English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ P ] / Polis değil

Polis değil Çeviri Rusça

849 parallel translation
Adam bir demiryolu çalışanıydı, bir polis değil.
Этот человек работник железной дороги, а не офицер полиции.
Biz polis değiliz ve bu da bizim işimiz değil.
Мы не блюстители порядка и это не наша работа!
Şu son bir kaç günde tanıştıklarımın, hepsi polis değildi, değil mi, Paul?
Все эти дни ты ведь был не только копом, Пол?
- Öğrencileri demek, polis değil.
- Одна из их учениц. Значит они не полицейские.
Vuranlardan biri polis değil miydi?
- Разве не полицейский стрелял?
Tek sorun şu polisin... Comolli polis değil, özel dedektifti.
Проблема только в одном, сказал ли этот флик...
Aslında polis değil. Kendisi özel- -
вообще-то, он не полицейский, он частный сыщик....
Polis değil.
Это не полицейский.
Bunlar polis değil, katır. - İyi kavgaydı, Duck.
Это не полицейский, а мул в форме!
Anladım, ama neden polis değil de, beni aradın? O bir deli!
Я понимаю, она убивает людей, так почему ты звонишь мне, а не в полицию?
Ah, sen polis değil misin?
Так ты не из полиции?
Bu düzey henüz o kadar tehlikeli değil ama yerine bağlı olarak polis olmayan kesimler var. Dikkatli olun.
Этот уровень еще не так опасен но в зависимости от местоположения есть районы, где нет полиции, так что будьте осторожны.
Asta, terrier değil bir polis köpeğisin sen.
Аста, ты - не терьер, ты - полицейский пёс.
Polis merkezi burası değil mi?
Мы только что проехали участок.
Gittiğimiz yer tam olarak polis merkezi değil.
Мы едем в другой участок.
Beni yakalayabilirler, ama onlar polis filan değil.
- Это были не полицейские. - Вы уверены?
Evet, o bir polis ama dar kafalı değil.
Честный. Он полицейский, но он понимает многие вещи.
- Polis sireni falan duymuyorsun, değil mi?
- А ты разве не слышишь полицейскую сирену?
Burası polis karakolu değil.
Это не полицейский участок.
Polis karşısında dikkatli olmalı insan, değil mi? Hem de nasıl.
Я тоже начинаю так думать.
Buluştuğumuzda ise görmek istediğim polis değil, sadece sensin.
Я встречусь с тобой, где ты захочешь.
Siz polis muhabirlerinin tüm gün bunları dinlediğini biliyorum Ama kulağınızla değil de vicdanınızla dinleyin.
это голоса полицейских. Но послушайте их внимательнее.
Öyleyse rozetli bir gangster değil de polis olmakta karar kıl.
Тогда будь полицейским а не бандитом со значком.
Bir polis için ne mükemmel bir kurgu olur, değil mi?
Идеальный план для копа, верно?
- Sadece havaya değil! - Polis memuru Fransızdı.
Полицейский был француз, да?
- Suç duyurusunda bulun. Meksika polis prosedürü değil mi bu?
Это не относится к полиции в Штатах и Мексики.
Komiser, siz bir polis memurusunuz değil mi?
Но как же Вы служите в полиции?
- Burası bir polis devleti değil henüz.
- У нас пока еще не полицейское государство.
- Polis bile gelse umrumda değil.
- Плевать, пусть приедет полиция.
Hayır, Komiser Juve, polis uyanık değil, bizi uyutuyor.
"Нет, комиссар Жюв, она не спит, она усыпляет нас".
Polis arabasında bir telsiz vardır herhalde, değil mi?
Внутри полицейской машины должна быть радиосвязь, правильно?
Üniformalı bir polis çağırmalısın, Cinayet Masası'ndan birini değil.
Ты бы звонила в полицию нравов, а не в отдел убийств.
Davalarını aynı şekilde bir tür direniş eylemine dönüştürmeliler. Üniversitelerde, liselerde ve fabrikalarda polis karşıtı olayların bir devamı ve bu o kadar kolay değil.
Им та-также стоит... превратить их слушание в акт сопротивления... продолжение того, что происходит в колледжах высших школах... и фабриках против полиции
Alışılmış bir polis işi değil.
Это образец полицейской работы.
Polis ya da FBI değil misiniz?
Вы не полицейский?
Beyefendi polis, yani hiçte şaşırtıcı değil.
Месье из полиции.
Eğer bu yaptığımın kötü bir şey olduğunu düşünmeseydim berbat bir polis olurdum, öyle değil mi?
Если б я предъявлял претензии... я бы был плохим полицейским.
Benim bölgemde olduğunu, defalarca polis merkezine düştüğünü, yardımıma ihtiyacın olduğunu hatırlıyorsun değil mi?
А помнишь, сколько раз ты приходил сюда за помощью, когда тебя прижимала полиция?
- Polis umurumda değil.
Насрать на полицию.
O polis silahı değil Frank.
Это не полицейский пистолет.
Sıradan bir polis kâtibiyim, Kongre Kütüphanesi değil.
Я всего лишь простой полицейский, а не Библиотека Конгресса.
Polis köpeği değil o!
Это - не сторожевой пёс!
Tam olarak polis köpeği değil, daha çok bir teriyer.
Этот пёсик не совсем сторожевой. Он ближе к эрдельтерьерам.
Polis açıklayamadı, değil mi?
Они не могли обьяснить это, Полиции, не так ли?
- Gerçek bir polis bile değil.
- Он даже не настоящий коп
Sizin pozisyonunuzdaki bir polis için bu düşüncesizce bir davranış değil miydi?
Вам не кажется, что для офицера вашего положения это немного неосмотрительно?
Iskenderiye limanina gelen ticaret gemilerini polis, kaçakçilik için degil kitaplar için ariyordu.
Торговые корабли в портах Александрии проверялись полицией на наличие не контрабанды, а книг.
Polis olmak kolay değil!
Это не легко — быть копом!
Polis olmak kolay değil!
Трудно быть копом!
Bu polis işini çok ciddiye alan biri. Aptal değil.
Если на хвосте такой полицейский, покоя нам не видать.
Bu, şu televizyon dizisindeki polis değil mi?
Это не тот, про которого телесериал показывали?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]