English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Enough bullshit

Enough bullshit translate Turkish

187 parallel translation
I've had enough bullshit from you!
Saçmalıklarından gına geldi!
Enough bullshit.
Saçmalıklardan bıktım.
Enough bullshit.
Yeter bu kadar saçmalık.
Enough bullshit!
Saçmalamayı kes!
I think that's enough bullshit for one lifetime.
Bu hayat için bu kadar pislik yeter.
Both of you, enough bullshit!
İkiniz de dinleyin, bu kadar saçmalık yeter! Şimdi Boks yapın!
Enough bullshit, big mouth!
Bu kadar yeter, geveze!
I've got enough bullshit going on right now without you playing the jealous husband.
- Bak başlama tamam mı - Şu an olup biten var
Okay guys, enough bullshit.
Tamam arkadaşlar saçmalık yeter.
We've had enough bullshit around here...
Burada bu kadar saçmalık yeter- -
Whatever the reason, I got enough bullshit seeping into my life without inviting yours in.
Her neyse benim derdim başımdan aşkın, seninkiyle de uğraşamam.
You, bro, have enough bullshit to fill the palace of Versailles.
Sende, Versailles Sarayı'nı dolduracak kadar zırva şey var.
Oh, Jesus, look, enough bullshit.
Tanrım! Şu hale bak. Yeterince zırvaladım!
But I've taken enough of this bullshit.
Ama artık bu zırvaları dinlemek istemiyorum.
We've got enough problems without your bullshit.
Senin saçmalaman dışında yeterince sorunumuz var zaten.
I've had enough of your bullshit!
Saçmalıklarını yeterince dinledim!
I've had enough of this bullshit.
Bu saçmalığı yeterince çektim.
Enough of this social bullshit.
Bu kadar sosyal saçmalık yeter.
All right, enough of this bullshit. Do you understand?
Tamam, yeter bu kadar saçmalık.
And I'm stupid enough to save your bullshit life at An Loc.
Senin hayatını An Lac'ta kurtaracak kadar aptalmışım!
Enough of this bullshit.
Yeter bu kadar saçmalık.
I've had enough of your bullshit for one day.
Bugün bu kadar zırvalama yeter.
Enough with this fucking bullshit!
Bu kadar saçmalık yeter artık!
No matter of capoeira, no matter of Green Beret bullshit... none of that gonna make you strong enough... to take on an entire neighborhood by yourself.
Ne o capoeira dansın, ne de o Yeşil Bere hikayen... seni bölgeyi ele geçirmen için... yeterince güçlü yapmaz.
She's had to deal with all this bullshit, and she's had enough.
Bütün bu saçmalıklara tahammül etmek zorunda kaldı ve artık sabrı taştı.
Enough of this bullshit!
Bu kadar saçmalık yeter!
I've had enough of this bullshit.
Bu kadar yalan yeter.
- We don't know if the survivors... - Enough of Bulgarian bullshit!
Çıkan çatışmalarda kimlerin öldüğünü bilmiyoruz.
All right, enough of that bullshit.
Tamam, bu kadar gevezelik yeter.
Enough of this bullshit.
Bu kadar saçmalık yeter.
Enough of this blow job bullshit.
Gece benim için bitti sayılır. Ben işimi çoktan hallettim.
And when the critics started all this bullshit about what it was I was really trying to say... Well, I decided then one book was enough.
Eleştirmenler gerçekten söylemek istediğim şey hakkında... şu saçma iddialarda bulunmaya başladıklarında... işte o zaman... bir kitap yeter dedim.
Enough of your bullshit.
Saçmalamayı kes artık.
- Enough of this bullshit!
- Bu kadar saçmalık yeter!
Enough with that bullshit.
- Bu kadar saçmalık yeter.
- Enough of this bullshit.
- Lanet. - Bu kadar saçmalık yeter.
It's bad enough you send your boyfriend to help me... but now, the bullshit bagels!
Seni aradığımda yardım etmesi için sevgilini göndermen yetmezmiş gibi bir de palavradan ekmek getiriyorsun! - Ne demek şimdi bu?
Enough with your bullshit, you motherfucking whores!
Yettiniz artık anasını siktiğimin orospu çocukları!
- Enough of this bullshit.
- Bu saçmalık yetti artık.
Enough of the bullshit, dog.
Bu kadar saçmalık yeter, dostum.
Enough with this bullshit talk.
Bu saçma konuşmalar yeterli değil mi? .
I've heard enough of this bullshit.
Bu saçmalığı daha fazla dinlemeyeceğim.
I've had enough of his bullshit.
Saçmalıklarıyla yeterince uğraştım.
SO YOU'D RATHER BE ALONE, THAN BE WITH THE ONE PERSON WHO LOVED YOU ENOUGH TO ALMOST PUT UP WITH ALL YOUR BULLSHIT...
Yani, seni tüm pisliklerine rağmen kabul eden ve seven biriyle olmaktansa, yalnız olmayı tercih ediyorsun.
I've had enough of this trigger-happy bullshit, all right?
- Bu saçmalık yetti artık. - Tamam mı?
- I've had enough of your bullshit.
- Senin saçmalıklarından bıktım.
This is hard enough without your bullshit!
Senin saçmalıkların olmadan da bu, yeterince zor zaten!
- Enough of your bullshit, Ava.
- Zırvalıklarından bıktık, Ava.
You know, Jack, I have enough of your bullshit.
Biliyor musun Jack, ne düşündüğün artık umurumda değil
- Enough of bullshit, we are paying because of you.
Kes artık saçmalamayı, zaten senin yüzünden ceza aldık.
enough of your feminazi bullshit, liz!
Feminist saçmalıklarını kesermisin, Liz

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]