Ma'am tradutor Turco
33,380 parallel translation
- Ma'am.
- Bayan.
Ma'am.
Bayan.
- Yes, ma'am.
- Evet bayan.
No, I'm not going anywhere, ma'am.
Hiçbir yere gitmiyorum bayan.
Ma'am?
Hanımefendi?
Ma'am, does... does Leo know... that the President might not be his father?
Hanımefendi, Leo gerçek babasının Başkan olmadığını biliyor mu?
Ma'am, excuse me. I need you to go that way.
Hanımefendi, afedersiniz.Şu yöne gitmeniz gerekiyor.
- Well, ma'am, I, uh- -
- Hanimefendi, ben...
Ma'am?
Hanimefendi?
Ma'am, it's the handyman.
Ustaniz geldi.
Uh, ma'am?
Hanımefendi?
Ma'am, I need to commandeer this vehicle.
Hanımefendi, bu araca el koymam gerekiyor.
No, ma'am, listen, everything's gonna be fine.
Hayır, hanımefendi. Dinleyin, her şey yoluna girecek.
- Ma'am. Nice to see you.
Hanımefendi.
With all due respect, ma'am, how can you be so sure?
Alınmayın ama bundan nasıl emin olabiliyorsunuz?
Ma'am, the people of Florida are scared.
Florida halkı korkuyor.
Ma'am, your husband's position with the governors - is rather delicate right now.
Kocanızın valilerle olan ilişkisi pamuk ipliğine bağlı.
All due respect, ma'am, but everything is political.
Alınmayın efendim ama her şey siyasi.
Ma'am.
Hanımefendi.
And as I told you before, ma'am, the people of my state are frightened.
Benim de size söylediğim gibi, halkım korkuyor.
- Uh... Ma'am, why don't you quit while you're ahead?
Efendim, hazır kâra geçmişken neden vazgeçmiyorsunuz?
Ma'am.
- Hanımefendi.
Sure thing... ma'am.
Emin olabilirsiniz... bayan.
Ma'am, we need to know all the places your son may have eaten over the last few days.
Oğlunuzun birkaç gündür yemek yediği her yeri bilmemiz gerekiyor.
Ma'am.
- Buyrun efendim.
Please stop calling me ma'am.
- Lütfen bana efendim deme.
- Excuse me, ma'am, this dolly's being used.
Affedersiniz, hanımefendi. Bu taşıyıcının işi bitmedi.
Ma'am, we are an elite fighting force.
Hanımefendi, biz elit bir savaş kuvvetiyiz.
Yes, ma'am.
Evet, efendim.
Yes, ma'am!
Evet, efendim!
No, ma'am. I'll be fine.
Hayır Bayan, gerek yok.
Copy, ma'am!
Tamam, efendim!
Ma'am... Ma'am, when it comes to blenders, it's all about variable speed control.
Hanımefendi, konu blendırlara geldi mi olay çeşitli hız ayarlarındadır.
What's happening? - Listen, ma'am. We need you to step back.
- Dışarıda beklemeniz gerek hanımefendi.
How else am I supposed to express my affection to an administrative assistant under the confines of such restrictive HR guidelines?
Asistanıma bu kadar katı İnsan Kaynakları kuralları varken ilgimi nasıl gösterebilirim?
Ma'am, can you hear me? Excuse me, ma'am, can you hear me?
Hanımefendi, beni duyuyor musunuz?
It's okay, ma'am.
Sorun yok hanımefendi.
Good afternoon, ma'am.
İyi günler, hanımefendi.
Ma'am, please step aside.
Hanımefendi, lütfen kenara çekilin.
Ma'am, we won't ask you again.
Hanımefendi, lafımı ikiletmeyin bana.
Ma'am, are you saying there's someone inside your home?
Hanımefendi, evinizde birinin...
So if April says that Thanksgiving dinner's gonna be at 8 : 00 a.m., I say, "Thank you, ma'am. I'll see you then!"
April Şükran Günü yemeği 08 : 00'de olacak derse "Teşekkürler efendim, görüşürüz" diyorum.
Ma'am?
Hanım efendi?
No, so, you know, I invite him to talk to me after the science fair, and he knows who I am, and he says, " No, no, sorry, Mr. Mason, I'd love to,
Yani işte, onu fuardan sonra konuşmak için yanıma çağırdım, ve kim olduğumu da biliyordu, ve dedi ki, " Hayır, hayır, affedersiniz Bay Mason, çok isterdim,
Thank you, ma'am.
Teşekkürler, hanımefendi.
Uh, ma'am?
Bayan?
Okay, ma'am, look, I-I made a terrible mistake.
Tamam, bayan bakın çok korkunç bir hata yaptım.
What in my name am I supposed to do now? Huh?
Kendi aşkıma ne yapmam gerek?
Ma'am, my name is Detective Frank Sullivan.
Hanımefendi, ben Dedektif Frank Sullivan.
Ma'am, I'm really not at liberty to say.
Hanımefendi, bunu söylemeye iznim yok.
You know better than that, ma'am. You're either on the pre-cleared list,
Kuralları gayet iyi biliyorsunuz efendim.