Only you translate Turkish
84,116 parallel translation
So Moosa, only you can enter the room from outside, right?
Yani Moosa, mekana dışarıdan sadece sen girebilirsin, değil mi?
You know, you were the only one of my babies that I didn't need a pregnancy test for.
Bebeklerimin içinde hamilelik testi yapmaya ihtiyaç duymadığım tek bebeğim sendin.
And this is my only hesitation at helping you, Preacher, my only hesitation whatsoever...
Sana yardım etmekte tek bir tereddüdüm var vaiz tek tereddüt ettiğim şey bu.
I was thinking about what you said about Walter being your last and only family.
Şu dediğin şeyi düşündüm de Walter'ın ailenden kalan son kişi olmasını.
The way I see it, you only have two options.
Gördüğüm kadarıyla, önünde sadece iki seçenek var.
Because you can only avoid that question for so long, and my money says that the second I leave this room, you two are gonna fight to the death.
Bu soruyu sormaktan uzun süre kaçamazsınız. Bahse girerim bu odadan çıktığım an ölümüne savaşacaksınız.
Louis, you're not telling me you're still going with that Harvard-only bullshit, are you?
Louis, sadece Harvard'lı saçmalığını devam ettireceğini söylemiyorsun bana değil mi?
And not only that, you can get the ten best associates from Robert Zane's stable to come with you.
Sadece bu değil, Robert Zane'nin ahırından en iyi 10 çalışanı kendinle birlikte getirebilirsin.
You don't know that because it's only been one day.
Bunu bilemezsin çünkü daha bir gün oldu.
I know it's only been a couple of days, but, uh, will you say good-bye to the kids for me?
Biliyorum birkaç gün oldu ama çocuklara benim için hoşçakal der misiniz?
You always talk like we're your only family.
Bize hep sanki tek ailenmişiz gibi davrandın.
You always talk like we're your only family.
Senin tek ailen olduğumuzu düşünüyorsun.
I guess the only thing left is for you to show me where my desk is.
Sanırım eksik kalan tek şey masamın nerede olduğu.
Do my eyes deceive me, or do you look just like my big brother, only older, fatter, and douchier?
Gözlerim beni yanıltıyor mu yoksa sen abime mi benziyorsun? Ama biraz daha yaşlı, şişman ve adi olanına. Fark etmene sevindim.
Don't worry, Sofia. Not only are we gonna get your window fixed, but I promise you, you'll get to keep your home, too.
Sadece pencereni düzeltmekle kalmayacağız sana söz veriyorum evini de elinde tutacaksın.
And the only reason you'd stay longer is if things were going better than you thought they would.
Orada daha fazla kalmanın tek sebebi işlerin sandığından daha iyi gideceğini düşünmendir.
The only side I'm on is my family's... The family that you've never been a part of.
Yanında olduğum tek taraf, ailem asla bir parçası olamadığın aile.
I know you only had my best interest at heart. You always do, and...
Benim iyiliğimi istediğini biliyorum hep iyi niyetliydin.
- What I know is Rachel Zane deserves to be in the bar, so you're not only gonna stop blocking her, you're gonna run interference for her if someone else does.
Bildiğim şey Rachel Zane'in baroya girmeyi hak ettiği o yüzden sadece sen değil oylamada olumsuz düşünen kim varsa onları da yönlendireceksin.
You're the only man that I have...
Sen benim bugüne dek...
Oh, I know you've only worked here a few weeks, but we have this little office tradition where we all pitch in, and then we...
Burada çalışmaya daha yeni başladın biliyoruz ama basit bir ofis geleneğimiz var aramızda birleşip pasta alıyoruz ve...
I knew that was the only way I could get you here.
Seni buraya getirebilmek için öyle söyledim.
I'm going, so you only have to choose one more person.
Sonuç olarak gidiyorum aranızdan birini seçmeniz kafi.
So, the only thing you succeeded in doing was bringing us all together.
Yani aslında yaptığınız tek şey bizi bir araya getirmekti.
I'll only ask you for one favor.
Senden tek bir isteğim olacak.
All right, now I'm begging you, that money is the only way to get Danny back.
Bak, sana yalvarıyorum bu para, Danny'i almam için tek şansım.
You're the only person I can count on to do what I say.
- Mecbursun. Dediklerimi yapacağına güvendiğim tek kişi sensin.
Now only are you a terrorist, you are the worst kind.
Artık bir teröristsin. Hem de en kötüsünden.
You are not the only magical creature in this fucking forest.
Bu lanet ormandaki tek yaratık sen değilsin.
Apart from a smart card, You can open it only if you pass 3 phases of biometric access levels
Akıllı kart dışında, bunu ancak 3 aşamalı biyometrik erişim düzeylerini geçersen açabilirsin.
Father, you know how things are... It will be like that only...
Peder, neler olduğunu biliyorsun
You went away with their only daughter, right?
Sen onların tek kızıyla kaçtın, değil mi?
You are my only and last option
Siz benim tek ve son seçeneğimsiniz.
Abraham Ezra will be able to take revenge forYakub Ezra only through you
Abraham Ezra'nın Yakub Ezra için intikam alması ancak seninle mümkün olacak.
- You don't wanna yell at people, but sometimes it's the only way they can hear.
İnsan bagirmak istemiyor ama bazen baska secenek kalmiyor.
My only fear is they're gonna try to lowball you on the deal, all right?
Tek korkum, sozlesmede hakkindan azini vermeye calismalari.
But singing's the only thing that makes you happy.
Ama sarki soylemek seni mutlu eden tek sey.
Only when you poke it. If you're not gonna listen, at least go to the free clinic and get it checked out.
Beni dinlemeyeceksen en azından parasız kliniğe gidip bir baktır.
You only get a split second to read their souls.
Ruhlarını okumak için kısacık bir an var.
We're in here to have sex, because you're one of those girls who can only orgasm in the face of danger.
Buraya seks yapmaya geldik, çünkü sen sadece tehlikeyle yüzleşince orgazm olan kızlardansın.
Sophia, putting people in your top eight is the only public way to show that someone matters to you.
Sophia, insanları ilk sekizine koymak, onları önemsediğini göstermenin tek yolu.
You said the same thing, only louder.
Aynı şeyi söyledin, sadece daha yüksek sesle.
But only thanks to you, because it was this close to going sideways until you pulled out that dumb music anecdote.
Ama senin sayende, çünkü sen o aptalca müzik hikayeni anlatmadan önce, kötüye gitmek üzereydi.
You're only seeing what's on the surface.
Sen sadece yüzeyde olanı görüyorsun.
As the moderator, I must remind you that this thread is only to talk about our decline in sales.
Moderatör olarak, sizlere buradaki amacımızın, satışlardaki düşüşlerden bahsetmek olduğunu hatırlatmak isterim.
in life, the only one who can make you happy is you.
Hayatta seni mutlu edebilecek tek kişi sensin.
Only if you want to.
- Sadece istiyorsan.
So, you're telling me that the entire time I'm in Tinseltown, not only am I not helping Britney, but there's a chance I won't even get to meet Katie Holmes and learn the secrets of her side smile?
Dur. Yani Tinseltown'da olduğum süre boyunca sadece Britney'ye yardım edememekle kalmayacak, Katie Holmes'la tanışma ve yandan gülümsemesinin sırrını öğrenme şansım da mı olmayacak?
♪ That's what you get ♪ The only way I'm gonna get through your stupid shack in the woods is if I'm high as a goddamn kite. Whatever.
Her neyse.
You're the only thing that I'm sure of.
Emin olduğum tek şey sensin.
You're not only gonna stop blocking her, you're gonna run interference for her if someone else does.
Sadece kendinin değil diğerlerinin de reddetme girişimlerini engelleyeceksin.
only you can 21
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423