English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm here

I'm here tradutor Turco

163,281 parallel translation
I'm gonna get an infection and die, and until then, I'm gonna lay here in unbearable pain.
Enfeksiyon kapıp öleceğim o zamana kadar, burada acı çekerek yatacağım.
Guess I'm stuck here.
Sanırım burada sıkıştım.
- Yeah, I'm here.
- Evet, buradayım.
All I know is that I did it to save the people here.
Tek bildiğim bunu insanları korumak için yaptığım.
I'm gonna go find Bryan and Mia, and then we're getting out of here.
Bryan ve Mia'yı bulmaya gideceğim ve o zaman buradan kurtulacağız.
I, um... I think I'm gonna stay here.
Ben, sanırım burada kalacağım.
I think Trevor's journey ends here.
Sanırım Travor'un yolculuğu buraya kadardı.
I'm gonna stay here.
Burada kalacağım.
Because I'm sure if Dr. King was here today, he would see the picture and say,'Look,
Çünkü Dr. King bugün aramızda olsaydı eminim ki resme bakıp şöyle derdi :
Yeah, I'm here.
Evet, buradayım.
I'm done here.
Burada işim bitti.
So this right here, Jules, this is the only way that I can truly make sure that you're safe, so you got to... you... you got to trust me right now.
Yani Jules bu seni emniyette tutmanın tek yolu. Yani senin... sen... Şimdi senin bana güvenmen lazım.
Here, I want you to take this, okay?
İşte bunu almanı istiyorum tamam mı?
I'm kind of in a lot of trouble here.
Burada başımı epeyce belaya soktum.
I'm kind of flying by the seat of my pants here, kiddo.
Bu işi nasıl başaracağımı düşünüyorum evlat.
I'm beginning to think we're not gonna find him out here.
Onu burada... bulamayacağımızı düşünmeye başladım.
Yes, I-I know, which is why I'm here.
Evet, biliyorum, o yüzden buradayım.
Oh, I'm not here for the brat.
Buraya velet için gelmedim.
I know you're gonna miss me, sis, but I couldn't pass up a ticket out of here.
Beni özleyeceğini biliyorum ablacım... ama buradan kaçış biletini kaçıramazdım.
I'm not here to stop you.
Buraya seni durdurmaya gelmedim.
I'm here to do it for you.
Yapacağın şeyi senin yerine yapmaya geldim.
I'm here to return Queen Cobra before the Charmings realize she's missing.
Yakışıklı yokluğunu farketmeden... Kraliçe Kobra'yı yerine koymaya geldim.
It's an honor, Mr. Beaumont, but I'm afraid there isn't much for you to do here.
Bir onurdur, Bay Beaumont, Ama korkarım ki, burada sizin yapacağınız fazla bir şey yok.
I'm just here to help in any way I can.
Elimden geldiğince yardım etmek için buradayım.
I need people in here as fast as you can. Let's go!
Buradaki insanlara olabildiğince hızlı ihtiyacım var.
I'm not doing that... here.
Ben onu yapmıyorum burada yani.
I'm sorry, you're not in here.
Üzgünüm, kayıtlı değilsin.
I'll be right here.
Buradayım ben.
I'm going deep here, yo.
Derinleşiyorum.
But, tonight, I'm here to win you back. Excuse me?
Ama bu gece seni geri kazanmaya geldim.
I didn't get called here to present a Darwin award.
Buraya Darwin Ödülleri'ni sunmaya çağırılmadım.
I'm not gonna sit out here like some goon and...
Hayır! Burda öyle şavalak gibi oturmayacağım ve...
My Uber's here, so I'm out.
Uber'im burada, yani ben çıktım.
I'll tell you what, as long as I'm here, you and me, we're equals.
Bak sana ne diyeceğim, burada olduğum müddet, eşitiz.
Yes. I'm sure he's much happier here listening to thumping techno with your moron friends.
Eminim burada gerizekalı arkadaşlarınla bilgisayar müziği dinlediği için daha mutludur.
Okay, thank you for your time, Mackenzie, but I think I've got it from here.
Çaban için teşekkürler Mackenzie ama sanırım buradan sonrasını ben devralıyorum. Eminim üstesinden gelirsin Chip ama ne her ihtimâle karşı babanızın ailesine haber verdim ve yoldalar. Harika.
They sounded about 1,000 on the phone, so I'm gonna get out of here before I get stuck talking about soup or whatever.
Telefondayken sesleri bin yaşındalarmış gibi geldi bu yüzden çorba ve diğer zırvalar hakkında konuşmak zorunda kalmadan gidiyorum.
Leave. Okay, you know what, I'm sensing some major hostility here, which is fine, but is it about the car thing?
Tamam bak ne diyeceğim, burada güçlü bir düşmanlık seziyorum - ki sorun değil - ama,... mevzu araba olayı mı?
Okay, just get them out of here,'cause if I have to scrub the colonel's disgusting tattooed carcass one more time, I'm gonna lose my mind.
Çünkü eğer albayın mide bulandırıcı dövmeli cesedini... bir daha temizlemek zorunda kalırsam aklımı oynatacağım. Dövmeleri var ha?
I'm freaking out over here.
Aklımı kaçırmak üzereyim.
I mean, at least I'm new around here, you're his siblings.
Hadi ben aranızda yeniyim. Siz onun kardeşlerisiniz.
I'm sorry, who is this derelict and why is he still here?
Pardon, bu sahipsiz mal kim ve neden hâlâ burada?
I'm over here feasting on filet mignon.
Ben burada fileminyon ziyafeti çekiyorum.
Honey, as far as I'm concerned, as long as I'm here, I have two jobs :
Tatlım burada olup sizinle ilgilendiğim sürece yapacağım iki şey var :
- Yeah, well, I'm here.
- Neyse ne, işte buradayım.
You guys sure it's okay i'm here?
Burada olmamın sorun olmadığına emin misiniz?
I think it's best We take a short recess, So we can all process what has been said here today.
Sanırım en iyisi kısa bir ara vermek ki böylece bugün konuşulanları özümseyebilelim.
Ma'am, I've been at this job a long time, and sure as I'm standing here breathing, that boy burned down her guesthouse.
Hanımefendi, uzun süredir bu işi yapıyorum. Adım gibi eminim ki evi bu çocuk kundakladı.
No, I just also wanted to say that, you know, if you ever needed a resource, I'm pretty plugged in around here.
Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki eğer kaynağa ihtiyacın olursa, buranın müdavimiyimdir.
I thought if we came here and won the tournament, - I could've got some of our glory back.
Düşünmüştüm ki buraya gelip gelip turnuvayı kazanırsam, biraz da olsa eski ihtişamımıza kavuşurduk.
At least I'm, like, coming up with stuff here, you know?
En azından bir şeyler üretiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]