English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stop right there

Stop right there translate Turkish

1,984 parallel translation
stop right there!
- Orada kal!
Whoa, whoa, whoa. Stop right there.
Dur orada.
All right, stop right there.
Orada durun bakalım.
I'm gonna need you to stop right there.
Yerinizden kıpırdamamanızı istiyorum.
Stop right there.
Orada dur.
- You can stop right there, son. We're not signing that land over to anyone.
O toprağı kimseye devretmiyoruz.
Stop right there!
Yerinde kal!
Stop right there!
Dur orada!
Okay, stop right there.
Dur bakalım orada.
Stop right there! Do not run!
Kaçayım deme!
Stop right there!
Orada dur!
Stop right there. Where do you think you're going?
Nereye?
Just stop right there.
Orada dur bakalım.
Stop right there.
Şurada dur. - Burada mı?
Stop right there!
Hemen dur orada!
Okay okay, stop right there.
Burada kes artık.
Stop right there. Is this some kind of a joke?
Olduğunuz yerde kalın!
Whoa, whoa, stop right there.
Ağır ol bakalım.
Stop right there!
Olduğun yerde dur!
Stop right there, Beop-min!
Orada dur Beop-min!
Stop right there! You little scoundrel.
Dur!
Hey, stop. Stop right there.
Dur.
- Hey... - Stop right there.
Dur bakalım.
- Stop right there!
- Olduğunuz yerde kalın!
Okay, stop right there.
Tamam, dur bakalım orada.
Hey, stop right there.
Hey, orada durun!
Stop right there.
Burda durun.
Stop right there!
Dur!
Stop right there!
Hemen dur!
Stop right there!
Orada kal!
Look, let me stop you right there.
- Daha fazlasını anlatmayın.
Stop right there.
- Laurie ile ilgili en kötü şeyi biliyorsun- - - Orada dur bakalım.
Barb, I'm gonna stop you right there
Barb, seni burada durduracağım.
I'm gonna stop you right there, Becky.
Menopoz diye bir şey duydun mu hiç?
Desiree, let me stop you right there.
- Desiree, hemen sözünü keseyim. - O okulda olanlardan dolayı aklını kaçırmak üzere.
Mags, I want to stop you right there.
- Mags, lafını keseceğim.
What we do know is that every Wednesday at 2 : 00 there's a drop-off scheduled at a truck stop right near the highway.
Her çarşamba saat 2 : 00 sularında anayoldaki kamyon durağında teslim olduğunu biliyoruz.
All right, and you given up on God God knows when, but you're layin'there, and you're praying... "Make it stop. Please make it stop."
Tanrı bilir ne zaman Tanrıdan umudu kesmişsindir ama yine de orada yatıp "Tanrım bitsin" "Lütfen Tanrım hepsi bitsin" diye dua ediyor ol.
Stop it right there, Mr. Dobar.
Orada dur bakalım, Bay Dobar.
If all I wanted was to taste your blood again, I could do it right now, and there wouldn't be a thing you could do to stop me.
Tek istediğim kanının tadına tekrar bakmak olsaydı bunu hemen burada yapardım ve beni asla engelleyemezdin.
- I'm gonna stop you right there.
- Burada durun lütfen.
Stop right there!
Polis!
Whoa. I'm gonna stop you right there.
Orada dur bakalım.
- Stop right there!
Eller yukarı!
Right there. Stop it.
Durdur.
Stop right there.
Orada kal.
Stop, right there!
Orada dur! Bekle!
- Stop it... stay right there.
- Kes şunu... orada kal.
And a white woman gets on the train, near the last stop, and she goes up and down the car, and she discovers that there is only one empty seat left, and it is right next to this negro.
Beyaz bir kadın son duraktan trene binecek vagonda bir aşağı bir yukarı gitmeye başlayacak tek bir boş yer olduğunu fark edecek ve o boş yer o siyahın yanı olacak.
I'm going to have to stop you right there, Bob.
Hemen sözünü keseceğim Bob.
Back up off me, before I knock your shit out your mouth. Stop that shit right there.
Geri çekil lan oyalama beni

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]