Sorry to have bothered you translate Turkish
107 parallel translation
I'm sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için kusuruma bakmayın.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın.
Well, sorry to have bothered you.
Peki canınızı sıktığımız için üzgünüm
Martin, sorry to have bothered you at home.
Martin, evde seni rahatsız ettiğime üzgünüm.
- Sorry to have bothered you.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to have bothered you, Ms. Hudson.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bayan Hudson.
I've very sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have bothered you this way.
Size de iş çıkardık kusurumuza bakmayın.
We are sorry to have bothered you.
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
I'm sorry to have bothered you, sir.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
I'm sorry to have bothered you here.
Sizi zahmet verdiğim için üzgünüm!
Sorry to have bothered you for nothing
Sizi boşuna rahatsız ettiğim için üzgünüm
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to have bothered you, boss.
Canınızı sıktığım için üzgünüm, şef.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Gentlemen, sorry to have bothered you.
- İşte eşi. - Baylar, sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
Sorry to have bothered you, but I panicked.
Rahatsız ettiğime üzüldüm. Paniklemiştim.
Sorry to have bothered you.
Üzgünüm rahatsız ettim.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğimiz içi özür dileriz.
I'm sorry to have bothered you, sir.
Zahmet verdiğimiz için özür dilerim efendim.
I am sorry to have bothered you, Miss Lane.
Canınızı sıktığım için üzgünüm Bayan Lane.
Uh, look, I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Right, sorry to have bothered you.
Zahmet verdiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have bothered you. - ( NANCY ) :
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have bothered you...
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüm.
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have bothered you.
Sizi üzdüğüm için üzgünüm.
But, obviously, it's not you so I'm sorry to have bothered you.
Ama görünüşe göre sen değilsin bu yüzden rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have bothered you with this.
Seni bununla rahatsız ettiğimiz için kusura bakma.
I'm so sorry to have bothered you in this pathetic way, Lady Angkatell, - Night, night.
Sizi böyle önemsiz bir konuyla rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettim üzgünüm.
It would have been nice... but I have plenty of stuff without you, and I'm sorry to have bothered you.
Hoş olurdu ama sen olmadan da bir sürü şey biliyorum. Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. - Demek bir sürü şey biliyorsun.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için bağışlayın.
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiyse özür dilerim.
Yes. I'm sorry to have bothered you.
Evet, eee, şey, özür dilerim sizi rahatsız ettim.
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
Sorry to have bothered you, ma'am.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
I'm sorry to have bothered you.
Seni sıktığım için özür dilerim.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
I'm sorry to have bothered you.
Rahatsız ettiğim için kusura bakma.
Sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to have bothered you with it.
- Sana zahmet verdim, kusura bakma.
I'm very sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim.
I'm sorry to have bothered you
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm sorry to have bothered you.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to have bothered you, Ted.
Seni rahatsız ettiğimiz için kusura bakma Ted.
Sorry to have bothered you.
Rahatsız ettik özür dileriz.