It's nothing to be ashamed of translate Turkish
152 parallel translation
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak bir şey yok.
- It's nothing to be ashamed of.
- Bunda utanılacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Bunda utanacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanacak bir şey yok.
Tell us. It's nothing to be ashamed of.
Söylesene, bunda utanacak ne var.
Wife, children, house, career, savings... personal pleasures and private aspirations... and it's nothing to be ashamed of... that's simply the way of it.
Eş, çocuklar, ev, kariyer, birikimleriniz şahsî zevkler ve özel amaçlar ve bu utanılacak bir şey değil. Sadece bu böyle işte.
- It's nothing to be ashamed of.
- Utanılacak birşey değil bu.
It's nothing to be ashamed of, you know.
Bunda utanılacak bir şey yok.
It ´ s nothing to be ashamed of.
Bunda utanılacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Bunda utanılacak bir şey yok.
- It's nothing to be ashamed of.
- Bu utanılacak bir şeyde değil.
It's nothing to be ashamed of.
- Utanılacak bir şey yok.
Mom said it's nothing to be ashamed of.
Annem utanılacak bir şey olmadığını söyledi.
It's nothing to be ashamed of, I might tell you.
Utanacak birşey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Bu utanılacak bir şey değil.
It's nothing to be ashamed of. People just naturally slow down.
İnsanların yaşlanıp, doğal olarak durgunlaşması utanılacak bir şey değil.
It's nothing to be ashamed of.
- Bu utanılacak bir şey değil. Hiç kimseden saklamayacağım.
It's nothing to be ashamed of.
Utanacak hiç bir şeyi yoktur.
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak bir şey değil.
These things happen to me sometimes. It's nothing to be ashamed of.
Ama bunda utanılacak hiçbir şey yok.
It's nothing to be ashamed of, it's common with small children.
Saçım hiç bitlenmedi. - Bunda utanılacak bir şey yok. Küçük çocuklarda yaygın.
- It's nothing to be ashamed of.
— utanılacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanacak bir şey yapmadı.
And it's nothing to be ashamed of.
Ve bunda utanılacak bir şey yok.
- It's nothing to be ashamed of.
- Utanılacak birşey değil.
It's nothing to be ashamed of.
Bunda utanılacak birşey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Çekinmen için hiç bir neden yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanmana gerek yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak birşey değil.
It's an animal urge, Puff. It's nothing to be ashamed of.
Bu doğal bir dürtü Puff, utanılacak bir şey yok.
[Mrs. Croft] It's nothing to be ashamed of. It's not his fault.
Bunda utanılacak bir durum yok, bu onun hatası değil.
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak bir şey değil ki.
It's nothing to be ashamed of, son.
Utanılacak bir şey değil, evlat.
It's nothing to be ashamed of.
Jimi Hendrix savaşla ilgili yazılabilecek en güzel şarkıyı yazmış. Utanacak değilim.
It's nothing to be ashamed of!
Utanacak bir şey yok!
It's nothing to be ashamed of.
Utangaçlığa gerek yok.
- It's nothing to be ashamed of.
- Bunda utanacak bir şey yok.
"I shouldn't be ashamed wanting you, should I? It's nothing to be ashamed of."
Seni arzulamam utanılacak bir şey değil.
NEVER HEARD OF IT. IT'S NOTHING TO BE ASHAMED OF.
Bu utanılacak bir şey değil.
- It's nothing to be ashamed of.
- Hatır- - - Utanılacak bir şey değil ki.
Alex, it's nothing to be ashamed of.
Alex, bunda utanılacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak birşey yok.
I've got nothing to be ashamed of but it's embarrassing.
- Ve? - Endişelenmedim. Yani, utanacak bir şey yok ama bu kafa karıştırıcı.
Dad, it's nothing to be ashamed of.
Bu utanılacak birşey değil, baba.
- It's nothing to be ashamed of.
- Bu utanılacak bir şey değil.
It's nothing for you to be ashamed of.
Utanılacak bir şey değil ki bu.
It's nothing to be ashamed of.
Bunda utanç duyulacak bir şey yok.
It's all right Nikhil. There's nothing to be ashamed of.
Merak etme Nickhil Arora, utanılacak bir şey yok.
It's nothing to be ashamed of.
Utanılacak bir şey yok bunda.
Now, Jimmy, it's nothing to be ashamed of.
Jimmy, utanılacak birşey yok.
It's nothing to be ashamed of, you know.
Utanılacak bir şey yok.