There's always another way translate Turkish
49 parallel translation
Well, there's always another way back.
Her zaman başka bir dönüş yolu vardır.
- There's always another way.
- Her zaman başka bir yol vardır.
There's always another way.
Her zaman başka bir yol vardır.
There's always another way in.
Her zaman içeri girmenin bir yolu vardır.
- There's always another way.
- Her zaman bir yol vardır.
There's always another way.
- Her zaman başka bir yol vardır. - Ya yoktuysa?
There's always another way.
Her zaman başka bir seçenek vardır.
There's always been another way, but it's suicide.
Başka bir yol hep vardı, ama bu bir intihar.
There's always another way.
- Her zaman başka bir yol vardır.
There's always another way!
Her zaman başka bir yol olur.
There's always another way, Sean.
Daima başka bir yol vardır, Sean.
Yeah, there's always a war on, one way or another.
Evet, her zaman o veya bu şekilde süren bir savaş vardır.
But, there's always another way.
Ama her zaman başka bir yol vardır.
He used to say, "there's always another way."
Hep başka bir yol daha vardır derdi.
- No, there's always another way.
Her zaman başka bir yol vardır.
There's always another way.
Her zaman başka bir yol daha vardır.
There's always another way to redeem yourself, partner.
Hatalarını telafi etmenin daima başka bir yolu vardır ortak.
There's always another way out.
Her zaman bir yol bulunur.
- It's too late. - No, no. There's always another way.
Her zaman başka bir yol vardır.
There's always another way.
Her zaman başka bir yolu vardır.
There's always another way.
Her zaman bir yol daha vardır.
I know what happened to you when you were young... but there is always another way.
O bizim bebeğimiz! Sana küçükken ne olduğunu biliyorum... ama her zaman bir çıkış yolu vardır.
There's always another way.
Her zaman vardır.
If you know me at all, John, you know there's always another way out.
- Buranın başka çıkışı var mı? Beni tanıyorsan John her zaman başka bir çıkış vardır.
My love, there's always another way.
Her zaman başka bir yol vardır aşkım.
There's always another way.
Başka bir yol bul.
Oh, come on, there's always another way, mate.
Hadi ama, her zaman seçeneğin vardır dostum.
But like a bank vault, if you're motivated enough, there's always another way in.
Ama banka kasalarında da olduğu gibi eğer bu işe yeterince inanırsanız giriş için her zaman başka bir yol vardır.
Huh! Nope. My father said there's always another way.
Hayır, babam her zaman başka bir yol daha vardır demişti.
There's always another way to find out.
Bir çaresi hep vardır.
There's always another way.
Her zaman başka bir seçeneğimiz vardır.
There's always another way.
Hep başka bir yolu bulunur.
I look at you, out there battling the darkness, with honor and hope, and I'm reminded there's always another way, always.
Sana bakıyorum, onur ve umutla karanlığa karşı mücadele veriyorsun ve bana her zaman başka bir yolu olduğunu hatırlıyorum. Her zaman.
And I forgot that there's always another way.
Ve her zaman başka bir yolu olduğunu unuttum.
there's always hope 39
there's always a way 57
there's always something 47
there's always one 16
there's always a choice 42
there's always next year 20
there's always a chance 17
there's always a price 16
there's always 22
another way 17
there's always a way 57
there's always something 47
there's always one 16
there's always a choice 42
there's always next year 20
there's always a chance 17
there's always a price 16
there's always 22
another way 17
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
there you are 4720
therefore 1419
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there 14012
theresa 292
there you go 7508
there you are 4720
therefore 1419
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176