What is this feeling translate Turkish
139 parallel translation
What is this feeling that overwhelms me?
Bana hükmeden bu duygu nedir?
So... what is this feeling I have?
Peki, bu içimdeki his neyin nesi?
What is this feeling?
Bu his de ne?
What is this feeling?
Bu duygu nedir?
What is this feeling that threatens to overwhelm me...
Bu bastırılamaz duygu da ne?
My God, what is this feeling?
Tanrım, bu his de ne?
- "What is This Feeling..."
- "What is This Feeling..."
What is this feeling, this tightness in the chest, this anger mixed with paralyzing weakness?
Beni durduran da bu. Bu duygu nedir? Göğüs sıkışması.
What is this feeling of happiness?
Bu mutluluk hissi de neden ki?
What is this feeling?
Bu hisler de ne?
I have a feeling that this is all what we gonna have.
İçimden bir ses tüm sahip olacağımızın bu olduğunu söylüyor.
They're feeling that there'll be these pockets of light... springing up in different parts of the world... and that these will be, in a way, invisible planets on this planet... and that as we, or the world, grow colder... we can take invisible space journeys to these different planets... refuel for what it is we need to do on the planet itself... and come back.
Dünyanın farklı yerlerinde ışık cepleri oluşacağını ve bunların, bizim gezegenimizden diğer gizli gezegenlere bir yol olacağını veya dünyanın soğuyacağını bizim de dünyamız için yapılması gereken her ne ise bunun ikmalini yapmak üzere farklı gezegenlere uzay seyahatleri yapacağımızı ve geri geleceğimizi düşünüyorlardı.
I don't know what it is, but I have this happy feeling... that I've known both of you for a long time.
Nedenini bilmiyorum ama, içimde çok iyi bir his var... Sanki ikinizi de çok uzun zamandan beri tanıyorum.
Then why don't you tell me what this is about,'cause I'm feeling pretty clueless here.
O zaman söyle bana olay nedir, çünkü kendimi burada baya salak hissediyorum.
What is this heart-wrenching feeling?
İçimi burkan bu his de ne?
What other money is there? I know I shouldn't be talking about this until I've read the script, but I have such a good feeling about this.
Önce senaryoyu okumalıyım ama çok iyi şeyler hissediyorum.
What you are feeling is that this woman has reached into your chest, plucked out your heart, and thrown it to her hell-hounds for a chew toy!
Bu kadın göğsünü yardı kalbini çıkardı ve çiğnesinler diye av köpeklerine fırlattı.
But be it faith or not. I don't Know what it is. Through suffering, this feeling has crept just as imperceptibly into my heart.
Ama tanık olduğum keder yüreğimde bir şeylerin değişmesini sağlamıştı ".
What is this I'm feeling here?
Bu hissettiğim nedir böyle? Acı mı?
I have a feeling this is what the paper wanted all along.
Bu gazetenin hep istediği bir şeymiş gibi bir his var içimde.
I only wish you could know what a different feeling this is to my boyish love for Cynthia.
Keşke bunun Cynthia'ya karşı hissettiğim çocukça aşktan çok farklı olduğunu bilebilseniz.
I get the feeling you don't know what the hell this is.
Chuck, galiba bu işin ne olduğunu hiç anlamadın.
I don't know what it is, I just know that since Leslie died, I've had this feeling.
Ne olduğunu bilmiyorum, bunu Leslie öldüğünden beri biliyorum... hissediyorum...
- Well, what's not right is I have a feeling it's Gail and her friends who summoned this demon.
- Ters olan içimden bir sesin bu iblisi çağıranların Gail ve arkadaşları olduğunu söylemesi.
All right, this is feeling like a strange plan, but just let me know what to do and when.
Pekâlâ, bu ilginç bir plana benziyor, fakat bana basitçe ne zaman ne yapmam gerektiğini söyle.
Okay, okay, you're not feeling my hip-hop, but what the hell is this?
Tamam, tamam, benim hip-hop'ımı sevmiyorsun ama bu ne lan?
Is this what humans refer to as feeling sorry for themselves?
siz insanlar nasıl söylersiniz "kendileri için üzgün hissediyorum"?
We've lost track And this is why you're feeling what you're feeling...
Yolumuzu kaybettik ve bu yüzden şu anda hissettiklerini hissediyorsun...
The only way I could feel this sad now is if I felt something really good before, so I have to take the bad with the good, so I guess what I'm feeling is like a'beautiful sadness'...
Ve böyle üzülebiliyorum çünkü daha önceden çok iyi şeyler hissediyordum. Kötüyü iyiyle birlikte anlamalıyız, sanırım hissettiğim şey iyi bir üzüntü.
My heart beats for love... and this is what my love has to say... your love is a feeling that lingers on my breath.
Kalbim aşk için atıyor ve aşkın dediği bu. Senin aşkın nefesimi zorlaştırıyor.
This is about what's doing best for Benjy right now, and when I'm feeling more up to it, he's going to come back with me.
Bu şu anda Benjy için en iyisinin ne olduğuyla ilgili. Ve buna kendimi hazır hissettiğimde... Tekrar benim yanımda kalacak.
This is what sitcoms call "a schmaltzy ending" - - a sentimental capper to leave the audience feeling good.
Buna sitkom dilinde "dokunaklı final" deniyor. İzleyicinin kendini iyi hissetmesi için yapılan duygusal kapanış.
Because I have a feeling that the only reason you're doing this... is because you feel guilty about what happened the other night at dinner.
Çünkü içimden bir ses bunu geçen akşam yemekte olanlar yüzünden suçluluk duymanız olduğunu söylüyor.
i don't know what it is about this guy but i get a bad feeling.
Bu adamda ne var bilmiyorum ama içimde kötü bir his var.
% * everybody! "But... because you're out of your mind, not feeling well,... you go and you buy stuff you didn't really want anyway,... you know,'The Ecuadorian Women's Folk Choir Doing The Songs of Kenny Rogers'... and you bring it back, some canary yellow jacket with purple buttons up the front... and you look at this and you think : " What is the # % @ @? "
Herkesi sikeyim! "Ama çünkü aklınız yerinde değildir, kendinizi iyi hissetmiyorsunuzdur gider ve aslında hiç istemediğiniz, zırvalar satın alırsınız bilirsiniz," Ekvator Kadınlar Halk Korosu Kenny Rogers Şarkılarını Söylüyor. "ve geri götürüsünüz, önünde mor düğmeleri olan kanarya sarısı ceketi ve buna bakıp şöyle düşünürsünüz," Bu bok da ne?
Now, I imagine the thief to be feeling... pretty happy right now with his grab... because I estimate that this jewel is worth in excess of... what should we say, Mr. Hanson?
Şimdi, hırsızın çok mutlu olduğunu... hayal ediyorum onu tutarken... çünkü onun değerinin yaklaşık... ne kadar diyelim, bay Hanson?
keep the door closed shut the fuck up it doesn't have to be this way don't you want to feel what I'm feeling think about what you're doing you help raise that boy... this is not you... you have to fight it
Otur yerine. Kapıyı kapalı tut. Kapa çeneni.
I do want you to know that I appreciate what a tough time this is and, you know, if the loneliness ever gets too much and you start feeling sad just remember I got big shoulders to cry on.
Bilmeni isterim ki ne zor günler geçirdiğini anlayabiliyorum. Yani ola ki yalnızlık başına vurursa ve efkar basarsa ağlamak için geniş omuzlarım olduğunu hatırla yeter.
What I was feeling was, this is an opportunity that I can vocalize how much I believe in what we are doing here.
Ben de o anın, orada yaptığımız işe ne kadar büyük bir inanç duyduğumu yüksek sesle ifade etmek için bir fırsat olduğunu düşündüm.
Because this "feeling good" is what goes out as a signal into the Universe and starts to attract more of itself to you.
Çünkü bu his evrene bir sinyal olarak yayılır, ve daha fazlasını size çeker.
What's really bottom line importance here to the whole Secret is feeling good. You wanna feel exhilarated by this whole process.
- ki bu bir angarya olarak görülmemeli - şunun altını çizeyim ; sırla ilgili buradaki en önemli nokta gerçekten mümkün olduğu kadar
The reason that "what you resist, persists" is because if you're resisting something, you say, "no, I don't want this thing because it makes me feel this way the way I'm feeling right now."
Neye direnç gösterirseniz varlığını sürdürür! Carl Jung ( 1875-1961 ) Çünkü "bunu istemiyorum, bana kötü hissettiriyor" dediğinizde ;
i have a feeling i know what this is about.
Neler hissettiğini biliyorum.
But... what is... this strange feeling?
Ama bu hale? Bu da ne?
Is he joking? But what's with this strange feeling -?
Ama bu hâle... kim bu?
Adrian, what you're feeling here now, this remorse, this is actually healthy.
Adrian, bu hissettiğin vicdan azabı, bir sağlık göstergesi.
This max barton. What you're feeling is empathy.
Bu Max Barton'la aranda, empati yapıyorsun.
So, it's underpinned, is what I'm saying by this great feeling shared by many designers of idealism.
Yani demek istiyorum ki, Helvetica, pek çok idealist tasarımcının paylaştığı bu harika his tarafından desteklenmiştir.
What you were feeling this morning is intuition.
Bu sabah ne hissettiysen içine doğmuş olmalı.
Okay, in L.A., People say things, but in seattle, there's this strange culture of wordlessness wherein I am supposed to suss what one is feeling by the slight raise of an eyebrow or the beginnings of a frown.
Los Angeles'ta insanlar bir şeyler söylerler, ama Seattle'da, ilginç bir sükûnet kültürü var. Tamam. Yani, kirpiklerin hafif yukarı kalkması ve kaş çatılmasının başlamasıyla ne anlatılmak istendiğini anlamam gerekiyor.
Now, I'm not sure what the current going rate for thug-for-hire work is, but I'm feeling pretty confident that it's a lot less than this.
Bu "kiralık katil" işinden ne kadar kazanıyorsunuz bilmem ama bu kadar olmayacağını tahmin edebiliyorum.
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is that noise 86
what is that supposed to mean 430
what is she 180
what is 1413
what is he saying 149
what is it doing 16
what is she doing here 221
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is it now 253
what is that supposed to mean 430
what is she 180
what is 1413
what is he saying 149
what is it doing 16
what is she doing here 221
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is it now 253