Nice to have met you translate Turkish
118 parallel translation
Nice to have met you.
Tanıştığımıza sevindim.
Well, nice to have met you.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- Nice to have met you.
- Sizinle tanıştırılmak güzeldi.
Nice to have met you.
- Tanıştığımıza memnun olduk.
Goodbye, Georgia. Nice to have met you.
- Hoşçakal, Georgia Tanıştığıma memnun oldum
It's very nice to have met you both.
İkinizle de tanıştığıma çok memnun oldum.
Nice to have met you, Miss...?
Memnun oldum Bayan...
Nice to have met you, Mr. Collins.
Tanıştığımıza memnun oldum, Bay Collins.
Nice to have met you, Mr. Kent.
Tanıştığımıza memnun oldum, Bay Kent.
Nice to have met you, sir.
Ben de, efendim.
Nice to have met you, Mr. Biegler, Mr. McCarthy, Mrs. Rutledge.
Tanıştığıma memnun oldum Bay Biegler, Bay McCarthy, Bayan Rutledge.
So nice to have met you.
Sizinle tanışmak çok güzel.
Goodbye, it was so nice to have met you.
Evet, güle güle, böyle sizinle tanışmak çok güzel oldu.
Very nice to have met you, folks.
Tanıştığımıza sevindim.
- Nice to have met you, sir.
- Tanıştığıma sevindim efendim.
Nice to have met you, Mrs. Stephens.
Bayan Stephens sizi tanıdığıma memnun oldum.
Nice to have met you.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Nice to have met you, Franklin.
Memnun oldum, Franklin.
Oh, nice to have met you, Mr. Bond.
Sizinle tanışmak hoştu, Bay... Bond.
Nice to have met you, Mr. Bond.
Sizinle tanışmak hoştu, Bay Bond.
So nice to have met you.
Sizinle tanıştığımıza sevindim.
In that case, it was nice to have met you.
Bu durumda, seninle tanışmak güzeldi.
- Nice to have met you.
- Buluştuğumuza sevindim.
- It's nice to have met you.
- Tanıştığımıza sevindim.
Nice to have met you, Miss...
Tanıştığımıza memnun oldum bayan. Bayan...
- Nice to have met you.
- Tanıştığımıza sevindim.
Nice to have met you, Lieutenant.
Tanıştığımıza memnun oldum Komiser.
Nice to have met you, Lord Melbury.
Sizinle tanışmak benim için bir şerefti, Lord Melbury.
Nice to have met you, Manuel.
Tanıştığıma sevindim Manuel.
- Nice to have met you.
Tanıştığımıza memnun oldum.
It's very nice to have met you.
Tanıştığıma çok memnun oldum.
- It was nice to have met you. - You mean a lot to me.
'... hiç bir insani iletişimde.'
- Very nice to have met you, Mr Rudd. - Very nice to meet you.
Tanıştığımıza sevindim bay Rudd.
It's nice to have met you both.
Tanıştığımıza memnun oldum.
It was very nice to have met you.
- Seninle tanışmak güzeldi.
Nice to have met you, Mr...?
Tanıştığımıza menun oldum, Bay...?
Very nice to have met you, son.
Seninle tanışmak güzeldi evlat.
- Nice to have met you.
- Teşekkürler Ruth.
Nice to have met you, L.J.
Çok memnun oldum L.J.
Well, listen, I gotta go... but it was really nice to have met you.
Eh, dinle, gitmem lazım... Seninle tanışmak güzeldi.
It was nice to have met you, Rose.
Seninle tanıştığma memnun oldum, Rose.
Nice to have met you.
Memnun oldum.
Nice to have met you, Mr McLeod.
Tanıştığımıza sevindim, Bay McLeod. Mankafa.
Well, it's nice to have met you.
Sizinle tanıştığıma sevindim.
It's very nice to have met you.
Tanıştığımıza sevindim.
So nice to have met you,
- Tanıştığımıza memnun oldum.
You're a very nice girl, as a matter of fact, and I'm glad to have met you.
Çok hoş bir kızsın ve aslında tanıştığımıza memnunum.
Nice to have met you.
Tanıştığıma memnun oldum.
Well, awfully nice to have met you.
Güvende görünüyor.
- It's nice to have met you.
Bay Gillmore.
Nice to have met you, Georges. Nice to meet you.
- Tanıştığımıza sevindim.