English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Funny little guy

Funny little guy translate Turkish

29 parallel translation
A funny little guy, harmless.
Komik biri, zararsız.
He's a funny little guy.
Komik adamın tekiydi.
There was a funny little guy name of Joe piano there.
Orada komik bir adam var. Adı Joe Piano.
So I've gotta get close to Stanley who was this really charming, cute, funny little guy.
Neticede Stanley'le yakınlık kurdum... o gerçekten büyüleyici şirin, sevimli bir çocuktu
No, there's no way. He's a funny little guy... but, uh, no, he wouldn't do something like that.
Komik bir çocuktur ama öyle bir şey yapmaz.
Please leave a message after the tone from the funny little guy.
Lütfen eğlenceli adam bib dedikten sonra mesaj bırakın.
- l like the funny little guy.
- Şirin küçük adamı sevdim.
Funny little guy.
Küçük komik şebelek.
Jewish fella, funny little guy.
Yahudi ve komik biri, çok konuşuyor.
But if you get a follow-up from a funny little guy named Clint Fitzer, then we've got real trouble.
Ama Clint Fitzer adında garip bir bücür tarafından takibe alınırsanız,... o zaman başımız belâda demektir.
He's a funny little guy, isn't he?
Komik bir ufaklık değil mi?
Charlie Manson? Funny little guy?
Charlie Manson?
You're a funny little guy.
İlginç bir küçük adamsın.
He was in a park on a bench, sitting there. Just a little old guy reading the funny pages out of the paper.
Hatta bir bankta oturuyordu yaşlı bir adam gazetenin magazin sayfalarına bakıyordu.
Funny how a little thing like writing a number one best-seller can change a guy's life.
Komik şeyleri yazararak çok satanlar listesine girmesi ve bir adamın hayatını değiştirmesi komik.
I always thought it was funny, them naming a guy after a little flaky pastry.
Hep tuhaf bulmuşumdur, adama lapa gibi bir kekin ismini vermeleri.
Well, the little guy, he was kind of funny-looking.
Ufak tefek olanı komik görünüşlüydü.
He's a... Little guy, kind of funny-looking.
- Aslında ufak ve komik görünüşlüydü.
Oh, just thinking what the little guy with funny hair once told us.
Oh, komik saçlı küçük adamın bir zamanlar dediği şeyi düşünüyordum.
I know Spence was just this little guy, but he was funny and nice and really cute.
Biliyorum, Spence küçücük bir adamdı. Ama komik, iyi ve çok tatlı biriydi.
If ten people die because Family Guy just had to have their little joke Will you still think it's funny?
Family Guy şakasını yapacak diye 10 insan ölürse hâlâ komik olduğunu mu düşüneceksin?
But maybe a little later in the evening, you've had a few drinks, you're kind of loosey-goosey, you're safe with your girls, then some kind of cute, kind of hot, kind of sexy, hysterically funny, but not-funny-looking guy comes up and says it... then maybe you did it earlier, maybe you didn't.
Belki gecenin ilerleyen saatinde birkaç içki içtikten sonra kendinden geçmiş vaziyette kızlarla güvendeyken şirin, ateşli, seksi öldüresiye komik ama hoş gözükmeyen biri gelip derse ister yaparsın ister yaptım dersin.
But maybe, a little later in the evening, you've had a few drinks, you're kind of loosey-goosey, you're safe with your girls, then some kind of cute, kind of hot, kind of sexy, hysterically funny, but not funny-looking guy comes up and says it.
Belki gecenin ilerleyen saatlerinde birkaç içki içtikten ve rahatladıktan sonra tatlı, çekici, seksi çok komik ama komik görünmeyen biri yanına gelir.
Oh, God, he's a funny little guy.
Komik bir çocuk o
You'd think a guy with a name like Dash would be a little more sensitive to funny names.
Dash gibi bir erkek ismi de komik isimler listesine girebilir. komik isimler listesine girebilir.
Mr. Jones, we think you swapped cars with a little funny guy looked like he was runnin'from somethin'.
Sizin küçük ve birşeyden kaçar gibi görünen biriyle arabaları değiştirdiğinizi düşünüyoruz.
You know, it's funny that you should mention the news, because there was a letter to the editor in today's paper about how the media is stacked against the little guy.
Haberlerden bahsetmen komik. Çünkü bugünün gazetesine medyanın, büyük şirketler karşısında nasıl çaresiz kaldığını anlatan bir yazı gönderilmiş.
You got a funny little wiener, but you're a nice guy, Meg.
Küçük tuhaf bir penisin var, ama iyi elemansın Meg.
Yeah, yeah, and the other guy's like little and funny looking.
Evet, diğer adam da ufak ve tuhaf görünümlü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]