, no, it's not too late.
Yok, geç değil.
- It's not too late.
- Hala geç kalmış sayılmayız.
it's not fair 795
it's not 5855
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561
it's not 5855
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561