What's that sound translate Turkish
449 parallel translation
[rumbling] What's that sound?
Bu ses de ne?
Over the course of 20 years since this initial map was made by Bruce and Marie, they've dedicated their lives to looking at all of the echo-sounding records that have been collected to produce a global map that shows us what the bottom of the ocean floor looks like.
İlk harita Bruce ve Marie tarafından yapıldığından bu yana geçen 20 yıllık sürede hayatlarını, bizlere okyanus tabanının nasıl olduğunu gösteren küresel bir harita oluşturmak için toplanmış olan echo-sound kayıtlarını incelemeye adadılar.
And blessed are those whose blood and judgement are so well commingled that they are not a pipe for fortune's finger to sound what stop she please.
Ne mutlu o insanlara ki, uzlaştırıp akıllarıyla yüreklerini, birer kavala dönmezler kör feleğin elinde, onun dilediği sesleri çıkararak.
Then I heard a sound and I knew what that light was.
Sonra bir ses duydum ve ışığın nedenini öğrendim.
What's causing that strange sound?
Bu tuhaf ses neden çıkıyor?
What are you, kidding? That dame's great. You sound like a frog.
Daha neler!
What's that swishing sound?
- Benim, etrafımda dolaşıyorum. - Neden, ne yapıyorsun?
What`s that sound like to you?
Hoşuna gider mi?
What I'm going to say may sound mean, but I think that to be a Resistant, you had to be maladjusted.
İtibardan ziyade benim için en önemli şey tümüyle sınıfsız bir toplum oluşuydu.
Just give me the combination to that big iron box in your office... and me and the boys will sneak in there... real quiet like, take what's ours... bring you the rest, or leave it there safe and sound.
Ofisindeki o çelik kasanın şifresini bana ver... çocuklarla sessizce oraya girip... tıs çıkarmadan bize ait olanı alır... geri kalanını da sana getiririz, ya da olduğu gibi orada bırakırız.
What's that horrible sound?
Bu korkunç ses de ne?
- What's that sound?
- Bu ses de ne?
What's that ticking sound I hear?
Duydugum bu tik tak sesi ne?
- What's that sound?
- Bu seste ne?
What's that sound?
Bu ses de ne böyle?
What's that sound, Michael?
Bu ses de ne Michael?
What's that sound?
- O ses de ne?
What's that sound?
Neler oluyor?
What's that sound?
- Evet. tüm tünellerin planı.
What's that sound?
O ses ne?
What's that sound?
O ses de ne?
What's that sound? Humming.
O ses ne?
What's really weird is that they all sound like my father used to.
Esas garip olan şey de konuşmalarıyla babamı andırmaları.
If I could raise it up about three or four inches, I might be able to swing it to one side. What's that sound?
Eğer üç ya da dört inç kaldırabilirsem, diğer tarafa kaydırabilirim.
.What's that sound?
- Bu ses nedir?
What's that sound Is someone moving'round
Bu ses de ne oluyor? Etrafta birileri mi dolaşıyor?
What's that sound?
- Bu ses de ne?
What's that sound?
Bu ses de ne?
It's just my neck? What was that sound?
- Sadece boynum mu?
That's what it will sound like when one of you spots it.
Kütüphaneyi gördüğünüzde aynen bunu derdiniz.
What's that clanging sound?
- Bu ses de nedir? - Benim baş belası testislerim.
What's that sound?
Bu ses nedir?
- What's that sound?
- Bu ses te ne?
It's that sound, the sound in your head, what if I can help?
Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse?
What a horrible sound. It's from the tubes that connect the Factory with Zalem.
"Resmi" açıklama Ay'ın Zalem'e uyguladığı gelgit etkisi.
- That's about the skinny of it. - And what sound are you megastars of the future hip to?
- Peki siz geleceğin mega starları ne tür müzik yapıyorsunuz?
That's what you sound like!
Aynen şöyle konuşuyorsun!
That's what's making that swooshy sound.
Svışş sesini de o yapıyor.
Hey, what's that sound?
Bu ses de ne?
At least that's what I tell myself when I wake in the middle of the night and the only sound I can hear is the beating of my own desperate heart.
En azından geceleri ansızın uyanıp, kendi kalbimin sesinden başka ses duymadığım zaman kendime söylediğim şey bu.
For thou hast been as one, in suffering all, that suffers nothing a man that fortune's buffets and rewards has ta'en with equal thanks. And blest are those whose blood and judgment are so well commingled that they are not a pipe for Fortune's finger to sound what stop she please.
Çünkü sen dertler içinde dertlenmeyen adamdın acı, tatlı bütün cilvelerini ne mutlu o insanlara ki kavala dönmezler feleğin elinde onun dilediği sesleri çıkararak.
I think it's time we stop Children, what's that sound
Sanırım durma vaktimiz geldi, Çocuklar, bu neyin sesi
It's time we stopped Hey, what's that sound
Durma vaktimiz geldi Bu neyin sesi
- Okay. - It's time we stopped Hey, what's that sound
Tamam.
That's what I'd sound like if I exploded.
Patladığım zaman böyle ses çıkarıyorum.
What's that sound para?
Bu ses de ne, para?
What's that strange sound?
Bu garip ses de nedir?
"The only woman for me," That's what Elsie understands... but "strands of silk" don't sound quite right.
Çelik kadar güçlü kısmını pek anlayamadım. Ama ipek bağlar bana güzel geldi.
Maybe that's what affected the sound on it.
Belki de ses, ondan etkilenmiştir.
Where are you? What's that sound?
Neredesin, o ses nereden geliyor?
What's that sound out there?
Dışarıdaki ses ne?
what's that 9620
what's that supposed to mean 1098
what's that noise 213
what's that over there 34
what's that got to do with it 83
what's that you say 23
what's that like 67
what's that face 16
what's that smell 333
what's that all about 130
what's that supposed to mean 1098
what's that noise 213
what's that over there 34
what's that got to do with it 83
what's that you say 23
what's that like 67
what's that face 16
what's that smell 333
what's that all about 130