Sit down for a second translate Turkish
125 parallel translation
Sit down for a second, Davey.
Biraz otursana, Davey.
Could I just sit down for a second?
Bir kaç saniyeliğine oturabilir miyim?
Good, just come over here and sit down for a second.
İyi... Gel, şöyle oturalım biraz.
Kevin, sit down for a second.
- Kevin, bir saniye otur lütfen.
Sit down for a second.
Bir saniye için otur.
Sit down for a second.
Otur bir saniye.
Just sit down for a second.
Otur şöyle.
- Just sit down for a second.
- Otursana biraz.
- Just sit down for a second.
Lütfen biraz otur, olmaz mı?
Sit down for a second. Just sit down.
Otur bir saniye.
Sit down for a second, okay?
Gideceğiz ama bir saniye otur.
No, Frederick, here, sit down for a second, son.
Frederick, otur şuraya.
Will you sit down for a second, please?
Biraz oturur musun, lütfen?
Sit down for a second.
Gel de iki dakika oturalım.
Amanda, sit down for a second.
Amanda, bir saniyeliğine otur.
Maybe you should sit down for a second.
Belki bir saniye oturup gerekir.
Rory, can't we just sit down for a second and talk about this?
Rory, bir saniye oturup bunu konuşamaz mıyız?
Why don't you sit down for a second?
- Neden bir saniyeliğine oturmuyorsun?
Brendan, I think you just need to just sit down for a second.
Biraz otursan iyi olur Brendan.
Sit down for a second.
Bir saniye otur.
Sit down for a second.
Otur şuraya bir.
- Sit down for a second.
- Otur biraz.
Do me a favor, will you? Sit down for a second.
Hatırım için bir saniye otur.
I just need to... I need to sit down for a second.
Benim... benim biraz oturmam gerekiyor.
Jeremy, Sit Down For A Second.
Jeremy, biraz otur.
Mind if I sit down for a second?
İçeri girip, soluklanmamın bir sakıncası var mı?
Mom, could we sit down for a second?
Anne, biraz oturabilir misin?
Let's go sit down for a second.
Biraz oturalım.
Yeah, can you just sit down for a second?
Bir saniye oturabilir misin?
Come, come sit down for a second, okay?
Gel şöyle otur biraz.
Look, can we sit down for a second?
Bak, biraz oturalım mı?
Yeah. Do you wanna sit down for a second?
Biraz oturmak ister misin?
Sit down for a second and let me test this.
Biraz şurada otur ben de test edeyim.
Man. Here, sit down for a second.
Gel otur bir saniye
Sit down for a second.
Bir dakika otur.
Won't you sit down just for a second?
Biraz oturmaz mısınız?
You, my brother, sit down there for a second and watch this.
Bir saniye burada otur ve beni seyret.
Sit down with me for a second.
Bir saniye benimle otur.
Why don't you sit down here for a second?
Bir saniyeliğine otursana şuraya.
Can we sit down here for a second?
Şurada biraz oturabilir miyiz?
I need to sit down for just a second.
Bir dakika oturmaya ihtiyacım var.
Actually, I was hoping I could sit down for just a second.
Aslında, bir saniye otursam iyi olacak.
- You can sit right down here... for just a second.
- Çok işim var gitmeden- - - Bir saniyeliğine şuraya oturabilirsin,
Sit down here for a second.
Bir saniye otur.
Look, I just got a copy of Jay's medical records from his doctor... so sit down for one second.
Bak, az önce doktorundan Jay'in sağlık bilgilerini aldım... - o yüzden bir saniyeliğine otur.
Sit down here, Frank. Excuse us for a second, ok, Fiora?
Francis, bizi biraz yalnız bırakırmısın, çok özür dilerim
Sit down and catch your breath for a second.
Otur ve bir kaç saniyeliğine soluklan.
- Can we sit down and talk for a second?
Bir saniyeliğine oturup, konuşabilir miyiz?
Sit down for a second.
Otur şuraya bir saniye.
Landry, will you sit down with me for a second, please?
Landry, bir saniye benimle oturur musun, lütfen?
Sit down here for a second.
Otur bakayım!