English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Buddy garrity

Buddy garrity translate Turkish

73 parallel translation
I don't like my offensive coordinator chatting up Buddy Garrity like he's on a date.
Ofansif koordinatörümün sanki çıkıyorlarmış gibi Buddy Garrity ile çene çalmasını istemiyorum.
All right. Tell Buddy Garrity he can shove it!
- Buddy Garrity'ye söyle..... avucunu yalayabilir.
Thank you, and welcome, everybody, to the opening'of this beautiful automobile dealership owned and operated by Buddy Garrity.
Sağ olun. Hepiniz, Buddy Garrity'nin çalıştırdığı, bu harika oto galerisine hoş geldiniz.
You go with Buddy Garrity out to a seedy little motel to meet a kid named Voodoo.
Buddy Garrity ile eski püskü bir otele gidersin. Voodoo adında bir çocukla buluşursun.
Left solely in Buddy Garrity's hands, this whole thing could spin way out of control.
Bu işi tek başına Buddy Garrity'ye teslim etmek işleri çığrından çıkartabilir.
You want me to be Buddy Garrity's yang?
Buddy Garrity'nin "yang" i olmamı mı istiyorsun? ( yang = erkek güç )
Tt's time for Buddy Garrity to get this thing done, You know what I'm saying?
Buddy Garrity'nin bu işi başarmasının tam zamanıydı, ne dediğimi anlıyor musun?
- Why is Buddy Garrity here?
- Buddy Garrity neden burada?
Welcome everybody to the Buddy Garrity hog wild sale.
Buddy Garrity çılgın indirim gününe hoş geldiniz.
Did you used to work with Buddy Garrity, or something like that?
Yoksa daha önce Buddy Garrity'le falan mı çalıştın?
And you're suggesting that Santiago, that poor child is gonna go live with Buddy Gar- -
Ve Santiago'nun, o zavallı çocuğun... Buddy Garrity ile kalacağına mı kadar verdiniz.
Hell, Buddy Garrity, he ain't gonna let you cross the state line without finishing this season.
Buddy Garrity, sezonu bitirmeden eyalet çizgisini geçmene bile müsaade etmez.
Now he's trying to be a dad. And that means he's gotta wake up and sell used cars every morning for Buddy Garrity.
Ve şimdi ise bir baba olmaya çalışıyor ve bunun da anlamı her sabah erken kalkıp Buddy Garrity için araba pazarlamalı.
- Buddy Garrity.
Buddy Garrity?
It's kind of obvious in the mornings when you're getting dressed. And you're putting on the Buddy Garrity American flag pin.
Sabah kalkıp üzerine Buddy Garrity Amerikan bayrağı rozeti takarken bile anlaşılıyor.
It's the Buddy Garritys of this world, they're a cancer to you and me.
Bu dünyanın Buddy Garrity'leri, senin ve benim gibiler için kanser gibidir.
Buddy Garrity.
Buddy Garrity.
My problem is your dad, Buddy Garrity.
Derdim senin baban, Buddy Garrity.
Buddy Garrity is looking for a receptionist.
Buddy Garrity bir resepsiyonist arıyor.
Honey, if that isn't Buddy Garrity at the door, I swear to God I'm going right now and getting out your new deer rifle.
Tatlım, eğer kapıdaki Buddy Garrity ise yemin ederim ki hemen şimdi yeni av tüfeğini alacağım.
I know, but I don't know what circumstances I would have to be under to actually work for Buddy Garrity.
Biliyorum ama Buddy Garrity ile hangi şartlar altında çalışacağım bakalım.
There is gonna be a million Buddy Garritys out there who will try and tell you that you aren't worth anything.
Dışarıda senin bir işe yaramayacağını söyleyecek milyonlarca Buddy Garrity var.
Because the Buddy Garritys of this world... They're a cancer to you and me.
Çünkü bu dünyanın Buddy Garrity'leri senin ve benim gibiler için kanser gibidir.
Your dad, Buddy Garrity.
Baban, Buddy Garrity.
You know Buddy Garrity's head's gonna explode!
Buddy Garrity küplere binecek, biliyorsun.
I mean... Hi! I'm Buddy Garrity.
Ben Buddy Garrity.
Buddy Garrity... get out!
Defol!
That's Buddy Garrity, honey.
Buddy Garrity, hayatım. - Verandamızda oturuyor.
Mom, please tell me that you're not watching this movie, thinking of Buddy Garrity.
Anne, bu filmi Buddy Garrity'yi düşünerek izlediğini söyleme lütfen.
I woke up this morning with Buddy Garrity in a towel in my bathroom.
- Yeter artık. ... Buddy Garrity'yi havluya sarılı banyomda tıraş olurken görerek başladım. Yarı çıplaktı!
Buddy Garrity's right.
Buddy Garrity kadınlar konusunda haklıymış.
You are seriously not expecting me to stay here alone with Buddy Garrity.
Buddy Garrity ile baş başa kalmamı beklemiyorsunuz herhalde!
... but Buddy Garrity will tell you that it is much more serious...
... ama Buddy Garrity bunun çok daha ciddi bir...
Buddy Garrity stole my e-mail joke.
Buddy Garrity e-pota şakamı çaldı.
I couldn't do it tonight, the Buddy Garrity of it all.
Bu akşam olmazdı, Buddy Garrity ile uğraşacak halim yoktu.
- Y'all, this is Buddy Garrity.
- Hepiniz, Bu Buddy Garrity.
- Buddy Garrity?
- Buddy Garrity?
Buddy Garrity, all right!
Buddy Garrity, tamam!
Tell him I'll be able to run in Buddy Garrity's 5K charity race this year.
Ona Buddy Garrity'nin beş günlük yardım yarışmasında bu sene koşabileceğimi söyle.
Buddy Garrity, you have been charged with drunk-and-disorderly, assault and battery, and inflicting $ 30,000 of damage to the Landing Strip.
Buddy Garrity, alkollü ve uygunsuz bir şekilde saldırı, darp ve Landing striptiz kulübüne $ 30,000 zarar vermekten suçlanıyorsunuz.
" By God, today, Buddy Garrity, you're gonna sell this truck.''"
Diyorum ki... "Tanrım, bugün, Buddy Garrity, bu arabayı satacaksın"
I told Buddy Garrity I'm gonna reallocate the Jumbo Tron funds to academics.
Buddy Garrity'e Dev Skorbord bağışlarını akademik alana aktaracağımı söyledim.
But let me tell you something, Buddy Garrity and the boosters, if they want that damn Jumbo Tron, they are gonna get that damn Jumbo Tron.
Ama sana bir şey söyleyeyim, Buddy Garrity ve destekçileri, eğer onlar lanet skorbordu istiyorsa, o lanet skorbordu elde edecekler.
The only people who have the money are the boosters and Buddy Garrity, and I love they want the football program to flourish but I just think that they need to be told if they want that to flourish,
Parası olan kişiler sadece, destekçiler ve Buddy Garrity ve onların futbol programını büyütmek istemesinden çok mutluyum,... Ama ben sadece düşünüyorum ki, eğer bu konuda büyüme istiyorsalar, küçük bir miktar da akademik alana vermeleri gerektiğini bilmeliler.
Buddy Garrity, look at your dau...
Buddy Garrity, kızına bir baksana...
I'm dressed like this because I just came from dinner with Buddy Garrity, Lyla, and the new rich booster that I was supposed to chat up about college.
Böyle giyindim çünkü Buddy Garrity ve Lyla ile yemekten geliyorum. Ve yeni zengin destekçiyle ki onunla üniversite hakkında konuşmam gerekiyordu.
Of course, I know that's really only one word, but I wanted to quote our friend Buddy Garrity over there, it's because of him that we have all this excitement today.
Tabi ki, bunun aslında tek bir kelime olduğunu biliyorum, ama arkadaşımız Buddy Garrity'den alıntı yapmak istedim, çünkü bu heyecanı onun sayesinde yaşıyoruz.
Buddy Garrity. Buddy Garrity.
Buddy Garrity.
- See, Gordon Garrity, our robber's prison buddy, - he's not turning up.
Soyguncumuzun hapis arkadaşı Gordon Garrity ortaya çıkmıyor.
You know I'm not, uh, Lyla Garrity's biggest fan, but, uh, if you're thinking of leaving Lyla because of Buddy, you listen to me, Grasshopper.
Biliyorsun, Lyla Garrity'nin en büyük hayranı sayılmam ama Lyla'yı, Buddy söyledi diye bırakmayı düşünüyorsan, beni dinle, çekirge.
- That's Buddy Garrity.
Bu, Buddy Garrity!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]