English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Listen to yourselves

Listen to yourselves translate Turkish

55 parallel translation
Oh, people, will you please listen to yourselves?
Oh, Lütfen kendinizi bir dinleyin?
- Will you listen to yourselves?
- Kendinizi bir dinleyin hele!
Oh, listen to yourselves.
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun.
I want you to listen to yourselves.
Kendinizi dinlemenizi istiyorum.
- Will you listen to yourselves?
Kendinizi dinleyecek misiniz?
Will you listen to yourselves?
Kendinizi dinleyecek misiniz?
Just listen to yourselves.
O zaman dinle.
Listen to yourselves.
Kendinizi dinleyin.
Listen to yourselves.
Ne dediğinize bir bakın.
I mean, listen to yourselves.
Yani, ağzınızdan çıkanı bir duysanız.
Would you listen to yourselves?
Kendinizi dinleseniz?
Listen to yourselves, both of you. You're insane.
Söylediklerinizi dinleyin, her ikinizde.
I wish y'all would just sit back here and listen to yourselves.
Hepinizin orada oturup, kendi kendinizi dinlemenizi isterdim.
Just listen to yourselves, please!
Söylediklerinize kulak verin!
Listen to yourselves!
Kendinize gelin!
Would you Listen to yourselves?
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?
Guys, guys! Listen to yourselves!
Çocuklar kendinize kulak verin!
Listen to yourselves!
Söylediklerinizi duyuyor musunuz?
Listen to yourselves! I met a person who I like, so I'm super-grounded and I don't get to have a door?
Kendinizi bir dinleyin! ve kapı sahibi olamıyor muyum?
Listen to yourselves. I know.
- Söylediklerinizi duyuyor musunuz?
Listen to yourselves.
Şu hâlinize bir bakın!
Would you guys listen to yourselves?
Siz ne dediğinizin farkında mısınız?
Listen to yourselves...
Kendinizi dinleyin...
Do you guys listen to yourselves any more?
Ağzınızdan çıkanı duyuyor musunuz?
Listen to yourselves.
Kendinize gelin.
Listen to yourselves.
Kendinize bir kulak verin.
Listen to yourselves.
Ağzından çıkanı kulağın duysun.
Listen to yourselves.
Dediklerinizi duyuyor musunuz?
For fuck's sake, boys, listen to yourselves!
Tanrı aşkına çocuklar, Ne söylediğnizi bi düşünün!
Will you guys listen to yourselves?
- Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?
Hey, hey, hey! Listen to yourselves!
Şu dediklerinize bir bakın!
Listen to yourselves!
Vicdanınıza kulak verir misiniz? Ne de bencil çıktınız siz!
Listen to yourselves.
Bir dakika!
Listen up, the day you'll decide not to resign yourselves,
Şimdi beni dinle, kendinizi teslim edeceğiniz gün geldiğinde,...
Listen to the whisperings of a madwoman... and decide for yourselves... if she is not insane, who is?
Deli bir kadının fısıltılarına kulak verin... ve kendiniz karar verin... eğer o deli değilse, kimdir deli?
When you listen to the evidence, ask yourselves...
İddia makamını dinlerken kendinize şu soruyu sorun...
Now you listen to my proposal and then decide for yourselves.
Bilmiyorum Connie. Önce teklifimi dinlemeni ve sonra karar vermeni istiyorum.
Yeah, and if you guys do exactly what I tell you, if you listen to me, you're gonna sound beautiful in the concert, and you're gonna feel so proud of yourselves, you know?
Kendinizle çok gurur duyacaksınız. Bana inanın.
Listen, son, that there "X" Games fiddle-faddle... may be all well and fun, but remember, you're going off to college to make something of yourselves.
Bir takım ıvır zıvır X oyunları olabilir, Bunlar eğlenceli ve iyi de olabilir ama üniversiteye kendinizi geliştirmek için gideceğinizi hatırlayın.
Listen, you guys need to find a way outta this place and save yourselves.
Buradan kaçıp güvenli bir yer bulmalısınız.
Listen, I don't mind you embarrassing'yourselves...'cause you're used to it, okay?
Dinleyin, kendinizi utandırmanız umurumda bile değil... çünkü siz buna alışmışsınız, tamam mı?
Listen to me, there's no need to sacrifice yourselves.
Beni dinle, kendinizi feda etmenize hiç gerek yok.
Turn that racket down, otherwise I'm gonna pull you in and force you to listen to Val Doonican till you top yourselves!
oyununuza geri dönün yoksa, sizi içeri çeker ve sizi ölene kadar Val Doonican dinlemeye zorlarım!
Kids, listen, if you're not going to do it for yourselves, do it for us.
Çocuklar, eğer bunu siz kendiniz için yapmıyorsanız, bizim için yapın.
Listen to yourselves.
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun.
Listen, lads, do yourselves a favour and piss off back to London.
Dinleyin, dostlar, kendinize bir iyilik yapın ve Londra'ya siktir olup gidin.
Now, they're not gonna be as good as mine just was, but listen... - I don't want you to beat yourselves up for -
Tabii, benimkisi kadar iyi olmayacaktır ama dövünmenizi istemem.
Every day I come into this office and listen to you kids shit all over yourselves!
Her gün bu ofise gelip senin gibi çocukların kendilerini nasıl mahvettiğini dinliyorum!
Listen to me, you can behave yourselves, okay?
Beni dinleyin. Uslu durun tamam mı?
Well, listen, I can babysit tonight if you guys need some time to... yourselves.
Dinle, yalnız kalmak isterseniz, bu gece bebeğe ben bakabilirim.
Listen, you vile little interloper, you and Rufus may have rubbed your last two nickels together to replace my art, but the only people that you're making fools of are yourselves.
Dinle, küçük, aşağılık ve her şeye burnunu sokan şey, sen ve Rufus ve sen son kuruşlarınızı tablolarımın yerlerini değiştirmeye harcamış olabilirsiniz, ama kendinizi aptal gösterebilecek kişi yine sizsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]