English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Girls only

Girls only translate Turkish

822 parallel translation
If you girls only knew how important posture is.
Ah, siz kızlar duruşun ne kadar önemli olduğunu bilseniz.
Girls only get 40 %.
Kızların ücretinden % 40 alıyor.
- Girls only.
- Sadece kızlar.
What are those four girls doing over there? There are only three.
Üç kişiler.
Diamonds should only be worn by beautiful girls.
Elmas sadece güzel kadınlar içindir.
No, only the girls.
Hayır, sadece kızları.
- Only myself and two other girls.
- Sadece ben ve ki kız daha.
I want you to know not only the girls, but the old men and women and young men.
Kızların dışında yaşlı adamları, kadınları ve genç erkekleri de tanımanı istiyorum.
You have only to command it and the most beautiful girls in Baghdad will be yours for the asking.
Tek bir emrinizle Bağdat'ın en güzel kızları sizin olur.
All the girls are crazy about him, but he loves only me.
Bütün kızlar onun için deli oluyor, fakat o sadece beni seviyor.
We only teach children and young girls.
Biz sadece çocukları ve genç kızları eğitiyoruz.
I love lots of girls and ladies and women... but you're the only one I know why I love, and you know why?
Birçok kıza, hanıma, kadına aşığım... ama neden aşık olduğumu bildiğim tek kadınsın. Neden?
Only girls between six and eight years of age can enter the theatre quietly and calmly to be seen by Blasetti, the director
Yalnızca 6-8 yaş arası kızlar sessiz ve sakin bir şekilde içeri girip yönetmen Blasetti ile görüşebilirler.
We were five children - four girls and my brother Bogey... the only male among us females.
Biz, beş çocuktuk. 4 kız ve erkek kardeşim Bogey. Biz kızların arasındaki tek erkek...
Only girls.
Yalnızca kız.
I only do that with other girls because I love you, baby.
Seni seviyorum, bebeğim!
It's only that my interest in my girls here transcends official obligation.
Sadece, burada kızlarıma olan ilgim, resmi yükümlülüğümün önüne geçiyor.
- Girls only?
- Kız kıza mı?
The only bachelor parties I attended were with girls who came out of cakes.
Erkekleri de alıyoruz. Benim katıldığım bekarlığa veda partilerindeki kızlar,..
Look, get off me with your girls. I see that you're now interested in only one.
Ben, Jeneçka, sonra kalıpçı Nikola ve kızlar o kadar...
- Only got one eye! - Enough to look at girls!
Sadece tek gözü var ama kızlara bakmaktan geri kalmıyor.
No fighting over girls, only betting.
Kız için kavga etmiyoruz.
You know, if you would only marry me, we wouldn't have to worry about the old girls.
Benimle evlenseydin o yaşlı kızları dert etmek zorunda kalmazdık.
Before I decided to make the army my career, the only girls I ever met were debutantes.
Orduda kariyer yapmaya karar vermeden önce tanıştığım kızlar sosyetik genç kızlardı.
You know something? Before me, he only knew girls who raised bagels.
Benden önce sadece tazı yetiştiren kızları tanıdığını biliyor muydun?
I only lie to girls.
Sadece kızlara yalan söylerim.
Only for her the girls have respect.
Kızlar yalnızca ona saygı gösterir.
- And are your houses let only to girls?
- Evlerin yalnızca kızlar için mi?
Ben says they have girls there which only have first names.
Ben kasabada çok güzel kızlar olduğundan bahsediyordu.
As for his lovely bride, Yoshiko, she is a talented alumna of Keitoku Girls School and is not only exquisite, but also a rare paragon of unsullied innocence.
Güzel gelin Yoshiko ise, sadece zarif ve yetenekli bir Keitoku Kız Okulu mezunu değil, aynı zamanda, tertemiz bir masumiyetin nadir bir örneğidir.
We girls have only ourselves to blame.
Biz kızlar sadece kendimizi suçlayalım.
I only saw girls in the lab, and they had on those long white coats.
Kimya laboratuarında kızlar uzun, beyaz önlük takarlardı.
I thought only girls wore necklaces.
Sadece kızların kolye taktığını sanıyordum.
You're only an expert in... call-girls
Sen sadece... Sadece telefon açmayı bilirsin!
Wait a minute, there's only four girls.
Durun biraz. Burada dört kız var.
Only girls.
- Önemli değil.
I only screw girls I'm in love with.
Sadece aşık olduğum kızlarla yatarım.
Listen, everyone, men only like quiet... gentle, obedient girls.
Dinleyin beni, bütün erkekler sadece sessizliği sever uysal, itaatkâr kızları...
- Girls are only ok in the evening.
- Kızlar yalnız akşamları çekiliyor.
- Who only kills beautiful girls.
- Kim sadece güzel kızları öldürür.
Well, the only reason Charlie Brown turned Mr.Hennessey down was because he'd have to get rid of Snoopy and you girls.
Charlie Brown'un Bay Hennessey'i geri çevirmesinin tek sebebi kızlardan ve Snoopy'den kurtulmak zorunda kalacağı olmasıydı.
Only the wind andhis girls may know
# Rüzgara veya takıldığı kızlara sorun.
After an uneventful night, in which the other girls I met only acted as foils to Haydée, prompted by insomnia and the lateness of the hour,
Hadisesiz bir geceden sonra tanıştığım bütün kızları Haydee ile karşılaştırır oldum.
The only things loaded around here are the girls.
Buradaki tek donanmış şey kızlar.
She is as gracious as only romantic girls can be
# Ancak romantik kızların Olabileceği kadar nazik #
I only handle young, single girls.
Ben yalnızca genç, bekar kızları ele alırım.
I only feel like calling the girls the night after an execution, so I guess it's not surprising.
Kadınları sadece infazların ertesi gecesi arayasım geliyor,.. ... o yüzden bu pek de şaşırtıcı sayılmaz.
So with girls it can only be love?
Kadınlarla arkadaş kalınamaz mı yani?
With girls it can only be physical, or if there's friendship, it comes later.
Kadınlarla iletişim daima fizikseldir. Yoksa bile arkadaşlıktan sonra muhakkak başlar.
Sure, only they were men and not girls.
Tabii, fakat onlar kız değil, erkekti.
I only hope the girls won't be too chilly.
İnşallah kızlar fazla üşümez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]