English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Damn it

Damn it Çeviri Türkçe

29,082 parallel translation
Ah... damn it!
Lanet olsun.
Damn it.
Lanet.
Damn it.
Kahretsin.
Damn it.
Lanet olsun.
God damn it!
Kahretsin!
God damn it.
Lanet olsun.
Oh, God damn it.
Kahretsin!
Bye. Damn it.
Güle güle.
- Damn it, that Geo Tracker makes it look easy.
Kahretsin, şu Geo Tracker kolay görünmesini sağlıyor.
Damn it. Tag's been busted off.
Kahretsin, etiketi kopmuş.
Yeah. God damn it, get out of my head, man!
Kahretsin, kafamın içinden çık dostum!
- Whoo! - Damn it!
- Kahretsin!
Damn it, damn it!
Kahretsin, kahretsin!
- God damn it!
- Kahretsin!
- Damn it!
- Kahretsin!
Oh! God damn it!
- Kahretsin!
Devyn. Damn it!
Kahretsin!
Damn it, Morrison, you were on that!
Lanet olsun Marrison, dikkat etsene!
Damn it, Danny.
Kahretsin Danny.
- God damn it! - Whoa!
Lanet olsun!
O'Neill, god damn it, you're right.
O'Neill çok haklısın dostum.
God damn it.
Kahretsin.
God damn it. No.
Kahretsin, hayır.
- Because it makes me - claustrophobic, okay? - Damn it.
- Çünkü klostrofobik hissetmeme neden oluyor.
God damn it!
Kahretsin.
Damn it!
Lanet olsun!
Damn it, help me.
- Lanet olsun, yardım et. - Yapamam.
Damn it. Help me.
Lanet olsun, yardım et bana.
- Damn it!
- Kahretsin.
Oh, God damn it.
Oh, Kahretsin.
- Damn it!
- Lanet olsun!
Aye, damn it.
Evet lanet olası!
And the chair votes no, damn it.
Ve başkanın oyu da hayır lanet olası!
Damn it!
Kahretsin!
God damn it, Todd!
Lanet olsun Todd!
But, damn it, somehow you turned our fat, lazy, loser kids into winners.
Ama nasıl olduysa şişman, tembel ve ezik çocuklarımızı kazananlara dönüştürdün.
If you want rosemary, you put it in the damn dish. "
"Biberiye istiyorsan yemeğe koyarsın."
It was that damn border crossing.
Lanet sınır kapısı yüzünden geciktik.
For Christ's sakes, someone knock the woman out, point her eye at the damn thing, and let's get on with it!
Tantı aşkına, biri kadını tutup. ... gözünü şu nalet şeye dayasın da bitirelim artık şu işi!
You know damn well the 21st century has nothing like it.
Gayet iyi biliyorsun ki 21.yüzyıl böyle bir şeye sahip değil.
It's a damn mess.
Lanet olsun ortalık karıştı.
I don't know what I'm supposed to do with the damn thing, other than keep it on me at all times.
Sürekli yanımda taşımak dışında bu lanet şeyle ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
- Damn it, Karen.
- Lanet olsun, Karen.
It's just a damn shame'cause she's so hot. - She's so hot.
Çok seksi, yazık oldu.
No, it was all I could do to pick the damn thing up in the first place.
Hayır, en başından bu lanet şeyi hiç bırakmamalıydım.
And I say, damn right it is.
Ve lanet olsun ki haklı olduğunu söylüyorum.
Oh, it's a damn smorgasbord.
Oh, lanet bir açık büfe var.
This whole damn thing was a Cirque du Soleil bullshit act to shake us down, and I wasn't gonna let him get away with it.
Bu olan tüm lanet şeyler bir Cirque du Soleil saçmalığı gösterisiydi. bizi inandırmak için, ve bunu yanına bırakmayacaktım.
All right, it's not my damn birthday.
Lanet olası doğum günüm filan değil bu.
Damn, it's thick in here.
Kahretsin, kalınmış.
Maybe it's because he needs me, and maybe it's because you're so damn sure that you don't.
Belki bana ihtiyacı olduğu için belkid e sen bana ihtiyacın olmadığından adın gibi emin olduğun için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]