No war translate Turkish
1,689 parallel translation
- But there's no war here.
- Fakat burada savaş yok.
There is no war within the walls.
Surların içinde savaş yoktur.
If there was no war, if they weren't Serbs and we weren't Muslims, my parents would still be alive.
Eğer savaş olmasaydı Sırplar olmasaydı, Müslümanlar olmasaydı ailem hala hayatta olacaktı.
- There's no war there.
- Orada savaş yok.
WE HAVE NO WAR PREPARED.
Savaş için hazırlığımız yok.
- I committed no war crimes.
- Ben savaş suçu işlemedim.
Sparta wages no war at the time of the Carneia.
Sparta, Carneia zamanında hiç savaşa girmemiştir.
No one expects you... to win a war single-handedly.
Kimse senden bir savaşı tek başına kazanmanı beklemiyor.
- No one can stop the war.
- Kimse bu savaşa engel olamaz.
When you lose a son in a war, you do know, no matter what anyone might say, that his death has been in vain.
Oğlunuzu savaşta kaybettiğinizde herkes ne derse dersin anladığınız şey ölümünün boşa olduğudur.
No, you're just not living the same war as me.
- Saçma sapan konuşuyorsun.
( Radio )... we already made up our mind to defend our lives by any means. ... no matter whether the rest of the world understand the necessity of this war or not - Necklace with pendant.
Hayatlarımızı tüm imkanlarımızla savunmaya kararlıyız,... çevremizdeki halklar, bu savaşın gerekliliğine inansın ya da inanmasın...
Wasn't it you who said that in a war with no chance for victory you couldn't let your followers die, Father?
Baba, savaşta zafer yoksa yandaşlarının ölmesine izin veremezdin diyen sen değil miydin?
There's no attempt to lay out from the nation prose and cons of this particular war.
Bu savaşın artılarını ve eksilerini halktan saklamanın bir anlamı yok.
Undoubtedly there are people who may listen to my statements and think that I'm no good, I'm a war monger, I'm this, I'm that, whatever.
Hiç şüphesiz benim söylediklerimi dinleyip benim iyi biri olmadığımı savaç çığırtkanı, şu ya da bu olduğumu düşünen insanlar olacaktır.
Ain't no war goin'on.
İnsanları neden askere alıyorlar?
This is a war and there's no end in sight.
Bu bir savaş Ve biteceği yok
No, everything is war when love has failed!
Hayır, savaşta olur, ama aşkta olmaz.
There is so much pussy, and because of the war, there are no guys.
Çok fazla yavru var ama, savaştan dolayı, hiç erkek yok.
- One who can climb the Tiger Hills... without help in a war, needs no elevator
Asansöre binebilirdin. - Savaş sırasında Tiger Hills'e tırmanan birinin asansöre ihtiyacı olmaz.
"No to Bush, No to War" slogans are everywhere.
'Bush'a hayır, savaşa hayır " sloganları.
So there's no more DMZ, no more war, We're one again after 50 years!
Yani bundan sonra DMZ yok, savaş yok, 50 yıl sonra tekrar beraberiz!
Hotaru no Haka ( Grave of Fireflies ) ~ 60th Anniversary of the End of the War special drama ~
Ateşböceklerinin Mezarı Savaşın sonlanmasının 60. yıldönümü anısına...
No, they searched your house because Muslim extremists have declared war on the United States.
Hayır, evinizi aradılar çünkü Müslüman aşırı dinciler Birleşik Devletlere savaş açtıklarını açıkladılar.
We currently have no strategy to fight this war.
Bu savaşla ilgili bir stratejimiz yok. Bölgeden ne zaman ayrılacağımıza dair bir programımız yok.
I don't presume to know whether this is a good war or not, Denny... but there can be no dispute it's a complex one... one that we as a citizenry, as patriots... need to be talking about.
İyi ya da kötü bir savaş olduğunu iddia etmiyorum, Denny. Ama hiç tartışılmaması karışık bir durum. Bu ülkenin yurttaşları ve birer vatansever olarak bunu konuşmalıyız.
- "No Civil War in Canada," big article.
- Kanada'da İç Savaş yok. Büyük makale.
He's a local, he's a war hero, has no criminal record, and he has a fan base that goes deep into your department as well as the D.A.'s office.
O buranın yerlisi, bir savaş kahramanı ve suç kaydı yok ve bir departmanınız haricinde Bölge Savcılığı'nda bile onu severler.
No more war!
Savaşa hayır!
- No more war!
Savaşa hayır!
Then he has no choice but to oppose me openly, which means civil war.
Sonra bana karşı gelmekten başka seçeneği kalmayacak ve bu da iç savaş demek.
You know, in all the countries you terrorise, there's no sign at all of the people rising in a holy war.
Şiddet eylemleriyle kavurduğunuz ülkelerde, halkın kutsal savaşta ayağa kalkacağına dair bir işaret yok.
No-one wants a war with Iran.
Kimse İran'la bir savaş istemiyor.
Actually, it was in a war and there's no substitute for victory.
Aslında, "Savaşta, kazanmanın yerine hiçbir şey geçemez" dedi.
No one's considering putting you guys on the front line, but science can turn the tide of war.
Kimse sizleri ön cepheye sürmeyi düşünmüyor ama bilim savaşın seyrini değiştirebilir.
They could win almost every battle, but they saw no way to win the war.
Neredeyse her muharebeyi kazanabiliyorlarmış, ama savaşı kazanma yolunu görememişler.
There's no way we're gonna catch a war ship with a canoe.
Bir savaş gemisini, bir kano ile yakalama şansımız hiç yok.
No man has set foot on this beautiful land since the war.
Savaştan bu yana kimse bu güzel topraklara ayak basmadı.
No scenes of war and retribution, they're happy to honour Darius,
şiddetten uzak bir şekilde Darius'a bağlılıklarını ifade ettiler,
This war for succession is of no concern to us.
Varisi belirlemekle bizim hiçbir alakamız olamaz!
A war between shinobi needs no vainglorious one-on-one battles.
Ninjalar arasındaki savaşta illa teke tek mağrur bir savaşa gerek yok.
I was a cog in the machine and directly after the war, everybody who had been at Auschwitz, no matter in what position
"Benim basit bir görevim vardı." "Savaşın bitiminden sonra, hangi pozisyonda olursa olsun..."
If you're talking about England, we were very soon no longer prisoners of war but German workers.
"İngiltere'ye gittikten kısa süre sonra..." ... artık savaş esiri değil Alman işçiler olmuştuk.
- Were you in the war? - No.
- Sen savaşa katıldın mı?
Like the war in Sudan, it seems like there's no answer but the answer for it is there, because if you have good leaders in Africa, they would know how to treat people.
Sudan'daki savaşın da bir çözümü yokmuş gibi görünüyor ama aslında çözümü çok basit. Eğer Afrika'da iyi liderlerimiz olsaydı onlar da insanlara nasıl davranacaklarını bilirlerdi.
The men are trained in government programs and there's no jobs at the end of the training program because of the cutback, because of the demands on our federal budget in Washington and the war in Vietnam there... even these training programs are being cut back,
Erkekler hükümetin programlarında eğitiliyorlar ve eğitim programı sonunda iş de yok. Çünkü kesinti var. Vietnam'daki savaş ve Washington'dan gelen federal bütçe üzerine istekler yüzünden bu eğitim programlarında bile kesintiler oluyor... ve bir sürü insan işten çıkarılıyor ve gidecekleri bir yer de yok.
No war.
Savaşmadan.
It's no more of a war than there's a war between men and maggots... or dragons and wolves... or men riding dragons, throwing wolves at maggots.
Artık bu, insanlar ve kurtçukların ya da ejderha ve kurtların ya da ejderhaya binen ve kurtçuklara kurt fırlatan insanların savaşından başka bir şey değil.
No wonder we are losing the war.
Savaşı kaybetmemiz kimin umrunda.
For no Spartan king has gone to war without the ephors'blessing.
Hiçbir Sparta kralı, ephorların onayı olmaksızın savaşmamıştır.
This is no place for a white-man war.
Burası beyaz adamın âşık atacağı bir alan değil.
no warning 42
no warrant 24
no warrants 16
warehouse 79
ward 412
warm 241
warrior 69
warning 421
warsaw 41
warden 238
no warrant 24
no warrants 16
warehouse 79
ward 412
warm 241
warrior 69
warning 421
warsaw 41
warden 238