What's up with this translate Turkish
369 parallel translation
Say, I don't know what's the matter with you and Helstrom... but we're all cooped up together on this ship.
Şey, seninle Helstrom arasındaki sorun nedir bilmiyorum ama hepimiz bu gemiye tıkılmış durumdayız.
We've come along by steam, we've paddled and pushed and pulled this old boat along with the hook. What we ain't done up to now is get out and carry her.
Buharla geldik kürek kullandık, bu eski tekneyi sürükleyip durduk yapmadığımız tek şey kaldı inip sırtımızda taşımak.
- What's up with this car? - Hey, why are you stopping? - Get out.
Bu arabanın nesi var, durdu!
Look, I don't know what pet names Thorwald had for his wife, but I'll tell you this, all those trips at night with that metal suitcase, he wasn't taking out his possessions, because his possessions are still up in the apartment.
Thorwald'un karısına nasıl lakaplar taktığını bilmiyorum ama şu kadarını söyleyeyim, gece o metal bavulla yaptığı gezintilerde evden kendi eşyalarını çıkarmıyordu çünkü eşyaları hala evinde.
See what I got? What's that? The boyfriend went up to Las Vegas... to win enough to buy me a mink coat, and this is what he came back with.
- Erkek arkadaşım bana kumar oynayarak vizon ceket almak için Las Vegas'a gitti ama getirdiği tek şey bu.
Who ever knows what anyone's able to put up with in this world?
Kimin neye katlanabileceğini kim bilebilir?
You don't know what it means to this town to have somebody with enough nerve to stand up to Ep Clark.
Bu kasabada Ep Clark'ın karşısına çıkacak cesareti olan biri de varmış demek.
What's up with this creature?
Çocuk yemek yiyor mu?
What's this terrific idea you woke up with?
Müthiş fikrin neymiş bakalım?
Looked at me in my wash and wear shirt, carrying on this hot love affair with my slide rule and even you were caught up in what we'd done.
Ütüsüz gömlek vardı üstümde görev aşkım uğruna kuralları takmadığımı gösteren bu halime bakmış ve siz bile yaptığımız işe kendinizi kaptırmıştınız.
What with the railroad and this black stuff springing up everywhere, a man just can't grow a decent ear of corn.
Demiryolu ve her yerde ortaya çıkan şu siyah şey varken insan burada bir koçan mısır bile yetiştiremez.
Just tell me what's up with Mieze and this Eva,
Sonra nasıl görünürsün biliyor musun? Milletin içinde böyle görünmek ister misin?
You can't be sure what's up with this sun.
Güneşe neler olduğundan emin değiller.
Just tell me what's up with Mieze and this Eva!
Mieze ve Eva arasındaki şu meseleyi anlatsana.
The world's finest surfers showed up today to do battle... with what's turned out to be the biggest waves to hit this coast since 1946.
Dünyanın en iyi sörfçüleri, bugün 1946 yılından beri sahile vuran... en büyük dalgalara meydan okumak için buradalar.
For the rest of your life. I thought that's what you'd say, but before you hang up on me here, this doesn't have anything to do with you.
Böyle diyeceğini biliyordum ama telefonu kapatmadan önce bunun seninle bir ilgisi yok.
What's up with this?
Burada neler oluyor?
Look, I don't wanna get into this now God knows you need time, but I sure would like to know what the hell you were doing shacking up with three kids in the middle of the night especially a lunatic delinquent like Lane.
Bak, olaya hemen girmek istemiyorum. Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var. Ama şunu bilmek isterim ki ; gecenin yarısında...
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
- your gonna have sex - no, that's a good idea though god knows when your teenagers you think about sex 125 % of the time god what is up with this shirt Cohen is it like childproof when you've ben married 200 years
Tavsiyene ihtiyacım var. - Seks mi yapacaksınız? Hayır.
As with all talented students, exceptionally talented students, his lessons with me will be paid for by the school trust. What he makes of this opportunity is entirely up to him.
Yetenekli öğrencilerin daha doğrusu müstesna yeteneğe sahip olanların benden aldığı derslerin parasını okul vakfı öder, bu fırsatı nasıl değerlendireceği tamamen oğlunuza kalmış.
And I'll tell you what. If there's a man on this ranch who can keep up with me for one week, then I'll marry him.
Bu çiftlikte bir hafta, bana ayak uydurabilecek bir adam varsa, o zaman onunla evlenirim.
Shadow, what's up with this ego stuff?
Gölge, bu ego olayı nedir?
In an effort to salvage what little time we have left, let me smear this goo on you, and then I will build us a cosy little fire and we'll snuggle up with a blanket and talk about New York and all the great times we've had over the years,
Kalan dar vaktimizi kurtarma çabamızın bir parçası olarak bu bulamacı vücuduna sürmeme izin ver. Sonra da şöminede içimizi ısıtacak bir ateş yakıp bir battaniye alır, ateş karşısında New York ve oradaki güzel günlerimizden konuşuruz, ve haftasonunun kalanında M ile başlayan o kelimeyi hiç ağzımıza almayız. Tamam mı?
One time, he arranged this thing that he took this chick home... an ugly bitch, he did with her what he did, then he woke up his dad : "Hey dad, get over here, there's a fine lady let's not wake up mom." Their mom was religious and everything, so...
Bir gün, bu işi ayarladı, bir kızı eve getirdi. Çirkin bir fahişeydi, onunla ne yaptıysa yaptı, sonra... babasını uyandırıp : "Hey baba gel aşağıda güzel bir kız var.. ama annemi uyandırmayalım" dedi.
Well, let's see what move our poor Cooper's come up with this time.
Bakalım bizim zavallı Cooper bu sefer hangi hamleyi yapmış.
Here's what we'll do. I'll tell him that after the bus accident, your stuff got mixed up with my mom's stuff at the hospital, and... I just happened to find this letter.
İşte şöyle yapacağız.Ona diyeceğim ki otobüs kazasından sonra, hastanede senin eşyaların benim annemim eşyalarıyla karışmış, ve... ben de bu mektubu buldum.
- What's up with all this change?
- Bu bozukluklar ne?
I Mean, What's Up With This?
Yani, nasıl gidiyor?
But if you don't wanna cooperate... ... I'll open you up right now with this shotgun so wide... ... your whole crew's gonna see what you had for breakfast.
Ama işbirliği yapmak istemezseniz... sizi hemen şimdi bu silahla öyle bir deşerim ki... bütün çeteniz kahvaltıda ne yediğinizi görür.
What's up with this neighborhood?
Bu mahallenin nesi var böyle?
I don't know what lamebrain came up with this idea but there's no way you two are staying here.
Bu fikir hangi geri zekâlıdan çıktı bilmiyorum ama burada kalmanıza olanak yok.
I'm going to put this wreath up here. What's the matter with Rudolph?
Bak, bu çelengi buraya koyacağım.
What's up with this new shit?
Bu da nereden çıktı şimdi?
- What's up with this? ... to an anemic.214, which is also his weight.
Vuruş ortalaması 0,2 14, ona yakışmayacak kadar düşük.
What's up with this board?
Mark, bu tahtanın nesi var?
- What's up with this orchestra?
- Ne orkestrası?
- What's up with this?
- Ne oluyor şimdi?
- As for this hang-up with Alyssa's past,... - Um-hm. ... maybe what's troubling you is that your fragile fantasy might not be true.
Alyssa'nın geçmişiyle ilgili olarak seni rahatsız eden şey belki de fantezinin gerçek olmama ihtimalidir.
WHAT'S UP WITH THIS MIDDLE OF THE NIGHT BULLSHIT ANYWAY, MAN?
Bu gece yarısı saçmalığı da ne ki zaten dostum? İlginç bir şey.
Hey, what's up with this!
Hey, buna ne olmuş! ?
So what's up with this?
Bu ne?
Well, what I mean by that, sir, is if you was to put me and this here sniper rifle anywhere, up to and including one mile of Adolf Hitler with a clear line of sight, sir...
Bununla kastettiğim, Efendim, eğer Tanrı beni bu dürbünlü tüfekle Adolf Hitler'e 1,5 km.lik bir alan içerisinde, net bir görüş açısına sahip herhangi bir yere koysaydı, efendim :
Up at his house. I don't know what's going on... but I know it's gotta have something to do with this kid.
Neler olduğunu ben de bilmiyorum ama çocukla bir ilgisi olduğu kesin.
That's what gives me the strength to put up with this comedian.
Öyle olduğunu biliyorum, Graham. Bana bu komedyene tahammül etme gücünü veren de bu.
You see, this is what happens. You try to be friendly with an ex and you wind up knee-deep in shit!
Eski sevgilinle dost olmaya çalışıyorsun ve gırtlağına kadar boka batıyorsun.
What's up with this cooz?
Bu karıyla ne ilgin var?
It's what makes you such a valuable part of this team, but I'm not about to tell the Admiral that we've found a way for him to chat with his son because of some cockeyed theory that only exists up here.
Bu hayal gücü seni, bu takımın en değerli üyesi yapıyor, ama oğlu ile sohbet edebilmesi için bir yol bulduğumuzu Amiral'e anlatmak niyetinde değilim, çünkü böylesine saçma bir teori sadece burada var olur.
I know this is rude, but what's it like growing up with all that money?
Kabalık olduğunu biliyorum ama, onca para içinde büyümek nasıl bir şey?
This guy, from what I'm told, I want to pull up with six women.
Bu adam da onlardan. Karşısına altı kadınla çıkmak istiyorum.
But what you do with this is all up to you.
Ama bununla ne yapacağın sana kalmış.
what's up 12096
what's up man 17
what's up with you 341
what's up there 50
what's up with him 81
what's up with that 152
what's up now 25
what's up with her 34
with this ring 42
with this 305
what's up man 17
what's up with you 341
what's up there 50
what's up with him 81
what's up with that 152
what's up now 25
what's up with her 34
with this ring 42
with this 305
with this guy 22
with this one 17
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
with this one 17
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620