Very good traducir turco
26,109 traducción paralela
Job well done, very good working with you.
İyi iş çıkardın, seninle çalışmak güzeldi.
Tall, very good-looking white guy with tattoos.
Uzun boylu, yakışıklı, dövmeleri olan biri.
Very good.
Çok iyi.
Very, very good.
Çok çok güzel.
You can see things - - things other people can't see, which makes you a very good, you know, puzzle solver, considering most of our patients are - - well, they're puzzles.
Diğer insanların göremediklerini görebiliyorsun bu da seni iyi bir yapbozcu yapıyor birçok hastamızın yapboz olduğunu düşünürsek hani.
Very good, thank you.
Çok iyiyim. Sen nasılsın?
How is everything between you and Jackie? Oh. Very good.
Jackie ve senin aran nasıl? Çok iyi.
She could be very good for him.
Fet için çok iyi biri olabilir.
They are from Paris. For sale. For a very good price.
Satılık, çok iyi bir fiyata...
I know you weren't born into it, because you are clearly not very good at it.
Böyle doğmadığını biliyorum, çünkü açıkca bu işte hiç iyi değilsin.
Well, you're not a very good boss to let that happen.
Pekala, bunun olmasına izin verecek kadar iyi bir patron değilsin.
- That's very good.
- Harika olur. - Tamamdır.
Very good to see you.
Sizleri de.
Very good, gentlemen.
Çok iyi, beyler.
Very good!
Çok iyi!
It looks ordinary enough, but it's actually a very good quality button.
Son derece sıradan görünüyor fakat gerçekte düğme çok kaliteli.
Yes, he's on very good terms with his mother.
Evet, annesiyle arası çok iyidir.
I am sure we're going to have... We expect a very good outcome in the near future.
Eminim ki yakın gelecekte çok iyi neticeler alacağız.
I was very good at my profession, and my practice turned out to be quite lucrative.
Mesleğimde çok iyiydim, Ve benim uygulamanın oldukça kârlı olduğu ortaya çıktı.
He's in very good shape.
Çok iyi durumda.
She's part of a very good therapy group.
Çok iyi bir terapi grubunun üyesidir.
He's taking very good care of his mother since I've been gone.
Ben ayrıldığımdan beri, annesine çok iyi bakıyor.
You have to admit it... she's very, very good.
Bunu kabul etmelisin, kadın gerçekten çok iyi.
It was good. It was very good.
Güzeldi, çok güzeldi.
New strategy, moves, technique... very good.
Yeni stratejiler, yeni hamleler, yeni teknikler... Her şey çok iyi.
Very good!
Çok iyi hem de!
I'm a very good Magician and I do this.
Ben çok iyi bir Büyücüyüm ve bunu yapıyorum.
Very good Ramón, shit.
Çok iyi Ramón.
You were very good too, Garfield.
Sen de çok iyiydin Garfield.
Yes. That's very good news for us.
Bizim için iyi haber bu.
Julia's been very good to me.
Julia da bana çok iyi davrandı.
Because they'll look around and realize that if anything happens to me, they'll be in very good hands with Claire.
Çünkü bana bir şey olursa, Claire ile emin ellerde olduklarını anlayacaklar.
That's very good, much better, "personal assistant".
Bu çok iyi, çok daha iyi, "kişisel asistan".
Agent Booth makes a very good point.
Ajan Booth iyi bir noktaya değindi.
Sorry if I'm not very good at this yet.
Üzgünüm henüz fazla iyi değilsem.
You're very good at diversion tactics, aren't you? Am I?
- Konuyu saptırmayı ne de güzel beceriyorsun sen öyle.
- Very good to meet you, Sean. Alright.
- Çok memnun oldum Sean.
If you ask me, this Inspector Bucket can't be very good at his job, can he?
Bana sorarsan, şu Müfettiş Bucket işini pek de iyi yapamıyor, değil mi?
I am a very, very good liar.
Ben çok ama çok iyi bir yalancıyım.
He's very good-looking.
O bayağa yakışıklı.
Very good.
Çok güzel.
That is a very good point.
Onu iyi dedin.
Like a good shepherd caring for his sheep, we care very much for our flock in England.
Koyununa sahip çıkan iyi bir çoban gibi İngiltere'deki cemaatimize çok dikkat ediyoruz.
And my very expensive iPad isn't good enough for him?
Benim çok pahalı iPad'imi niye almamış peki?
Well, there is a not-very-good movie, if you prefer.
Tercih ederseniz pek iyi olmayan bir filmi de var.
I worked very hard. I made money with what I was good at for my children.
Çok çalıştım, iyi olduğum işten çocuklarım için para kazandım.
And it's often a very good way to determine someone's identity.
Ve bu durum genelde birinin kimliğini bulmakta işe yarar.
Well... you're looking very, um... good for someone we all thought was dead and gone.
Ee.. ölüp gittiğini düşündüğümüz birine göre epey iyi görünüyorsun...
'Not the best actor in the world,'but very hard to find a good child'given the subject matter of the film.'
Dünyanın en iyi oyuncusu değil ama konusu belli bir filme iyi bir çocuk bulmak çok zor.
It's not gonna do your friend any good if he's very far from the Earth fountain, although I might have something that could help with that.
Eğer Yerküre çeşmesinden çok uzaktaysa arkadaşınıza pek yardımı olmayacaktır ama. Tabii size yardımcı olabilecek bir şey olabilir bende.
You're a good boy, Peter. The very best.
Sen iyi bir çocuksun Peter.
very good indeed 31
very good job 17
very good work 22
very good idea 21
very good news 20
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
very good job 17
very good work 22
very good idea 21
very good news 20
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
good afternoon 2327
goodwin 111
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good afternoon 2327
goodwin 111
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326