Onward translate Turkish
407 parallel translation
How that little scene spurs the scientific imagination onward.
Şu ufacık an bilimsel hayal gücünü nasıl da ileriye doğru yönlendiriyor.
What is the good of all this progress onward and onward?
Durmaksızın devam eden bu ilerlemenin ne yararı var?
Onward!
İleri!
Ever onward, never returning... the senseless butcher will be learning... this war isn't won until the last battle is done.
Daima ileri, dönüş yok... o duygusuz kasap öğrenecek... son çatışma bitene kadar bu savaş kazanılmayacak.
- Ever onward, never returning
- Her zaman ileri, dönüş yok
Ever onward, never returning... until the filthy butcher will be learning... this war isn't won until the last battle is done.
Daima ileri, dönüş yok... Pis kasap öğrenene kadar... Bu savaş bitmez son çatışmaya kadar.
# Onward, onward, hussars!
# İleri, İleri, Süvariler!
"Onward, Christian soldiers... marching as to war."
"İleri, Hıristiyan askerler gidiyoruz savaşa."
Onward, Christian soldiers
İleri, Hıristiyan askerler
"... still, we must move onward... "... else we may not arrive. "
... buna rağmen ilerlemeliyiz... yoksa ulaşamayız.
They'll go on to reach the old pueblo of Santa Fe, New Mexico then onward westward to California to touch the waters of the blue Pacific to meet the ships bearing treasures from the Orient.
Santa Fe, New Mexico'daki halka ulaşacak ve sonra batıya, California'daki mavi Pasifik denizine kadar gidip Uzakdoğwdan buraya mal getiren gemilerle buluşacak.
Onward, Christian soldiers
# İleri Hristiyan askerleri...
As for going onward, it's sheer madness.
İleriye gitmeye gelince tam bir çılgınlık.
Onward at last!
Nihayet harekat baºliyor!
Learning that it can be more terrible to live than to die, he is driven onward through the burning crucible of desert, where holy men and prophets are cleansed and purged for God's great purpose.
Yaşamanın, ölmekten çok daha korkunç olduğunu öğrenerek çölün yakıcı idam yerinde ilerlemeye devam etti, evliyaların ve peygamberlerin Tanrı'nın amacı için temizlenip, arındığı yere.
May the good Lord be with us. Onward!
Tanrı yardımcımız olsun.
Let's go, onward!
Haydi, ileri!
From this day onward, every Athenian ship will sail under Spartan orders.
Bugünden itibaren her Atinalı gemi Spartalı emirleriyle denize açılacaktır.
For from this night onward... you shall bear my curse.
Bu geceden itibaren lanetimin tadına bakacaksınız.
What happens to me from tomorrow onward, doesn't matter to you anymore.
Yarın uzakta olacaksınız ve başıma geleceklerin sizin için hiç bir önemi olmayacak.
Prepare for battle, O valiant ones Onward
# Savaşa hazırlanın, ey yiğitler ileri!
Onward and upward.
İlerleyelim.
Onward, O missive of love, through wind and rain and sleet and snow.
Ulaştır! .. sevgilimi özlüyorum Rüzgar ve yağmur ile karla karışıklık ve kar.
Onward Christian soldiers
İleri, Hıristiyan askerler
Onward and upward, Doc.
Aşağı ve yukarı, Dr.
" Half a league, Half a league onward
Yarım fersah, yarım fersah ileri...
Onward and upward.
Bir aşağı bir yukarı.
# # Onward and upward you must press, yes, yes
# # Onward and upward you must press, yes, yes
Onward to Crimea!
Kırım'a ileri!
Onward against Wrangel!
Wrangel'e karşı, ileri!
Onward, "mis hombres", on!
Bu taraftan, "mis hombres"!
Upward and onward!
Yukarı marş!
Onward to Little Bighorn and glory!
Hedefimiz LittIe Bighorn ve zafer!
But onward Christopher came
Ardından inancıyla Kristof geldi
Onward, People's Soldiers!
İleri, Halkın Askerleri!
From that moment onward, they were outlaws.
O andan itibaren, artık kanun kaçağı oldular.
Will carry me onward
Nereye doğru eserse beni de götürüyor
Onward to glory I go
Mutluluğa doğru gidiyorum
- Will carry me onward
- Nereye eserse beni de götürüyor
Ride onward to glorious strife
Şerefli savaşlara doğru sür atını
Will carry us onward
Nereye doğru eserse
Onward to glory we go
Mutluluğa doğru gidiyorum
Anyway, onward to Jennifer.
Neyse, Jennifer'a gelelim.
We always saw and we heard soldiers who went for the war, onward in China.
Düzenlenen askeri törenler eşliğinde sürekli olarak Çin cephesine asker sevkediliyordu.
In the night where the Afrika Korps it arrived, was sent onward.
Afrika Kolordusu, kıtaya ayak bastığı akşam, cephenin ön tarafına yollandı.
Hitler seated in the left side of the sofa, with the onward inclined face e hanging for the right.
Hitler kanepenin solunda oturuyordu. Yüzü yavaşça öne düşmüş ve sağa doğru sarkmıştı.
Tanks of rude steel and without painting left the onward plant.
Demir yığını, boyanmamış çelik tanklar ön cepheye gitmek üzere fabrikadan çıktı.
The namoradas ones of the soldiers wrote letters on the quotas of production. or they wrapped up orders onward. e delivered them for intermediary of messengers special.
Sevgililerin üretim kotaları hakkında mektuplar yazdıklarını ya da cephe için koliler paketlediklerini ve özel kuryelerle onlara gönderdiklerini.
But I could do you Onward Christian Soldiers.
Ama sizin için "Şanlı Din Savaşçıları" nı çalabilirim!
We went supper with friends, we took bath hot e we drank whiskey. In the monday, we came back onward.
Pazartesi olunca da görev yerinize geri dönerdiniz.
We were onward of the artillery barrage.
Ateşin kesilmesini beklemeden harekete geçtik.