English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ B ] / Binbaşı

Binbaşı Çeviri Rusça

4,953 parallel translation
Binbaşı Haber'i tanıyor musunuz?
Вы знали командера Хейбера?
Astsubay Graves, ne kadar zamandır Binbaşı Haber'ın emrinde çalışıyorsunuz? Dokuz aydır.
Старшина Грейвс, как долго вы работали с командером Хейбером?
Binbaşı her zaman bana karşı iyi davranırdı.
Девять месяцев. Командер всегда был добр ко мне.
Binbaşı ayrıca mürettebat tarafından da takdir görüyormuş gibi görünüyor.
Похоже, команда тоже его ценила.
Binbaşı Haber, gemi mürettebatından bazılarının yasadışı uyuşturucu kullanımıyla ilgili durumu ortaya çıkarmak üzereydi.
Командер Хейбер собирался предать огласке информацию о незаконном приеме наркотиков членами команды.
Binbaşı söylemedi.
Командер не сказал.
Donanma Bakanı, Binbaşı Harber'ın cesedinin Doktor Mallard'a geri götürüldüğünü biliyor.
Министр ВМС знает, что тело командера Хейбера переправили сюда к доктору Малларду.
- Binbaşı, eczanenin de sorumlusuydu.
Командер заведовал аптекой.
- Bunların hepsini eksik var mı diye derinlemesine araştırsak iyi olur. Belki de Binbaşı işe katılmak istemedi.
Нам лучше просмотреть все это, посмотрим, не пропало ли что-то.
Binbaşı Haber muhtemelen başına ne geleceğini tahmin edememişti.
Командер Хейбер скорее всего ничего не подозревал.
Şey, Binbaşı'nın kayıtlarına göz gezdiriyordum ve bir kişi, revire birden fazla yaptığı ziyaretlerle göze batıyor. - İsim?
Ну, я просматривал записи командера, и засек одну особу, часто посещающую лазарет.
Patron, bu titrek palyaçonun, Binbaşıyı bu derece düzgün bir şekilde bıçaklamasına imkan yok.
Босс, вряд ли этот трясущийся болван мог ударить коммандера с такой точностью.
Sanırım Binbaşının zehirlendiği an bu.
- Да. Я думаю, что в этот момент командер был отравлен.
Belki Binbaşı bunu çözmüştür.
Может быть командер догадался?
Binbaşı Brian Haber.
Коммандером Брайаном Хейбером.
- Binbaşıyı ben öldürmedim.
Я не убивал коммандера.
Binbaşı'yı kimin öldürdüğünü akla getiren bir şey yok.
Никаких предположений, кто бы мог убить командера.
Binbaşı Brian öldürüldüğünde nerede...
Где вы были, когда командер Брайан...
Bu, Binbaşı'nın sessiz kalmasını sağlamak için bir sebep.
Это мотив, чтобы заставить коммандера замолчать.
İngiliz ordusundaki en genç binbaşı.
Самый молодой майор британской армии.
Binbaşı McGarrett da Magnum gibi deniz subayı olduğuna göre... Ve ne?
А коммандер МакГарретт служил морским котиком, как и Магнум, и...
Herkes Binbaşı McGarrett'ın komik yardımcısı olduğun konusunda hemfikir.
Ну, все согласны, что ты юморной кореш коммандера МакГарретта.
Başlangıç olarak büyük patronla tanışalım. Teğmen Binbaşı Steve McGarrett, patron ve bir Honolulu yerlisi.
Для начала, давайте познакомимся с вождем, лейтенантом коммандером Стивом МакГарреттом, шефом и коренным жителем Гонолулу.
- Merhaba Binbaşı McGarrett. - Merhaba.
Здравствуйте, коммандер МакГарретт.
Sizi Binbaşı McGarrett'ın babası eğitmiş.
Ну, я так понимаю, что отец коммандера МакГарретта вас обучал.
Nereye gittiğimizi söyler misiniz Binbaşı McGarrett?
Коммандер МакГарретт, можете сказать нам куда мы едем?
Buna "araştırmacı gazetecilik" denir Binbaşı.
Это называется "следственная отчетность", коммандер.
Bakalım anladım mı? Bu Dedektif Williams'ın arabası ama hep Binbaşı McGarrett kullanıyor, öyle mi?
Правильно ли я понимаю - это машина детектива Уильямса, но водит её всегда коммандер МакГаретт?
Binbaşı adam burada. - Ne?
Коммандер, он вон там.
Ben Binbaşı Steve McGarrett.
Я коммандер Стив МакГарретт.
Kurbanın sevgilisinin söylediklerini bizimle paylaşır mısınız Binbaşı?
Коммандер можете поделиться с нами тем что сказала подружка жертвы?
Fazla bilgi almak adına bu kadar hassas bir anda Binbaşı McGarrett'a baskı yapmaktan rahatsızdım.
Мне было неудобно выуживать у коммандера МакГарретта еще информацию в такой сложный момент.
Arada sırada, aslında pek çok kez Binbaşı McGarrett benden yardım ister.
Иногда... вообще, довольно часто, коммандер МакГарретт просит меня о помощи.
- Binbaşı McGarrett?
Коммандер МакГарретт?
Bu bir ulusal güvenlik meselesi Binbaşı.
Это вопрос национальной безопасности, коммандер.
Daha sonra Binbaşı McGarrett bu görüşmenin nedenini benimle paylaştı.
Позже коммандер МакГарретт поделился со мной темой беседы.
- Yaşayacak mı Binbaşı?
Коммандер, он выживет?
Ulusal Güvenlik'in bir binbaşısı New York'ta hazır bulunuyor.
У Нац. безопасности большое присутствие в Нью-Йорке.
Beklettiğim için özür dilerim Binbaşı.
Простите за ожидание, майор.
Binbaşı Franklin'e bir at getirin.
Приведите лошадь майору Фрэнклину.
- Binbaşı Kütle Spektrometresi sonuçları zorlanarak çıkartıyor, bigudi gibi aynen.
Майор Масс-спектрометр кашляет, словно подавился комком шерсти.
Ducky ve Jimmy'nin Yüzbaşı McBride'tan geri kalanlardan verdiği her şeyi Binbaşı Kütle Spektrometresi'nde inceledim.
Итак я загрузила все, что Даки и Джимми передали мне от останков лейтенанта МакБрайда, в масс-спектрометр.
Binbaşından haber bekliyoruz.
Ждём ответа от майора.
Oh, hayır, Binbaşı. Teşekkür ederim.
Нет, майор, спасибо.
Binbaşı, adım Luis Braga.
Коммандер, меня зовут Луис Брага.
Aklınızdan ne geçiyor bilmiyorum Binbaşı ama bu mümkün değil.
Коммандер, не знаю что у вас на уме, но этому не бывать.
Mahkumun durumunu kontrol altına almaya çalışıyoruz ama Binbaşı McGarrett'la konuşmak istediğini söylüyor.
Мы пытаемся стабилизировать вашего заключенного, но он хочет поговорить с коммандером МакГарреттом.
Geldiğiniz için teşekkürler Binbaşı.
Спасибо, что пришел, коммандер.
- Binbaşı.
- Коммандер.
- Peki Binbaşı Haber'ı öldürürken bu özellikler neredeydi? - Evet, efendim.
- Да, сэр.
Hey, Binbaşı, Missus. İçeri gel
Здравствуйте, майор, миссис, заходите.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]