English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Then yes

Then yes translate Turkish

2,744 parallel translation
Then yes.
O halde alıyoruz.
- If you count getting handcuffed, robbed, Yanked off a cliff, and failing at the mission as awesome, Then yes, it's been awesome.
Eğer kelepçeli, soyulmuş uçuruma düşürülmüş ve görevi çok pis batırmış olmasaydık o zaman, mükemmel olabilirdi.
If I never come to... then yes, he killed himself.
Seni bir daha görmezsem evet, o kendini öldürdü.
Then yes.
O zaman evet.
- If civil courage... had been hierarchically organized, then yes, absolutely.
- Eğer sivil direniş hiyerarşik düzende organize olsaydı, kesinlikle evet.
If Nate gets this deal, then yes.
Eğer Nate bu anlaşmayı alırsa, evet.
I mean, if you're asking if I love her, then yes, I do.
Eğer sorduğun O'nu seviyor muyum ise,... O zaman, evet seviyorum.
- If you consider that living in Moscow for 12 years, being responsible for the country department Eastern / Baltic / Russia Backpacker, it is a little known Russia, then yes, I know a little Russian.
12 yıl Moskova'da oturup, Routard'da Tire ve Baltık ülkeleri dahil doğu ülkeleri departmanından sorumlu olmaktan söz edersek Rusya'yı bilmek böyleyse evet Rusya'yı biraz tanıyorum herhalde.
If it'll win me the election, then yes.
Bana seçimi kazandıracaksa evet diyorum.
Of a bunch of 4chan nerds is crazy, then yes.
Taylor Swift söylemek delilikse evet.
Yes. And if Emma has a boy, then...
- Evet, Emma'nın bebeği erkek olursa...
- Are we off, then? - Yes.
- Bunlar kim?
Yes. Now, then know.
Evet, şimdi anladım.
Well, since they don't use'ey'here and, since you can, when you want, employ our pure Turkish perfectly, then you'll say, "yes".
Evet, madem ki sizin buralarda'he'denmiyor madem ki sen de istediğin zaman gayet güzel bir biçimde Türkçemizi konuşabiliyorsun o zaman, "evet" dersin.
Yes, the word "cheaply" has quite a bearing on what Hammond said just then.
Evet "ucuz" kelimesi Hammond un deyişinde anlamından biraz saptı.
Yes, so what you're going to need then is another trailer to power those tellies
O zaman da o televizyonların enerjisi icin başka bir karavana ihtiyacin olacak.
Yes, then good night.
Evet. İyi geceler.
Yes, then.
Görüşmek üzere.
Yes, we're going to filter off all the seawater and ethanol, so that then we can extract all the chemicals inside the cyanobacteria, with a different solvent.
Evet, tüm etanol ve deniz suyunu süzeceğiz ki sonra da başka bir çözücüyle siyanobakterinin içindeki tüm kimyasalları çıkarabilelim.
Then, yes, I'm hiring you.
Öyleyse işe alındın.
Yes, but since then... I've come to know humanity's compassion and beauty and love.
Ama buraya geldikten sonra insanoğlunun merhametini, güzelliğini ve sevgisini öğrendim.
Yes, Gemma, and then we got divorced.
- Evet, sonra boşandık ama.
Better is just one, and then the other, yes?
En iyisi önce birisi sonra ötekisi.
Yes, I think the best idea is to get enchiladas and tacos and then we split the two, ja?
Ja, bence en iyisi enchillada ve tako söyleyelim sonra ikiye böleriz, ja?
Yes, back then I was right-wing, but the Student Movement made me change my mind and I never saw them again.
Evet. Eskiden sağ kanattaydım. Ama Öğrenci Hareketi fikrimi değiştirmeme neden oldu.
Then you said, "Yes."
Sonra "evet" dedin.
Yes, but then you have lost the opportunity.
Evet ama sonra bu fırsatı kaçırmış olursun
- Yes, sir! - Do it then.
- Peki efendim
! Yes, then a new era will unfold!
Evet, sonra yeni bir çağ açacağız!
- Yes, and then?
- Ne olmuş yani?
Then that would make him your grandfather then, yes.
Sanırım, bu onu büyükbabanız yapıyor, evet.
Yes, then we get another grandpa.
Evet, bir büyükbabamız daha var.
"Oh yes, now that it's all over, I can see that I was happy then."
"Evet, şimdi herşey geçtikten sonra bir zamanlar mutlu olduğumu söylüyorum."
Yes, and then Jairo threw the ball to me.
Sonra Jairo topu bana attı.
"If you say yes then he'll bless us both."
"Evet dersen kutsanacağız."
- Then, two inches. - Yes, it is certainly higher.
- Evet ama yine de uzun işte!
But then, as we win more, yes.
Ama sonra, daha fazla kazandıkça, evet.
- Yes, so then what occurred?
Peki ne engel oldu?
You have to say "yes" and then add something.
"Evet" demen ve ardından bir şeyler söylemek zorundasın.
- Yes, but then Gus.
Doğru doğru, Gus hariç.
Yes, and then, I left Jillian's house because no one came to my birthday party. BARRY : Yeah, I would hate that.
O aldattı zaten Ve ben de o yüzden gittim kimse partime gelmedi
Yes. If the state proceeds with the 3-drug cocktail, then he will die, but his heart will be useless to anybody else.
Eğer Eyalet, 3 karışımlı ilaç kullanımıyla devam ederse o zaman ölecek ve kalbi de kullanılamaz hale gelecektir.
So, if that's what it takes, then, yes, I'm okay with that.
O nedenle bedeli buysa evet, benim için bir sakıncası yok.
Okay, then, yes.
- Tamam o zaman, evet.
- Yes, then we'll see.
- Evet, sonrasına bakarız.
Then, yes.
Öyleyse evet.
Yes, and then I need you to stay.
Evet, sonrasında da kalmanı istiyorum.
Yes, and then do you maybe wanna do like the brown sugar pork?
Üstüne de karamelize domuza ne dersin?
Yes. Then get back to work!
O zaman işinin başına dön!
Ah, like, if it's the cafeteria, then the answer from my stomach is a big fat yes!
Ah, şey, eğer bir kafeterya varsa o zaman midemden de besili bir evet!
What, should I just leave you two alone then? Yes, please just go away.
Evet, lütfen sadece git.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]