English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fulfilled

Fulfilled translate Turkish

1,088 parallel translation
I'm perfectly fulfilled.
Mükemmel biçimde karşılandı.
I'm fulfilled.
İsteklerim karşılandı.
For 500 pieces of gold, your request will be fulfilled.
500 altın karşılığında isteğiniz gerçekleşecektir.
Through mortification he is fulfilled.
Rahip yalnız yaşarmış.
And often I have thought the world to be a prison... a very cruel one... where all have desires... few of which are fulfilled.
Ve sık sık dünyanın bir hapishane olduğunu düşünmüşümdür. Herkesin arzularının olduğu birkaçının gerçekleştiği bir hapishane.
... candidate for the third time, not he fulfilled the fiance'to the Americans.
... 3. defa aday olan Roosevelt Amerikan halkıyla aynı inancı taşımamaktadır.
Nonsense, the appetite needs to be fulfilled.
Zırvalık. İnsanın iştahının tatmin olması gerekir.
A son to see the prophecy fulfilled.
Kehanetin yerine geldiğini görebilecek bir oğul.
She had fulfilled the conditions of the offer.
O, teklifin bütün şartlarını yerine getirmişti...
On October 20, 1944, MacArthur fulfilled his promise.
20 Ekim 1944'te, MacArthur sözünü tuttu.
The specialization of the images of the world finds itself again, fulfilled, in the world of the image made autonomous, where the liar has lied to himself.
Dünya görüntülerinin özellesmesi özerkligini kazanmis görüntülerin özerkligini kazanmis görüntülerin dünyasina yayilir ; bu dünyada hilekarlar bile aldanir.
Are you satisfied, fulfilled, happy?
Mutluluk, sizi tatmin edebiliyor mu?
He fulfilled it.
Borcu kapatmıştı.
Do you feel that you've fulfilled yourself as a human being?
Kendini, bir insan olarak, başarıya ulaşmış hissettin mi?
Restless desires of individual flesh and communal ambition are fulfilled... and accommodated.
Bitmek bilmeyen bireysel arzular ve toplumsal ihtiraslar tamamlandı... ve karşılandı.
I fulfilled my obligation.
Görevimi yerine getirdim.
Your greatest wish will be fulfilled.
En büyük arzuna kavuşacaksın.
And you will finally see me fulfilled with love and desire.
En sonunda beni aşk ve tutkunla tatmin edeceksin.
One must wait for all to be fulfilled.
Her şeyin bir sonuca ulaşmasını beklemek gerek.
- Despite your willy, I feel fulfilled.
- Sizin Willy'e rağmen, gayet iyiyim.
More fulfilled than ever before.
Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.
If I kill you, my dream will be fulfilled.
Eğer seni öldürürsem rüyam gerçekleşecek.
" The day came when the expectations couldn't be fulfilled any longer...
" Beklentilerin karşılanamaz olduğu gün geldiğinde...
"As I passed through them, as I saw the faces of the people... "... I realized I had fulfilled my dream.
O insanların önünden geçerken yüzlerindeki o mutluluğu gördüğüm an birden hayalimi gerçekleştirdiğimi fark ettim.
We have fulfilled your duty.
Bizim sorumluluğumuz sona erdi.
Our carnivorous needs must also be fulfilled.
Bizim de etçil ihtiyaçlarımızın giderilmesi gerekiyor.
Although they were victorious and their wishes would soon be fulfilled, they mourned the death of their leader, Sagenta, so the celebration was not a joyful one.
Zafer kazanmalarına ve tüm arzularının yakında gerçekleşecek olmasına rağmen liderleri Sagenta'nın ölümü onları yasa bürümüştü. Bu yüzden kutlamalar neşeli geçmemişti.
"I'll get my wishes fulfilled or I'll die"
Ya benim istediğimi verirsin yada ben ölürüm
"Wishes of all have been fulfilled" "No one has returned from here with uncherished wishes"
" Bütün dilekler kabul olur burada hiç kimse bu kapıdan boş dönmez
"... went back blessing you as their wishes were fulfilled " " No one has returned from here with uncherished wishes "
Ve herkes dertlerine derman alarak gitti bu kapıdan hiç kimse bu kapıdan boş dönmez
Gave her the status of a Queen after all? Look, how your trust is being fulfilled.
Bizi neredeyse hasta olduğuna ikna edecekti bak nasılda ayağa kalktı.
- Screws so great that when he brings a woman to orgasm, she's so fulfilled that she dies.
- Evet, iyi yapıyor. Bir kadın onun kollarında orgazma ulaşırken, öylesine kendinden geçiyor ki, ölüveriyor.
And you, Dr. Goodhead. Your desire to be America's first woman in space will shortly be fulfilled.
Dr Goodhead, uzaya giden ilk Amerikalı kadın olma isteğiniz gerçekleşiyor.
John Merrick is happier and more fulfilled then ever and it's completely due to you.
John Merrick mutlu ve daha önce olmadığı kadar canlı, bunu da sana borçlu.
Secondly, the cities have fulfilled their purpose, and one can build new cities.
İkinci olarak, şehirler görevlerini tamamladı ve insan yeni şehirler inşa edebilir.
The prophecies fulfilled one by one.
Kehanet yavaş yavaş gerçekleşiyor.
He fulfilled his contract.
Anlaşmanın gereklerini yerine getirdi.
Even if there was who would have fulfilled it?
Olsa bile kim yerine getirecek?
It says that the contract will be fulfilled between the 12th and the 15th.
Anlaşma 12'siyle 15'i arasında tamamlanmış olacak diyor.
You fulfilled your duty.
görevlerini tümüyle yerine getirdin.
And now the prophecy is fulfilled.
Artık kehanet gerçekleşti.
Now don't you want to spend your nights with a woman who's fulfilled, independent, self-actualised?
Evet. Gecelerini, istediklerini yerine getiren bağımsız ve kendine güvenen biriyle geçirmek istemez misin?
That I've always fulfilled my wifely duties.
ben her zaman bir eş olarak görevimi yaptım.
Have I fulfilled the mission objectives properly?
Görevin amaçlarını doğru şekilde yerine getirdim mi?
Thank you, Vepar, Procel, Ashtaroth, for having appeared and for having fulfilled my request.
Şükürler olsun, Vepar, Procell, Ashtaroth. Ortaya çıkıp isteğimi yerine getirdiğiniz için!
He fulfilled his vow... and recited the line of Zammis'fore fathers... before the holy council on Dracon.
Sözünü tuttu ve Dracon'un Kutsal Komitesi önünde Zammis'in atalarını saydı.
I have a taxi waiting. I fulfilled my contract.
Taksim bekliyor, kontratımı yerine getirdim.
It seems to me your needs have been fulfilled by the bottle tonight!
Bana öyle geliyor ki, Bu gece senin ihtiyaçların şişeyle karşılanmış.!
Since you fulfilled your agreement, can we now beam the vaccine aboard?
Anlaşmanızı bitirdiğinize göre, artık aşıyı gemiye ışınlayabilir miyiz?
Having fulfilled my professional obligations regarding Cmdr Data...
Binbaşı Data'yla ilgili profesyonel zorunluluklarımı yerine getirdiğime göre,
i have given you vast technical knowledge- - but you have not fulfilled your half of the bargain.
Sana ileri bir teknoloji sundum ama sen üzerine düşen görevlerin yarısını bile yerine getiremedin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]