English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Önemsiz bir şey

Önemsiz bir şey translate Russian

255 parallel translation
- Önemsiz bir şey.
Ничего особенного.
- Doğru, önemsiz bir şey.
Точно, ничего особенного.
Bu kadar önemsiz bir şey için hangi soysuz gelir?
акие только дегенераты не приход € т со своими мелочами?
Biraz beklemek zorunda kaldım, önemsiz bir şey.
Подумаешь, подождал немного, беда какая.
Eğer hızlı davranırsam önemsiz bir şey.
Сейчас нет времени, я постараюсь быстро.
Önemsiz bir şey.
Я не мог поступить иначе.
- Önemsiz bir şey.
Ничего страшного.
Önemsiz bir şey, gerçekten. Biraz acıyor ama kanadığını bile sanmıyorum.
Ничего страшного, чуть побаливает, но даже крови нет
- Dedim ya, önemsiz bir şey.
- Я же сказал, ничего страшного
Onun kadar önemsiz bir şey değil bu.
В этом ничего необычного.
Evet, işte önemsiz bir şey.
В общем, ничего особенного.
Önemsiz bir şey işte.
Вот именно, тут ничего.
- Önemsiz bir şey de olabilir.
Возможно ничего особенного.
- Adam bunu önemsiz bir şey gibi söylüyor.
- Этому не придают значения.
Önemsiz bir şey.
Так, совершеннейший пустяк.
Oh, önemsiz bir şey.
О, это неважно.
Belki de önemsiz bir şey.
Возможно ничем.
Önemsiz bir şey.
Он сказал обычную вещь.
Önemsiz bir şey. İnan bana, gerçekten önemsiz.
Это ерунда, серьезно, это пустяк.
Yani bu önemsiz bir şey mi?
Беспокоить по пустякам.
Yani bu önemsiz bir şey, öyle mi?
Беспокоить по пустякам!
Sanırım önemsiz bir şey... -... mantar.
Да, у вас действительно дрожжевая инфекция.
Bir gün, anlaşmaya varamadıkları bir şey ortaya çıktı, küçücük, önemsiz bir şey, bir farklılık, ama şu andan itibaren, onları ortak bir paydada toplayacak hiçbir şey kalmamıştı, geriye kalan tek şey farklılıklardı.
Однажды они не смогли договориться по поводу какой-то вещи. маленькой, незначительной вещи. Небольшое разногласие, но с тех пор мы ни о чем не могли договориться.
Tamam, ama önemsiz bir şey.
- Ну ладно. Но это так, ерунда.
Şu "David sözü" önemsiz bir şey.
Да, "слово Дэвида" ничего не стоит.
Benim için önemsiz bir şey.
Для меня это не важно.
Ama çok heyecanlanma, çünkü bence önemsiz bir şey.
Не слишком надейтесь, думая, что это тривиально.
Önemsiz bir şey.
Ничего примечательного.
Önemsiz bir şey.
Это ерунда.
Ayrıca yaraya baktıkça hayli önemsiz bir şey gibi görünüyor.
И чем дольше я смотрю на это, те более читаю пустяком.
Dikkate değer bir şey değil. Önemsiz.
Мелкая рыбешка, недостойная вашего внимания.
Bu sessiz, korkmuş,... önemsiz ve hayatı boyunca hiçbir şey olamamış bir adam.
Это тихий, испуганный маленький человек, у которого ничего не было.
- Önemsiz bir şey...
Полиция?
Önemsiz bir şey. Şundan bundan.
Ничего серьезного.
Önemsiz bir şey.
Громкое дело, да?
Önemsiz bir karakter bir şey yapıyor ve tüm dünya alt üst oluyor.
Второстепенный персонаж совершает какое-то действие и мир переворачивается с ног на голову.
Çünkü eğer bu adama kötü bir şekilde yenilirsen, Atlantic City'de önemsiz biri olacaksın ve amortilerden sana hiçbir şey kalmayacak.
Если ты сейчас конкретно ему проиграешь,... ты станешь супер-отстоем в Атлантик Сити,... и ставки на тебя упадут ниже плинтуса.
Çalışmalarımı engelleyen önemsiz bir çok şey var.
Работать мешают разные посторонние звуки в моей голове...
Önemsiz, kişisel bir şey.
Это убийство - потеря времени, проявление легкомыслия и себялюбия.
Bize söyleyeceğin başka bir şey var mı? Unuttuğun ya da önemsiz gördüğün herhangi bir şey?
Что ты ещё нам не рассказал?
Unutulan ya da önemsiz görünen herhangi bir şey yok.
Провалы в памяти или забыл что-нибудь? Нет никаких провалов, ничего не забыл.
Önemsiz şeyler hakkında bu kadar çok şey bilen bir adam ilk defa görüyorum.
Я никогда не встречала человека, который бы так много знал о всякой ерунде.
- Önemsiz bir şey, ölmem.
- Жить буду.
Mantıksız, önemsiz veya aptalca bir şey olabilirdi.
Это могло оказаться чем-нибудь тривиальным или глупым.
Sen önemsiz bir insandan başka bir şey değilsin.
Ты как чирей на заднице прогресса.
- Bu önemsiz bir şey değil.
Это не смешно.
Önemsiz bir şey.
Это ничего не значит.
- Tabi, bir yıl önemsiz bir şey.
Конечно.
Önemsiz gibi görünen bir şey için kendini öldürecek.
Она убьёт себя. из-за какого-то абсолютного пустяка.
Yani ben kötü bir cani olmadığım için yaptığım şey önemsiz mi sayılır?
... как ты, ещё не значит, что-то, что я делаю, неважно в этой жизни. Я не сказала, что это неважно.
Önemsiz bir şey gerçekten.
Капитан, Чо Кьон-Нан здесь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]