English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Very good work

Very good work translate Turkish

199 parallel translation
is very good work.
Çok iyi, değil mi?
You're doing very good work, Pulver.
Çok iyi iş yapıyorsun, Pulver.
You do very good work.
İyi iş çıkarttın.
Look, I think it's good for a young man, after he's done some very good work, to enjoy himself, lie around and drink beer.
Tamam çok çalışmış, hem de başarılı olmuş bir gencin, bir müddet dinlenmesi, eğlenmesi, ense yapması kafayı çekmesi elbette normaldir.
It does very good work.
- Ama işini hakkıyla yapar.
- That was very good work, Frank.
- Bu çok güzel çalışmaydı, Frank.
Very good work, Brophy.
Çok iyi iş çıkardın, Brophy.
You did a very nice, very good work today, folks.
Millet, bugün çok iyi iş yaptınız.
That was good. Very good work.
İyi iş becerdin.
There is some very good work here and some very sloppy work.
Elimde, çok iyi ve gerçekten berbat ödevler var.
Very good work indeed.
Gerçekten çok iyi iş.
Very good work.
Çok iyi olmuş.
That's very good work.
Bu çok iyi bir iş.
Gentlemen, this is good work. Very, very good work.
Beyler, bu çok çok iyi bir iş.
Mehrdad has done some very good work, but he seems to be becoming less motivated.
Mehrdad iyi iş çıkardı ama motivasyonu azalıyormuş gibi görünüyor.
Very good work.
Çok güzel olmuş.
- That's very good work.
- Çok iyi bir iş çıkarmışsın - Teşekkür ederim.
Worf, very good work.
Worf, çok iyi iş çıkardın.
Very good work.
Çok iyi çalıştınız.
That was very good work.
İyi iş becerdin.
And come on, these are very good work.
Bunlar kesinlikle iyi birer çalışma.
I thought it was very good work.
Ben çalışmanı çok beğendim.
Very good work, Gibert.
İyi iş, Gibert
Very good work, but let me tell you something.
Ama sana bir şey söyleyeyim.
I think you're very well prepared for what you volunteered to do and I want to thank you for a lot of good hard work.
Bence gönüllü olduğunuz bu iş için oldukça iyi hazırlandınız. Hepinize sıkı çalışmanızdan ötürü teşekkür etmek istiyorum.
You work very hard, you're a good girl.
- Çok sıkı çalıştın, iyi bir kızsın
You were very good at the bright work.
- Sen de parlak kısımlarda iyiydin.
Nice peace of work, Pletko Good, very good
İyi iş, Pletko İyi, çok iyi
I have a very good business and I will not take on an assignment that we can't do our best work with.
Çok iyi bir işim var ve çok iyi bir iş çıkaramayacağımız bir görevi üstlenmem.
And he wants very much to come to work here, and I think that's just wonderful, because he's very good and so nice, and he can start tomorrow.
Burada çalışmak istiyor. Bence bu harika. Çok iyi ve çok kibar biri ve yarın başlayabilir.
When my husband died very suddenly last November, well, he left me a little money, but I felt I needed work. Good, hard, demanding work.
- Eşim geçen Kasım'da ansızın öldüğünde bana biraz para bırakmıştı ama çalışmam gerektiğini hissettim.
I'm not rich, my mother has to work and Christian has a very good position.
Başka şansım yoktu, efendim. Annem çalışmak zorunda ve Christian'ın durumu çok iyi. - Evet, bunu biliyorum.
It is a work of art. Very good.
- Bu bir sanat eseridir.
Very good work.
- Çok iyi iş.
He's been very good to me, giving me this work to do... ever since Tricon terminated me.
Şey, şöyle bir düşüncem var. Belki bir kaç resim çekebilirsem, işbirlikçiyi belirleyebileceğimi düşündüm.
Keep up this good work and very soon I will see to it that you become a bell man.
Böyle çalışmaya devam edersen, çok yakında kombi olmanı sağlarım.
Very good eye work.
Gözünü çok iyi çıkarmışsın.
It's all very well to have a good time but some people have to work.
Hoş vakit geçirmek iyi hoş ama bazıları sabah işe gitmek zorunda.
It didnt work very good.
Pek başarılı olamazdı ama.
Well, That's All Very Well And Good, But What About Those Who Work Late?
İyi, güzel, hoş da, gece geç saatte çalışan insanlar ne olacak?
I work very hard and you know I'm a good writer.
Çok çalışıyorum ve iyi bir yazar olduğumu biliyorsun.
I mean, you are the breadwinner, and you work very hard. You deserve to have a good car.
Yani, ekmek parasını sen kazanıyorsun ve iyi bir araba senin hakkın!
If I make a formal complaint your report on my work won't be very good.
Çalışmam hakkındaki raporunuza resmi bir itiraz yapmam, pek hoş olmayacaktır.
I've been hearing very good things about your work from Evelyn.
Evelyn'den, yaptığın iş hakkında çok iyi şeyler duydum.
It's not like I had a witness. I mean, if I had a witness who saw Jed giving you the injections, then you and doctor man would be spending the rest of your sexually-active years in a place where if you're very, very good, they'll let you work in the laundry. You're bluffing.
Tabii tanığım olmasaydı, yani Jed'in sana enjekte ettiğini gören bir tanığım varsa, sen ve doktorun seks hayatınızın geri kalanını, çamaşırhanede size izin verecekleri çok güzel bir yerde yaşarsınız.
Do something good hard work, exercise, you smell very bad.
Güzel şeyler yap, sıkı çalış, egzersiz yap, çok kötü kok.
Good work. Very good.
Aferin, çok iyi.
I'd like to say to our friend here that it's very good that he wants to work his own land, but how much better it would be if we all worked it together.
Buradaki yoldaşımıza şunu söylemek isterim ; kendi toprağında çalışmak istemesi çok güzel ama hep beraber çalışırsak çok daha iyi olurdu.
A very good piece of work, I assure you, and a merry.
İnanın bana, çok iyi bir eserdir. Çok da neşelidir.
I originally wanted to be a male model but I'm not very good-looking, so that didn't work out.
Ben aslında modellik yapmak istemiştim ama pek yakışıklı olmadığım için yapamadım.
Well, yes I do have a very good reason for not going in to work today.
Şey, evet bugün işe gitmememin gerçekten çok önemli bir sebebi var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]