Yürüdüm Çeviri Rusça
445 parallel translation
Bütün gece hastanedeydim. Koridorda bir aşağı, bir yukarı yürüdüm.
Я был в больнице всю ночь, ходил туда сюда по коридору.
Ben zaten bu kalasın üzerinde 10 kez yürüdüm.
Я уже десять раз прошёл по доске.
Biraz düsünmek için yürüdüm.
Несколько минут назад. Нужно было пройтись, кое-что обдумать.
- Biraz yürüdüm.
- Просто гуляла.
- Yürüdüm.
- Я прогуливался.
Dietrichson'un evine kadar bütün yolu yürüdüm.
Я дошёл пешком до дома Дитрихсонов.
O güzel soğuk zeminden kalkıp telefon etmek için 5 kilometre yürüdüm. Ardından başımı tedavi ettirdim.
Я встал с приятной прохладной земли и перся пять миль к телефону сразу после того, как получил по голове.
Yürüdüm.
И я ходил.
- Gezinmedim. Yürüdüm. - Yürüdün.
- я не поехал. я пошЄл.
- Andy'nin Yeri'nde yedim, sonra yürüdüm...
- я обедал у Ёнди, потом € пошЄл...
"Yeis içinde, ümitsiz Zombi gibi sokaklarda yürüdüm." Meğerse o... kadınla...
"Жалкий, одинокий, он, точно зомби, в отчаянии бродил по улицам". И все это время, что ты был...
Onu son gördüğümde, bir benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm.
А в последний раз на заправке я вышла из машины на минуту, и мне пришлось идти пешком.
Yürüdüm.
Прошел.
Çimenlikte tek başımaydım bir şey arıyordum sonra kiliseye doğru yürüdüm sonra karanlık geldi karanlıkta yapayalnızdım karanlığa doğru çekiliyordum, ve uyanmak için savaştım.
Я стояла одна на лугу и что-то искала. Потом я пошла в сторону церкви. Но потом стало темно, и я осталась одна в темноте.
Bir kez daha yürüdüm... tek başıma, aynı koridorlar boyunca... aynı metruk odaların içinden... aynı revakların altından... aynı penceresiz galerilerden... aynı eşiklerin üstünden... böylece yol alarak labirentte, adeta gelişigüzel... ve bir kez daha... bu devasa otelde herşey terk edilmiş... boş salonlar, koridorlar... salonlar, kapılar... kapılar, salonlar... boş sandalyeler, geniş koltuklar... merdivenler, basamaklar... basamaklar, art arda... cam eşyalar, boş bardaklar... bırakılmış bir bardak, cam bir bölme... mektuplar, kayıp bir mektup... anahtarlıklara asılı anahtarlar... kapı numaralı anahtarlar :
И еще раз шел я вперед, один, по этим же коридорам, через эти пустынные гостиные, вдоль этих же колоннад, этих же галерей без окон, проходил через эти же порталы, выбирая дорогу, словно наугад, в лабиринте схожих маршрутов. И еще раз все было пустынно в этой громадной гостинице, все было пусто. Пустые гостиные.
Bir kez daha yürüdüm aynı koridorlar boyunca... günlerce... aylarca... yıllarca... sana kavuşmak için.
И еще раз шел я вперед вдоль тех же коридоров, шагал дни напролет, месяцы, годы, навстречу вам.
Sabaha kadar yürüdüm.
Я гулял до рассвета.
Bütün gece yürüdüm.
Я бродил всю ночь.
- Sonra kalkip suya dogru yürüdüm ve kendimi bogmaya çalistim.
Ригган. А потом зашёл... в воду. И попытался утопиться.
Tüm yolu yürüdüm.
Шел пешком потихоньку.
Asya'nın 4 köşesine seyahat ettim, ve kilometrelerce yürüdüm. Bahsetmeye değer.
Я путешествовал по 4-рём частям Азии и прошёл больше миль, чем мог представить.
4'de kalktım ve şimdiden ormanda 6 mil yürüdüm.
Встал в 4утра, пришлось километров 10 накрутить по лесу.
Ben sana doğru yürüdüm, ışığa doğru, bitmeksizin.
Я иду ктебе. Безостановочно я иду к свету.
Taksi bulamadım, ben de eve yürüdüm.
Такси я не поймал и пошел домой пешком.
Uyandığımda, arabalarına binip gitmişlerdi ben de buraya kadar yürüdüm. "
"Когда я пришёл в себя, они уже отъезжали на машине,..." "... и я пополз в дом. "
Bütün gün yürüdüm ve iş aradım.
Я весь день искала работу.
Bütün gün yürüdüm.
Я искала весь день.
"YargIa beni Tanrm, kendi namusumIa yürüdüm." "Tanrya güvendim," "korkmam bu yüzden."
Рассуди меня, Господи, ибо я ходил в непорочности моей, и уповая на Господа, не поколеблюсь.
"yoIuma ve kaIbime bak." "Sefkatin gözIerimin önünde," "senin yoIunda yürüdüm."
Расплавь внутренности мои и сердце мое, ибо милость Твоя пред моими очами, и я ходил в истине Твоей.
Sadece nehirden geçtim... ve biraz kayalıkların oraya doğru yürüdüm.
Я просто перескочил через ручей и пошел по направлению к скале.
Biraz yürüdüm ve düşündüm.
Я сходил туда и подумал.
Herşey sona erdikten sonra oraya yürüdüm.
Когда все закончилось, я взобрался на него.
20 kilometre yürüdüm!
Да, да, помню. Я шла пешком 20 км!
Zamanın başından beri kendi yolumda yürüdüm ben.
Я шёл своей дорогой с начала времён.
Bahçe yolunun sonuna kadar yürüdüm.
Я дошел до конца нашей тропинки...
* Dışarıda yürüdüm * ve çevreme bakındım
* Я вышла наружу * И огляделась кругом
Yürüyebildiğim kadar yürüdüm, azcık koştum, sonra da biraz daha yürüdüm!
Ну, я прошла сколько смогла, затем немного пробежалась и потом еще немного прошла!
Ama ne olur ne olmaz diye ona doğru yürüdüm.
на всякий случай я пошел к нему.
Sonra kazı yerine yürüdüm.
Вернулся на раскопки.
Sadece biraz yürüdüm.
Просто гулял.
Thames nehri kenarında yürüdüm.
Пошёл прогуляться по набережной.
Sonra eve yürüdüm.
- Потом я пошёл домой.
Ona doğru yürüdüm.
Я иду к ней.
Başardım! Başardım! Yürüdüm!
Получилось ходить.
"Ayağa kalkıp yaşlı adamın yanına yürüdüm."
Я встала и подошла к старику.
Eve kadar yürüdüm.
Я пошел домой.
- Eve otobüsle mi gittin, metroyla mı? - Hayır, yürüdüm.
Вы вернулись на автобусе или на метро?
Kapıdan buraya yürüdüm.
Я шла пешком от ворот.
Yürüdüm.
Я гулял...
Bir hafta sonra nehir kenarına yürüdüm ve onu orada açtım.
А на прошлой неделе я поехала на Вислу и открыла его...
Gece boyunca millerce yürüdüm.
Раем оказались Пёрл Лейкс, за ночь я дошла до них, отмахав километры.